banner240
banner237
banner238

Türkiye İnşaat Sektöründe Tüm Hızıyla Büyümeye Devam Ediyor
İnşaat malzemeleri ihracatının da yükselerek 16-16,5 milyar dolar arasında gerçekleşmesi beklendiği yönünde bilgi verdi. 
Bu raporun ardından bölgesel araştırmalara göre Bu pastanın yüzde 10’u Trabzon’da olduğu verilere yansıyor. Nüfusuna göre fazla inşaat alanını olduğu şehir olarak görülen Trabzon’da yaklaşık 3 yıl içerisinde 75 bin konut inşa edildi. Bu konutlarda ise işçi, mühendis, teknik çalışan ve büro görevlisi olarak 20 bin kişi istihdam ediliyor. Bu yapılaşmanın büyük bir bölümünü ise TOKİ, Büyükşehir Belediyesi ile Ortahisar Belediyesi gerçekleştiriyor.
Türkiye inşaat sektöründe tüm hızıyla büyümeye devam ederken Trabzon’da bu sektörün hedefinde ki illerin en başında geliyor. Yapılan araştırmalarda ise Trabzon’da 10 bin konut fazlalığı olduğu tespit edilirken bu konutlar da Arap yatırımcılara satıldı. Yapılan inşaatlar Orta gelirli ve dar gelirli ailelere yönelik olmadığı da dikkatlerden kaçmadı. 
Türkiye’de 67 ilde inşaat sektöründe faaliyet gösteren Fahri Koç adlı iş adamı ise Trabzon’da orta gelirli ve dar gelirli ailelerin de neden ev alamadığı yönünde tepki göstererek kent genelinde inşaatlara başladığını duyurdu. Koç, “Trabzonluyum Trabzonlu olmaktan da gurur duyuyorum 67 vilayete iş yaptım. Şimdi Trabzon’a geldik, burada yapacağımız işten de memleketime hizmet etmenin zevki ile bölgemizde yaşayan insanları daire sahibi yapmaya geldim. Türkiye genelinde bir yılda bin konut yapıyorum. Trabzon’da 10 bin konut fazlalık var biz bu açığı kapadım garibanları ev sahibi yapmak için çalışacağız buna da söz veriyorum.”ifadelerine yer verdi. 
Yapısal reformların gerçekleştirilememesinin uzun vadede Türkiye ekonomisi kalkınması önündeki en büyük engel olduğunu dile getiren Ekonomist-Yazar Mahfi Eğilmez ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“2016’nın kolay geçmeyeceğini biliyorduk ancak tahmin ettiğimizden de kötü geçti. Piyasalarda yaşanabilecek en büyük şokların, en kötü senaryoların gerçeğe dönüştüğü bir yıl geçirdik. Donald Trump’ın ABD’de başkanlık seçimini kazanması, darbe girişimi, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı alması gibi büyük sürprizler yaşandı. Dünya genelinde tüm sektörlerde beklentilerin altında kalan büyümeler kaydedildi. Bu ortamdan Türkiye de olumsuz etkilendi. 2017’ye Trump’ın göreve başlaması ve doların yükselişi ile başladık. Dolar endeksi Trump’ın seçimi kazanmasının ardından 103 seviyelerine kadar ulaştı. Yılın ilk döneminde iç dinamiklerimizin de etkisiyle TL çok değer kaybetti. 2017’nin belirsizliğin hâkim olduğu bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. ABD’nin alışıla gelen serbest ticareti geliştirme politikası karşısında Trump daha korumacı politikalar uygulamaya başladı. Buna karşın Çin Başkanı Şi Cinping ticaretin serbestleşmesini savunmaya başladı. Bu ortamda yön bulmak oldukça güç. Ancak ABD görünür bir şekilde AB ise yavaş bir şekilde toparlanıyor. Öte yandan Çin ekonomisinin tahminlerden daha iyi bir tablo sergilemesi olumlu. Çin’den gelen ekonomik verilerin negatife dönmesi dünyayı olumsuz bir sarmala çekebilir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1

banner220



Günebakış Trabzon Haber