Trabzon'da Diyanet'e Tepki!

MANSET61 HABER SERVİSİ

Trabzon Demokratik Kadın Platformu Diyanete tepki gösterdi. Trabzon Meydan Parkında toplanan grup adına konuşan Gizem Pehlivan “Birleşmiş milletler çocuk hakları sözleşmesine göre 18 yaşından küçük olan herkes çocuktur. Çocuklar hakları olan bireylerdir, devletin görevi ise bu hakları korumak ve geliştirmektir. Ülkeyi yönetenler çocukları korumak bir yana çocuk ve kadın düşmanı politikalarını yasal güvenceye alıyor, diyanet de fetvalarıyla şiddeti, tacizi, tecavüzü meşrulaştırmaya çalışıyor.” Dedi

GASP EDİLİYOR

“AKP iktidarı, eğitimde 4+4+4 uygulamasına geçilmesiyle birlikte çocuk yaşta evliliklerin önünü açmış, çocukların eğitim hakkının gasp edilmesine yol açmıştır. Eğitimde bu düzenleme ile hız kazanan dönüşüm sonucunda yaklaşık 2 milyon çocuk örgün eğitim dışında kalmıştır. Üstelik çocuk yaşta evliliklerin basit bir “sonuç” olmadığı, bir zihniyetin yansıması ve bilinçli bir şekilde izlenen bir politikanın ürünü olduğu bugün bir kez daha açıkça görülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerici-dinci cemaat, tarikat ve vakıflarla imzalanan protokoller, çocuklarımızı Ensar zihniyetine teslim etmektedir. Müfredatta yapılan değişikliklerle hazırlanan kitaplarda kadın ve erkek arasındaki eşitsizlikler fıtrata bağlanmıştır; kadınların ikincil konumda olduğu öğretilmeye çalışılmaktadır. Hayatın her alanının dinselleştirildiği, kadınların medeni kanunla korunan haklarının gasp edilmeye, yerine şeri hukukun getirilmeye çalışıldığı düzenlemelerin yanı sıra bu anlayışın uzantısı olan müfredata maruz kalan çocuklarımızın psikolojisinde çok ciddi tahribatlar oluşmaktadır.”

REJİM DEĞİŞKLİĞİNİ KABUL ETTİRMEK

“Bir çocuğa “anne senin kazandığın para harammış, çalışmanı istemiyorum” dedirten, “çok günahım birikmeden ölmem lazım” cümlesini söyleten kadın ve çocuk düşmanı zihniyet bugün Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamalarında kendini göstermektedir. Bu fetvalar tesadüf değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinde Dini Kavramlar Sözlüğü’nde yer alan “nikah” ve “bulüğ” kavramlarını tanımlaması tam olarak çocuk istismarının meşrulaştırılmasıdır.  “Kız çocukları 9 yaşında evlenebilir, gebe kalabilir; erkek çocukları 12 yaşında evlenebilir, baba olabilir” tanımlaması ile Diyanet İşleri Başkanlığı, AKP’nin kanunları değiştirerek gerçekleştirmek istediği rejim değişikliğini topluma kabul ettirmek üzere işlev görmekte, çocuk istismarını, tacizi, tecavüzü meşrulaştırmaktadır. Toplumun bir çok kesiminden gelen tepkiler üzerine kavramların olduğu sayfaya ulaşımı kapatan başkanlık, tepkiler üzerine sadece niyetini gizlemiştir.”

DİNCİ GERİCİLİK KADIN DÜŞMANLIĞI

“Bizler, Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle yaratılmaya çalışılan bu karanlığı, Ensar’dan, Aladağ’dan Dikili’deki yurtlardan tanıyoruz. Kadınları kamusal alandan uzaklaştırmaya, bağımlı kılmaya, sömürüyü derinleştirmeye çalışan, çocuk istismarını teşvik eden yasal düzenlemeleri reddediyoruz! Diyanet görevlilerine resmi nikâh kıyma yetkisi veren, çocukları her türlü istismara açık hale getiren yasa iptal edilsin! “Babalar öz kızlarına şehvet duyabilir” diyen; kadın ve çocuk düşmanlığını örgütleyen Diyanet kadınlara ve çocuklara karşı işlediği suçları “spekülasyon” diye geçiştiremez. Diyanet İşleri Başkanlığı ellerini çocuklarımızın üzerinden çekmelidir. Bir yılda 409 kadının öldürüldüğü; 387 çocuğun istismara uğradığı bir ülkede dinci gericilik ve kadın düşmanlığı hepimizin hayatını tehdit ediyor; kabul etmiyoruz!”

DİYANET’E İTAAT ETMEYECEĞİZ!

“Kadınların ve çocukların korunması için ayrılamayan 8 milyarlık bütçesiyle diyanetin çocuk istismarını aklayan fetvalarını kabul etmiyoruz. 9 yaşındaki kız çocuklarının cinsel istismar hedefi yapıldığı; cinsel istismarın dinle, ayetle, fetvayla meşrulaştırıldığı bir hayat istemiyoruz. Cinsel istismarı meşrulaştıran Diyanet’e itaat etmiyoruz!İstismarcı fetvalarını resmi sitelerinden kaldırmaları yetmez, biz bu zihniyeti yıkacağız. AKP iktidarının kadın ve çocuk düşmanı politikalarına asla teslim olmayacağız. Çocuklarımızın, çocuk yaşta evlendirilmediği, işçileştirilmediği, çocukluklarının çalınmadığı bir dünyayı kendi ellerimizle kuracağız; çocukların şen kahkahalarla, özgürce oynadığı, eğlenerek öğrendiği bir eğitim için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkan kadınlar olarak bu karanlığı yırtacağız, eşit, özgür laik bir yaşamı birlikte kuracağız.”