SAVCILIK GÖREVE

Sivil toplum vazifesi görmenin yanında iktidarı denetleme görevi üstlendiğimizin de farkındayız. Milletimizin bize bu yetkiyi verdiğinin de bilinmesini vurgulamakta fayda görüyoruz.  Amacımız gerek yaşadığımız şehir adına gerekse ülkesel sorunlar adına bir durumu kamuoyuyla paylaşırken kişi ve kurumları karşımızda almak değil doğruların yanında olmaktır. Son günlerde CEPHANELİK ile ilgili, KDK(Kamu Denetçiliği Kurumu)’nın kamuoyuna yansıyan raporunda da görüleceği gibi dün Hassasiyetle ortaya koyduğumuz ve yetkili kurumları uyardığımız bir konu yine kamuoyunu meşgul etmektedir. Bilinmeli ki bunun sebebi Ombudsman’lığın raporunda da ortaya konduğu gibi işini yapmayan denetçilerdir. Bir müteşebbis kendi menfaatine olan bir şey talep edebilir, ancak devletin kurumları bunun kitaba uydurulması için değil kitaba uygun olup olmadığının denetlenmesi için vardır.  Malesef güçten ve güçlüden yana ortaya konan ve devletin devamlılığını yok sayan uygulamalar, düzenlemeler insan hafzalasını zorlar bir hal almıştır. Bugün o noktadayız ki, KDK’nın usulsüzlükle ilgili ortaya koyduğu ve titizlikle, her iki tarafında dinlenmesiyle hazırlanan bir rapor; taraflardan birinin olaya yeni taraflar katmasıyla basitleştirilmeye çalışılıyor.  Bir başka taraf olan belediyenin de bu raporu görmezden gelmesiyle, yok saymasıyla karşı karşıyayız. İYİ PARTİ olarak KDK’nın raporunda ortaya konan hususların taraflarca ivedilikle ve hassasiyetle uygulanmasını, ciddiyetle de kamuoyuna bilgi verilmesini talep ediyoruz. Konuya taraf olan devlet kurumları ve bizim nazarımızda kanunları uygulamakla yükümlü olmalarına rağmen görevlerini ihmal veya suistimal ettikleri raporda ortaya konan; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehirçilik Bakanlığı, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Ortahisar Belediye Başkanlığı müştereken sorumludurlar.  Daha önce CEPHANELİK ve burada usulüne uygun yapılmayan imarlaşma ve inşaat faaliyeti yargısal bir konu oluşturmasına rağmen, KDK’nın raporu sonrası Savcılık, bu devlet kurumları adına yetki ortaya koyan sorumluların hepsi için soruşturma açmalıdır. İlaveten Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ile ilgili, bu ve benzeri hukuksuzluklara olur vermeyen veya önlerine getirilen taleplerin altına imza atmayan kimi görevlilerin görevden alındığına dair şikayetlerin de savcılık tarafından değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Ayrıca bu ve benzeri yapılarla ilgili yürürlükte olan ‘İmar Affının’ yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine, özellikle yargısal sürece konu olan alanlarla ilgili geri dönüşü mümkün olmayan hataların önüne geçilmesinin önemini vurgulamakta da fayda görüyoruz.”