banner240
banner237
banner238

10 Ocak 2018 Çarşamba günü sabah saat 9.30’da Büyükşehir Belediyesi Basın çalışanı ve Danışman Ahmet Yoloğlu’nun telefonla olan çağrısı üzerine Zorlu Grand Oteldeki büyük salonda yapılan 9.Geleneksel Trabzon Çalışan Gazeteciler kutlama toplantısına katıldım.Büyükşehir Belediye Başkanı Sn.Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve de Trabzon Gazeteciler Cemiyeti başkanı Yusuf Turgut beylerin bizleri kutlama tören salonu kapısında karşıladığı günün töreni çok kalabalık oldu.Salon doldu taştı.Tabii Trabzon için tarihi bir gün oldu bu gün..Tertipleyenleri,davet edenleri,karşılayanları ve kutlayanları cân-ü gönülden tebrik ettim. Ancak ,Trabzon Son Nokta Gazetesi Yayın Kurulu Üyesi ve de Trabzon Yazarlar Derneği başkanı yazar= gazeteci Mustafa Durmuş beyin –hatırlatmama rağmen-davet edilmemesine hayıflandım.Zira, üstelik o üç dernek başkanı bir esnaf gazeteci yazardır.Eserleri de var.Ne var ki herşeye rağmen Trabzon için çok önemli bir toplantı oldu.

Zira Trabzon meslek erbabı çocukları senede bir de olsa burada buluştular,kucaklaştılar.Kendi kendilerini aştılar..Asıl önemli olan budur.Yemek ve alışlar değil.Birbirine olan sevgi,saygı ve Trabzon beraberliği..Trabzon Bâb-ı Âlî’sindeki- İstanbul Beyoğlu beyefendiliğini aşan -Trabzon beyefendiliği..

1

Sabah kahvaltısının sonunda tören konuşmaları başladı.Ahmet Yoloğlu,Yusuf Turgut,Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu güzel ve samimi olarak günün önemini dile getirdiler.Trabzon Valimiz,Sn.Yücel Yavuz bey,küçük bir haberin bile toplumları yönlendirebileceğine dikkat çekti.Bu işin hem sivil toplumculuk ve hem de kamu görevi açısından çok önemli olduğunu vurguladı.Terörcü gazetecilikten sakınılmasını;topluma moral gazeteciliği yaparak kalabalıkları mutlu etmek lâzım geldiğini veciz bir şekilde özetledi..Fakat vali bey işi can alıcı ve can verici noktasından yakalayarak açıkladı.”Birbiri kuyusunu kazmayalım.Görgü kurallarına uyalım.Daima braber olalım” dedi.Bu beni çok etkiledi.Çünkü:Ben yetmiş yaşındayım;Trabzon Bâb-ı Âlîsi’ni çok iyi tanıyorum.Kitabını bile yazdım.

2 Vali bey en önemli noktaya dikkat çekti.Zira,Trabzonda Tarlalardaki arazi-sinör kavgalarından daha beteri şehirdeki kültürcüler ve basın mensupları arasında vardır.Birbirini çekememek.Emekçilerin haklarını vermemek,ötekine berikine kibirli bakmak,birbiri ayağını kaydırmak,koltuk davalarına çok rastladım.Zaten bu çağrılı davete Trabzonun bütün gazetelerinde yazı yazmış; bütün Televizyonlarında program yapmış ;şu anda da Sonnokta Gazetesinin “TARİHİN AYNASI” sayfasını yazan bir elemanı ve de Yayın Kurulu üyesi olarak katıldım.1973’ten beri Trabzonda çalışan veya vefat eden gazetecilerin hepsini de tanıyorum.Bu nedenle elbette benim değerlendirmem Trabzonlu Akademisyen araştırmacı bir yazar olarak farklı olacaktır.Çünkü: Trabzon Vilâyeti Anadoluda ilk matbaayı ve ikinci gazeteyi kuran bir şehirdir.Fâik Ahmet Barutçuları,Bekir Sukutileri,Ali Şükrüleri,Mustafa Reşit Tarakçıoğlunu,Cudî beyleri,Suavi kaptanları,Örsan Öymenleri,Ömer Günerleri ,Zeyyâd Nemlileri yetiştiren bir şehirdir.Bu şehrin toplumun haklarının savunulmasında görsel destek beklemesi hakkıdır.

Sonuçta “ BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ “ denildi. Bir arada bugün anısına toplu fotoğralar çektirildi.”Camiamızda rahmet-i rahmana kavuşan arkdaşlarımızın mekânı cennet olsun”sözüyle tören noktalandı.Tören pastası kesildi.

3

En son olarak , son bir yılda vefat eden gazetecilerimiz slaytlarla tanıtıldı.Bence bu tanıtım ,mademki 9.Geleneksel Çalışan Gazeteciler günündeyiz,bu gelenek başlayalı ölenler Trabzon Gazeteciler Cemiyeti başında olanlarla sırasıyla gösterilmeliydi.Asıl vefa budur.Bana göre bu ilmen bir eksiklikti.Bu konuşmaların ve törenin altından asıl söyleyeceğim eksiklik sadece törende değil;bütün Trabzonda şudur;

“Küçük Asya “ denilen Anadoluda ilk matbaa tâ 1865’te ve 2. Gazete tâ 1868’de Trabzonda kurulduğu halde Trabzonda halâ -ogünlerden beri çalışanlar anısına -bir Gazetecilik anıtı yoktur.. Halbuki Aydın ilimizde vardır.Gittim yerinde de görüp görüntüledim. Geldim Trabzon’da da yayınladım.

4-5

Görüntülere dikkatlice bakınız.Sarı madenden çocuk gazete dağıtıyor Aydın valiliği yanında.Sarı madenden bir bey efendi de gazete okuyor Valilik sokağında bir bankta. Aydın bu anıtları yaptı da Trabzon ne güne duruyor.? Yaklaşık bir yıl önce(2017) Aydındaki araştırmalarımdan dönünce Trabzon gazeteciler Cemiyetinde Trabzon Gazeteciler Cemiyeti başkanı Yusuf Turgut beyle okuyuculara açık bir basın toplantısı yaparak bunu kamu oyuna da duyurmuştuk .Ayrıca, bu konuyu Sonnokta Gazetemizde tarihin Aynası sayfamızda tam sayfa halnde yayınlamıştık.Şimdi mütevazi fakat görkemli –muhteşem bir Gazetecilik Anıtı Trabzonda Gazeteciler Cemiyetinin önündeki Meydan Parkı güneyine yakışmaz mı?Eskiden gazeteci Hasan Kurt bizim Trabzon Belediyesinde parkın Güneyine duvar üstüne Trabzona hizmet eden kültür adamları listesini -yirmi kritere girenleri baz alarak- güzel bir levha halinde taktırmamızı “kenefin üstündekilerin Listesi” şeklinde eleştirmişti.Sonra oradan kaldırılarak yerine Trabzonspor bilet gişesi konuldu.Şimdi Ona aynı sözü neden söyleyemiyor?Veya Trabzona Meydandaki Atatürkün heykelinin sarı madeninden Aydındaki gibi bir gazetecilik anıtı neden yaptıramıyor?Kendi Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığında da neden yapamadı?Böyle basit eleştirilerden kurtularak Vali beyin dediği gibi; birbiri ayağını kaydırarak laf söylemek,çekememezlik,basite almak Trabzon çocuklarına ,kültür adamlarına,basın mensuplarına hiç yakışmıyor.Çünkü: Gazetecilik Çok ciddî bir meslektir.Atatürke göre basın milletin müşterek sesidir.Rüzgâr ve yağmur altında bile gazete okunmaz.Fırtına ve yağmur alır elinden gazeteyi..Bu nedenle de gazete ortamı ve gazeteciler çok rahat ettirilmelidir.Sokak gazeteciliği yerine ilmî gazetecilik ortamı,binası,tesisleri olmalıdır.Bu rahatlık olmazsa nasıl çalışılacak?Nasıl çalışan gazeteci olunacak?Hazarda durum başka ,savaşta durum elbet başkadır.Zorlu Grand’daki vefayı görünce bunları hatırladım.Cefayı unutuyor insan..Tekrar kutlu ve mübrek olsun.Çünkü:Anadoluya ilk olarak matbayı bütün Türkiye Anadolu illerinin önüne geçerek Trabzon Valiliği ve vilâyeti gazetecileri getirmiştir.Türkiyede ikinci Anadolu gazetesi olan TRABZON vilâyet gazetesini Trabzona yine Trabzon Valiliği ve vilâyeti gazetecileri resmen getirmişlerdir.Buna rağmen Maalesef Trabzon Valiliği de defalarca geçmiş valilerimiz zamanında da bunu hatırlatmamıza rağmen bu anıt yapılmamıştır.Peki şimdi soruyorum:Lafa gelince “Trabzonun ölü ve diri yetiştirdiği 2000(iki bin) civarında yazarı,şâiri,sanatçısı,çizeri var” diyoruz.”Santimetresine bir çok meslek erbâbı düşüyor” diyoruz.Peki bunlar nasıl yetişti?Dertlerini soran var mı?1600 civarında sayısı Ansiklopedilere nasıl geçti?Elbette Trabzon Anadoluda tâ 1865 yılında ilk matbaa kuran şehir olduğu için.Tâ 1868 yılında Erzurumdaki Envâr- Şarkiyye (Şarkın Nûrları) gazetesinden sonra ikinci gazeteyi Trabzonlular kurduğu içindir.Trabzonun basın ileriliği bundan.Fakat kimin haberi var?.Üstelik Trabzonda ilk gazete çıkmasının tarihi olan 1868 rakamı Trabzonda fetihten sonra İlk resmi Trabzon Belediyesi kurulma tarihidir.Büyükşehir Belediyesinin amblemine-logosuna baksanıza..O da 1868.Bu nedenle Büyükşehir Belediyesinin bu günü kutlaması aslî görevidir. İşte Trabzonda asıl gaflet de okumazlık –yazmazlık konusunda buradadır.Budur.Bir kot,bir mont,bir kalem ve deftercikle gazetecilik olmaz.Trabzon Valiliğinde TRABZON gazetesinin baş yazarlarından olan Cûdî beyi ve de Tarihçi Şakir Şevketi okusanıza. TRABZON adlı gazetenin Osmanlıca nüshaları ile Trabzonun ilk matbaasında basılan 22 cilt sâlnâme(İl Yıllığı) elimizde olduğu gibi Trabzon İl Halk kütüphanesindedir.İşte bir tarihî Osmanlıca örnek.. 6

Bunları alıp Gazeteciler Cemiyeti ve Trabzon Valiliği birim kütüphanelerine koyan var mı? Ben bu tarihî ve ilmi eleştirimde Çalışan Gazeteciler gününde de haklıyım.Bunlardan bahsedilmemesine çok üzüldüm.1924 yılındaki Osmanlıca Trabzon YENİYOL gazetesinin bir nüshasını da rahmetli eski başkan Ayhan KIYAK beye vermiştim.Giriş merdiven duvarına asmıştı.Şimdi o tarihî sayı da orada yoktur.Bu nedenle üzüntümden eski ve yeni Trabzon ve Trabzonlular adına bunları yazdım.Hatta çıkış kapısında bizi uğurlayan ve bizlere birer basın çantası veren Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Orhan Fevzi Gümrükçüoğluna da bunları tekrar söyledim ve hatırlattım.”Peki” dedi.Verilen çantalara

artık çalışan gazetecilerimiz bu yazıyı ve ilk Halk kütüphanesindeki Trabzon Vilâyet Gazetesinin Osmanlıca fotokopileriyle ,Salnamelerin bizzat basılmış Osmanlıca- Türkçe kendilerini koyup saklasınlar.Valiliğimiz veya Trabzon Gazeteciler Cemiyeti bir komisyon kurarak İl Halk Kütüphanesindeki ilk Osmanlıca TRABZON adlı gazetesinin tercümelerini yaptırsın da 2019 yılında Zorlu Grand’da 10 Ocak yeni Çalışan Gazeteciler gününde dağıtsınlar.Olmaz mı?Bal gibi olur amma laftan çok icraat lâzımdır.Asıl Çalışan Gazeteciler kutlaması budur.Bu anıt ve bu tercüme hizmetleri için haydi var mısınız seneye Zorlu Grand’da yenisinde bunları öğrenmiş olarak toplanmaya ve yenisini ilmen kutlamaya.?.Böyle lafla olan toplanma dağılmaları ancak buna bir hazırlık sayalım.Tarihte ve ilimde geçerliliği yoktur.Uygulamada tarihî TGC binası bile vaktiyle bir kütüphane idi.Şimdi Cemiyet yönetimi burada kira ile durmaktadır.Büyükşehir Belediyesi asıl iyiliği çalışana bu kira bedelinde yapmalıdır.Gazetecilerin kendinin bir binası var mı?Yazarlar da aynı durumda.İlk önce bu öksüz durumdan kurtulsun gazeteciler ve yazarlar..Trabzon belediyesinin aydınlara armağan ettiği bir kültür sarayı var mı?Ben aynı zamanda Trabzon Büyükşehir Belediyesinde Kent Konseyindeyim.16 sene (1986-2002)beş belediye başkanına meccanen Kültür –Araştırma Kurulu sekreterliği yaptım.İki Cilt de Trabzon Belediye tarihi yazdık. Fakat sonra ayrıldım bu kültür Araştırma Kurulu sekreterliğinden.Sonra gelenlerin hiçbiri sormadı ki neden “Hocam neden ayrıldınız?”diye.Çünkü:Belediyeciliğin siyasî boyutu bir türlü aşılarak ilmî Belediyeciliğe geçilemiyor.Bu nedenle de Farabi’nin Medinetü’l-Fâzılası (Erdemli Şehirciliği) Trabzonda gerçekleştirilemedi.Fakat bizler yine Trabzona âşığız.Belediyemizi de çok seviyoruz,sayıyoruz..Bari bundan sonra eski kibirli ,yanlış projeli hatalar olmasın.

Yarınlarda hiç birimiz yokuz,bundan önce Rahmet-i Rahmana kavuşan arkadaşlarımız gibi..Bu nedenle geçen sene İnternette yayınladığım,2017 ‘de çağrılmadığım bu günde yazdığım 10 OCAK GAZETECİLER GÜNÜ adlı bir didaktik şiirimi bütün okuyucularımızla ve bütün meslekdaşlarımızla paylaşmak istiyorum .Dikkatedilirse bunun başlığına” Çalışan Gazeteciler günü “demedim.Zira ,hepsi zaten çalışıyor.Hepsi emekçi olarak emekliyor.Neler çekiyorlar neler .Trabzon Bâb-ı Âlîsi patronları da bunları okuyarak harfiyyen gereğini Trabzon tarihine göre yapmalıdırlar.Zira Trabzon basını Anadoluda ve Türkiyede söz sahibidir.Atatürk ne güzel söyledi:”BASIN MİLLETİN MÜŞTEREK SESİDİR” diye) İşte benim o didaktik şiirim:

10 OCAK GAZETECİLER GÜNÜ

Ne güzeldir;

10 Ocak Gazeteciler günü..

Kutlanması gerekir;

Bütün gazetecilerin meslek düğünü..

Fakat, kaç kişi biliyor;

Şimdiye kadar;

Kaç gazetecinin garip öldüğünü?

Üzerlerine ilk kefen olarak;

Gazetelerin örtüldüğünü?

Şehîd ve gâzî olanları da çok..

Hakikat haberleri peşinde..

Savaşlar ortasında..

Hak yolunda…

Anadolu çocukları perişân..

Onlara yetmez şeref ve şân..

Onlardır gerçeğe koşan..

Kendi kendilerini aşan…

Gönüllere taşan…

Okuyucularıyla ,arkadaşlarıyla;

Arş-ı A’lâ’da buluşan..

Trabzonda başta Belediyeler ve esnafımız şunu bilmelidirler ki:Trabzonda gazeteciler ,gazete köşe yazarları ve Trabzonu tanıtan haberleri olmasa Trabzona ne turist gelir;ne de esnaf bir

alış veriş yapabilir, ne de ticarî durumu devam ettirebilirler.Bütün işleklik bu meslek erbablarının kamuoyuna kazandırdığı hareket ve berekettendir.Gazeteciler ve gazete köşe yazarları olmazsa Trabzon tamamen öksüz kalır.İlgili,yetkili ve etkililer bunu hiç unutmasınlar..Bunların arşivimizde çok belgeleri var.

11 Ocak 2018 Perşembe günkü Trabzon gazetelerinden Taka ‘da Zihni Ağırman:”Gazeteciler günü kaldırılmalı! Olsa ne olur,olmasa ne olur?” yorumunu yaptı.Karadenizden Günebakış’ta Ali Öztük bey:”K.T.Ü.de hocaların ve öğrencilerin % 50’ sine sorsanız Trabzon Valisinin adını bilmez” eleştirisini yaptı.Dilekçe yazmayı bilmediklerini,kerarat cetvelini bile bilmeyenlerin olduğunu vatandaşlardan söyleyenler bile var.Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçü ise :”İftihâr ediyoruz.Trabzon basınla büyüyecek” değerlendirmesini yaptı.Trabzon Valisi Yücel Yavuz bey ise teröre karşı moral gazeteciliği yapılarak devlete ve millete destek verimesini istedi.

Şimdi 10 Ocak 2018 Çarşamba günü Zorlu Grand’daki kutlamada aynı masada birlikte olduğumuz üstâd karikatürcilerimizden ve Trabzon Bâb-ı Âlimizin temsilcilerinden olan Harun Yavruoğlunun o gün çizdiği bir karikatürü bu haftaki tarihî yazımla bütünleştiği için bilgilerinize sunarak ve yorumu da sizlere bırakarak yazımı noktaladım.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1

banner220



Günebakış Trabzon Haber