banner240
banner237
banner238

Çay müstahsili  dertli  mi  dertli..
Çay bölgesinde müstahsillerin derdi bir hayli büyük. Dedelerinin diktiği, büyüttüğü ve onlardan miras kalan tapulu, tapusuz çay bahçeleri şaşırtıcı bir şekilde orman alanı ilan edilerek Orman Bakanlığı’na devredildi. 
Çay Sanayicisi İşadamları Derneği Genel Sekreteri, araştırmacı Mustafa Yılmaz Kar, çay müstahsillerinin sesi olarak derneğin web sayfasında önemli bir yazı kaleme aldı. Kar, çay müstahsilinin oldukça dertli olduğunu ve bunun için yetkililerden destek beklediğine dikkat çekerek, “Çay bahçelerinin oluşturulmasında, çay ağaçlarının yetiştirilmesinde çok büyük bir emek ve dere gibi akmış alın teri vardır. İş makinelerinin olmadığı 1950’li, 60’lı yıllarda çapa ile işlenen bu topraklar bu günkü hallerine sırtında küfe ile gübre taşıyan Karadeniz kadınlarının emekleri sayesinde geldiler. Yaşları ortalama 55-60 civarında olan çay ağaçları devletin desteği ile ve ona hammadde sağlasın diye yetiştirildi. Her müstahsil sahibi olduğu çay bahçesini devlete kaydettirdi ve satış kotası aldı. Ellerindeki tapular ise en belirgin güvenceleri idi.” Dedi.
Kar açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 
“Ve bir gün köylerimize ellerinde cihazları ile kadastro çalışması yapıyoruz diyen birileri geldi. Köylerde tespit çalışması yapıp arazilerimizi yeniden tapulandıracaklarını söylediler. Herkes tarafından iyi karşılandı. Okullarını yeni bitirmiş, zorluk görmemiş, kıtlık görmemiş, alın terinin tadını almamış bu haritacı gençler, köylerden birilerini de yanlarına alarak işi bir an önce bitirmenin heyecanıyla gelişigüzel çalışmaların altına imzalar attılar. Yanlarına aldıkları bilirkişilerin itirazlarını yeterince dinlemediler ve yeterince dikkate almadılar.”
Kandırıldık.. Şimdi ayıklayamıyoruz pirincin taşını. 
Köylerde yaşayan insanların özellikle de dağ köylülerinin kışlık ısınma ihtiyaçlarını çok büyük oranda odun tüketerek karşıladığına dikkat çeken Kar, hatta sahip oldukları arazilerinin bir kısmını da ağaç yetişsin diye yakacak ihtiyacı olarak ayırdığını ifade ederek “Hiç kimsenin aklına gelmezdi ki kadastrocular kışlık odun ihtiyacı için yetiştirilen ağaçları ve bu ağaçların işgal ettiği alanların bitişiğindeki çay bahçelerini orman sayıp tapularını dahi iptal ederek orman bakanlığına devredecek.” diye konuştu. 
Çay Bahçelerimizin nasıl ormana sayıldığını anlamış değiliz..
Mustafa Yılmaz Kar kadastrocuların sorularına karşılık veremediğinden dert yanarak şöyle devam etti: 
“Nasıl oluyor da iki komşudan birinin çaylıkları tapulanabiliyor ve diğerininki ormana sayılıyor. Bahçe aynı bahçe, arazi aynı arazi. Ağaçların yaşları da aynı..  Nasıl oluyor da bitişik bahçelerin birisi diğerinden farklı muamele görüyor. Bu sonucun sebebi hükümettir diyemeyiz. Elbette ki arazilerimizin bir kısmına ağaç dikmek zorundayız. Elbette ki arazilerimizin bir kısmını ormana ayırmak zorundayız. Hükümetimize güveniyoruz. Bekliyoruz ki, haksız uygulamaları adil görmeyen hükümetimiz, biz çay müstahsillerinin maruz kaldığı bu muameleye de bir çözüm getirir. Yüzlerce yıldır atalarımızın dedelerimizin yaşadığı, ekip biçtiği ve onlar tarafından çay bahçesi yapılan arazilerimizi yeniden tapulandırıp bize geri verir.  Çünkü biz çay bahçelerimizin nasıl oldu da ormana sayıldığını hala anlamış değiliz.”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1

banner220



Günebakış Trabzon Haber