TRABZON ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

2017-2018 yılı av sezonu Balıkçılar ve halkımız açısından hüsranla sonuçlanmıştır. Balıkçılar sezonu erken kapatmış halkımız balık yiyememiştir.

Geçtiğimiz yıl yaptığımız basın açıklamalarında uyarılar dikkate alınmazsa hem balıkçılar hem de halkımız açısından 2017-2018 av sezonunun kötü geçeceğini ifade etmiştik. 

Balıkçılar açısından önemli bir av ürünü olan hamsinin olmaması ile av sezonu hayal kırıklığına dönüşmüştür. Zaten ekosistem içinde bir türün ortamdan kalkması, sayısının artması veya azalması, kötüleşmenin belirtisidir. En basit örneğini geçen 2016-2017 av sezonunda yaşamış durumdayız, satış fiyatı 5TL/kg nın altında kalan palamut, ne de 20-25 TL/kg düzeyine ulaşan hamsi Balıkçımızı ne de kimseyi mutlu etmemiştir. Bölgemizin en ucuz protein kaynağı olan hamsi 2017-2018 sezonunda yüksek fiyatı ile tüketiciyi üzmüştür.

Kültür balıkçılığının kalbi olan Maçka’da, Sümela Manastırının tadilatta olması, HES’ler nedeniyle sürdürülebilir alabalık üretiminin tamamen yok olması, sektörümüze tabiri yerindeyse kalp krizi geçirtirmiştir ve sektör halen yoğun bakımdadır. Deniz ve barajlarda kurulu kafeslerde alabalık üretimi için yavru desteği sağlayan Maçka ilçemizde yaşanan darboğaz, kafes balıkçılığını da olumsuz etkilemiş, yüzden fazla personel işsiz kalmış, istihdam sorunu yaşanmıştır.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca çıkarılan bir yönetmelik ile balıkçılık kökenli akademisyenlerin balığa el sürmeleri engellenmiş, bilimsel çalışmalar durmuştur.

Balıkçılık sektörünün kullandığı hammadde ve malzemelerin döviz üzerinden fiyatlandırılıyor olması ve kurda yaşanan artış, sektörü can evinden vurmuştur.

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün 2011 yılında kurulması ile birlikte, günümüz şartlarını karşılama yönünden eksik olan 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun revizyonu ne yazık ki aradan geçen beş yılı aşkın süreden beri tamamlanamamıştır.

Hal böyle iken sektörün eski günlerine kavuşması hayalden öte geçemeyecektir. Balıkçılarımızın umutları başka ülkelerin (Gürcistanın Abazyanın Ukraynanın Moritanyanın) balık stoklarına kalmıştır.

Geçen yıl ve önceki yıllarda balıkçılığımız hakkında yapmış olduğumuz basın açıklamaları üzülerek görüyoruz ki ne yazık ki hala daha geçerliliğini korumaktadır. 

  Balıkçılığımız bir yıl daha kaybetti, vatandaşlarımız diğer balık çeşitlerinin yanında Karadenizlinin olmazsa olmazı hamsiyi dahi gönül rahatlığıyla sofralarına getiremedi. Bunun sorumlusu hiçbir tutarlı balıkçılık politikası üretemeyen sektörün paydaşları ve yetkilileridir. 

Yaklaşık 7 yıldan beri su ürünleri kanununu meclise getirilememiştir. Üzülerek ifade etmek gerekir ki önümüzdeki yıllar daha da kötüye gidecek, çocuklarımız balıkları müzede görecektir.

Kısa zaman içerisinde, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, balıkçılığımıza sahip çıkmasını, Yetişmiş Balıkçılık Teknolojisi ve Su Ürünleri mühendislerinin göreve getirilmesini, milli politikalarımızı ortaya koymasını, konunun uzmanı bilim insanlarının görüşleri doğrultusunda doğru politikalar üretmesi ve en ucuz proteini halkımız ile yeniden buluşturmasını umut etmekteyiz. 

Son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyecek bir şey olduğunu öğrenecek, doğaya geri dönecektir. Çok geç olmadan ilgililere hatırlatırız.

Ziraat Mühendisleri Odası, Balıkçılık Teknolojisi ve Su Ürünleri Mühendisleri olarak üstümüze düşen görevi yapmaya hazır olduğumuzu bugün halen var olan umutların yarın hayale dönüşmemesi gerektiğini ifade ederek

Basın ve kamuoyuna saygı ile sunulur.   

Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber