BELEDİYE BAŞKANLIKLARI DA KALDIRILMALIDIR.

Belediyelerde yolsuzlukların önüne geçilmek için tek ve kesin yol; belediye başkanlıklarının kaldırılması ve yönetimin valilere devredilmelidir.

Bugüne kar gördük ki; yemeyen, kayırmayan belediye olmadı ya da şaibeye maruz kalmayan belediye olmadı.

Evet, ben, bunca yıldır rüşvet çarkına bulaşmayan, şaibeye maruz kalmayan bir belediye hiç duymadım. En namuslu bildiğimiz belediye başkan için bile bir takım şaibeler ortaya atıldı. Doğrudur-yanlıştır bilemem ama kesin bilinenlerin kokusu ayyuka çıktı.  Çünkü siyaset kirlenmiş. Çükü onu kirleten “ para” var işin içinde. O belediye başkanları da öyle batmışlar ki bu çarkın içine, kulaklarına, gözlerine kadar dulundukları için artık normal geliyor onlara bu yaşamları ve zannediyorlar ki halkın bundan haberi yok! Yahu kardeşim, senin kulağın sağırlaşmış, gözün körleşmiş ve burnun da alışmış bu kokuya, senin için artık normal olmuş.

Seçmen bir oy verirken bin menfaat karşılığında veriyor. Çok azı kimse gerçekten ülke menfaatini düşünüyor. Veya onların arakasında duran iş adamları?! Onlar zaten pusuda çakal gibi bekliyorlar. Seçimin ertesi günü kapıyı çalıyorlar. Eee… kolay değil.

Bir düşünür derki “sizi bir makama kim getirdiyse onun emri ve kontrolü altında olmak zorundasınız… “

Ama gelin görün ki; valiler için böyle bir durum söz konusu değildir. Asıl devlet onlardır. İşadamına veya seçim öncesi birilerine vaatleri yoktur. Onlar, yetişmiş devlet adamıdır. Onların önceliği devlet ve millettir. Birtakım menfaat çevreleri değil. Onlar o makama gelirken eğitimini en iyi bir şekilde almış ve bileğinin gücüyle gelmiştir. Herhangi bir müteahhitte veya iş adamına vefa borcu yoktur. Veya gelecek seçim için herhangi bir seçim kaygısı olmaz onların!

Kimse onların yanına gidip te; “benim evimin etrafı betonlanacak, belediyenin hesabında iki kamyon beton lazım” diyemez. “Benim arsanın 4 kat hakkı var, şuna 2 kat daha atalım, biri senin biri benim olsun” diyemez.  Veya belediye başkanı “ bir katını bana verirsen imarı değiştiririm” diyemez. Şikâyet olsa da, ne alan söyler ne de veren. Veya vatandaşın arsasını önce yeşil alana çevirip, bedavadan sattırıp, yandaşlarına aldırıp ve 2-3 sene sonra da o imarı tekrar değiştirip yeşil alandan çıkartıp apartman dikemez… Veya köy yolunu 10 cm beton döküp te, 15 cm. diye yazamaz. Veya yola 10 kamyon beton serip te 15 kamyon diye yazıp, o fazladan 5 kamyonu ise Ahmet in, Mehmet’in evinin betonunu dökemez…!     

Veya şehir yenilenmesinde; yan yana ve bir birine sınır iki arsanın birinin M2 sine komisyon 10 TL fiyat biçerken diğerine 20 TL fiyat biçemez. Nasılsa belediye başkanı aynı zamanda komisyon başkanı…!  Vs…. vs…. gibi olaylar yaşanmaz… En azından dedikodu söylentisi olmaz…!

MÜMİN SAĞLAM