ŞİMDİ DE SICAK DENİZLERE Mİ?
PKK terör örgütüne mensup 5 terörist, Muğla Köyceğiz’de öldürüldü. Daha yazının başında söyleyelim Toparlar diye bir mevkide de cephanelikleri bulundu.
Her zaman söylüyoruz Karadeniz’in değişik yerlerinde de cephanelikleri, silah ve mühimmatlarını gizledikleri yerler yok mudur? Daha birkaç ay önce Doğudaki bir ilden gelen istihbarat üzerine Trabzon’da inşaatta çalışan bir terörist yakalanmadı mı? Bunlar sırf çalışmak, para kazanmak için mi buralara geliyor zannediyorsunuz? Hepsinin bir niyeti, bir amacı var. Belki de keşif yapıyorlardır, kim bilir?
Gelelim PKK’nın, soğuk denizlerden yani Karadeniz’den sonra sıcak denizlere, yani Akdeniz’e sızma çalışmalarına…
Suriye’nin Lazkiye kentinden Akdeniz’e açıldıkları, oradan da Muğla’ya kadar sızdıkları anlaşılıyor. Sadece öldürülenlerle de sınırlı değil bu. Yakalanan 7 terörist ve şimdilik kaçan da 2 terörist var. Daha başkalarının olmayacağı ne malum?
Lazkiye’de Rusya’nın bir hava (Himeymim’deki Bassel El-EsedHava Üssü) bir de deniz üssü (Tartus Deniz Üssü) bulunuyor. Ellerindeki silahlara baktığınızda çoğunun Rus yapımı olduğu ve Rusların uzun zamandan beri PKK’ya yardım ettiği gerçeğini de unutmadan, acaba bu üsler kullanılarak mı örgüt mensupları Akdeniz’e iniyor diye de insanın aklından geçiyor. Çünkü deniz yolunun kullanıyorlar. Bir gemiyle açık denize geliyor, oradan da tekneyle karaya çıkıyorlar.
Bu durumu şu şekilde de görebiliriz. Terör örgütünün en çok zorlandığı, saklanmakta güçlük çektiği ve hiç istemediği kış ayları geliyor. Kısmen daha sıcak bölgelerde üslenmek, onlar için büyük kazanç olur. Bunu yapmaya çalışıyor da olabilirler. Eğer tutunabilirlerse, bu bölgeleri kış için kullanabilirler. Ayrıca da zaten yapmaları gereken keşifler var onları da rahatlıkla yapabilir ve hatta sivil bir şekilde insanların arasında da dolaşabilirler. Dedim ya tutunabilirlerse ve kendilerini belli etmeden yaşayabilirlerse, uzun süreli de kalabilirler. Kandil’den talimat aldıklarında da hain saldırılarını gerçekleştirebilirler.
Eskiden yaz başlarında, turizmi baltalamak, Türkiye’nin en büyük gelir kaynağını kurutmak amacıyla turistik bölgelere sızma girişimi olurdu. Şimdi muhtemelen dediğim gibi uzun süreli kalabilme ve hain planlarını yürütebilme adına kışı seçmiş görünüyorlar.
Bunun tedbirinin alınması gerekiyor. Öldürmekle, yakalamakla olmaz, bataklığı kurutmak gerek. Yani geldikleri yeri, hatta Lazkiye’yi ve hatta Rusların üslerini tarassut altına almak gerekir.
Bir gerçeği, daha doğrusu düzgün yapılan bir işi de burada zikretmek gerekir. Bu 14 teröristin, daha sınırlarımızdan içeri girer girmez takibe alındıkları anlaşılıyor. Bu güzel, bu hayra alamet…
Muğla Zıpkınlar Komando Taburu ile Bornova Komando Tugayı ve Polis Özel Harekat ekipleri, bölgeyi didik ediyor. O kaçanların veya yeni sızanların biran önce nallanması dileklerimizle…
Bir sözüm de Sezgin Tanrıkulu’na…
Be adam, her teröriste sahip çıkmak zorunda mısın? Bir gün SİHA’ların vurduğu teröristlere, bir başka gün, Kobani’ye giderken Urfa Suruç’taki kimin tarafından gerçekleştirildiği hala meçhul olan patlamada ölenlere, bir başka gün bilmem ne dağındaki hainlere, PKK’dan, HDP’den çok o sahip çıkıyorsun.
Hem de bu milletin ekmeğini yerken, suyunu içerken…
Muhabbetle efendim!
TAHİR ORHAN

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber