banner240
banner237
banner238

BAKAN SOYLU TEKİRDAĞ'DA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz 2016'dan 11 Nisan 2018'e kadar Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik operasyonlar sonucunda tutuklanan kişi sayısının 77 bin 81 olduğunu belirtti. 
Bakan Soylu, Tekirdağ'da düzenlenen "Genel Güvelik ve Uyuşturucu ile Mücadele Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, bu toplantıların, Ankara, İzmir, İstanbul ve Eskişehir'in ardından beşincisini Tekirdağ'da gerçekleştirdiklerini söyledi. 
Bu toplantılarla şehir güvenliği ve toplamda ülke güvenliği noktasında neyi nasıl bir süreçte yapmak istediklerini, niyetlerini, hedeflerinin neyi anlattığını, gerek kamuoyuyla gerekse şehir güvenliği ile ilgili sorumluluğu bulunan herkesle paylaşmak istediklerini aktaran Soylu, bu çerçevede paydaşlarla iletişim halinde olmak istediklerini kaydetti. 
Bakan Soylu, geçen hafta bir güvenlik forumu için Ukrayna'ya gittiklerini, orada küresel terörden, yabancı terörist savaşçıların geçişinden, göçten, uyuşturucu trafiğinden bahsettiğini dile getirerek, bu konudaki başarılı çalışmalarını ve tecrübelerini diğer ülkelerle paylaştıklarını ifade etti. 
Ukrayna'dan önce de bir günlük bir program için Afganistan'da bulunduklarını ve bazı meseleleri masaya yatırdıklarını anlatan Soylu, şu anda İran'da bulunan 2,5 milyon Afganistan vatandaşının çeşitli yollarla hem Türkiye'ye hem de Avrupa'ya geçmek istediğini belirtti. 
Göç sorunu dışında 2016 yılında Afganistan'da 4 bin 800 ton afyon üretildiğini vurgulayan Soylu, 2017 yılında bu rakamın 9 bin tona çıktığını bildirdi. 
Bakan Soylu, geçen yıl Türkiye'de 5 bin 500 - 6 bin kilo civarında eroin yakalandığını, gümrük rakamları incelendiğinde bu rakamın 20 bin kilolara kadar çıktığını belirterek, Afganistan'daki bir diğer önemli sorunun da yabancı savaşçılar olduğuna dikkati çekti. 
Afganistan'daki yabancı savaşçıların önemli bir kısmının DEAŞ'a katıldığını, bu durumun da Türkiye'yi tehdit ettiğini söyleyen Soylu, "Ülkemizde 3,5 milyon Suriyeli, 1 milyon kadar da diğer bölge ülkelerinden çeşitli statülerle gelen insan var. Kara sınırlarımızın yüzde 44'ünü oluşturan iki ülkede devlet otoritesi... Bıçak kemiğe dayandı, sınır güvenliğimizi temin edebilmek için Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarını yapmak durumunda kaldık ve hala orada personelimiz var. Para ve insan kaynağı akıtıyoruz.  Büyük oranda azaltmış olsak da hala ciddi riskler barındıran bir bölge ve mesele." dedi. 
- "Ne yapacaksınız, denize duvar mı çekeceksiniz?"
Bakan Soylu, Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin kara sınırları toplamı yaklaşık 2 bin 950 kilometre, kıyı şeridi uzunluğu toplamı 8 bin 333 kilometre. Kıyı şeridi, kara sınırının neredeyse üç katına yakın. Ne yapacaksınız, denize duvar mı çekeceksiniz? Sahil Güvenlik Komutanlığımızdan arkadaşlarımız, 6 bin 158 personelle buradaki sınır güvenliğini büyük bir fedakârlıkla tesis etmeye çalışıyor. Bir taraftan Ege'yi, bir taraftan Akdeniz'i tutuyoruz ama bir gün bir bakıyorsunuz Karadeniz'e doğru yönelmiş bir düzensiz göç dalgası ve kaçakçılıkla karşı karşıyasınız. Geçen yıl ağustos ve eylül arasında bunu yaptılar ama aldığımız önlemlerle burayı bıçak gibi kestik ve asil bir millet olarak bu mücadeleyi veriyorsunuz. Görmezden gelebilirsiniz, 'Bana ne hangi ülkeye gidiyorsa orası düşünsün' diyebilirsiniz ama biliyorsunuz ki açık denizin ortasında çoluk çocuk ölüme gidiyorlar veya uyuşturucu kaçırıyorsa, bunu başka bir ülkeye götürüyor orada da genç bir insanı zehirliyor. 
Belki orada sattığı uyuşturucunun parasıyla terör örgütüne silah alıyor, bize kurşun sıkacak yani hem insani olarak vicdani sorumluluğumuz var hem de fiili risk altındayız. Dikkat edin, bütün bu anlattığım tablo, bizden kaynaklanan bir tablo değildir. Bize dışarıdan ithal bir tablodur. Türkiye, hiçbir ülkeye sorun teşkil etmiyor ama bizim komşularımızın yaptıkları ve yapmadıkları, bizim için sorun oluşturuyor. Evet, Türkiye bunu yönetebiliyor, bunun maddi yükünü de karşılayabiliyor ama neticede bunun için bir bedel ödüyoruz. Bunu sadece parayla ödesek hiç sorun değil ama şehitlerimiz oluyor, insanımızın huzuruna, ülkemizin geleceğine, gençlerimize kastediyor." 
Bu fotoğrafa içeride uğraştıkları terör örgütlerinin de eklenebileceğini ancak bunların da beslendiği kaynakların yine dışarıda olduğunu, silahların, paraların dışarıdan geldiğini anımsatan Soylu, PKK'nın yıllardır Avrupa'nın göbeğinde her türlü desteği aldığını, FETÖ elebaşısının nerede olduğunun, çekirdek kadronun orada yerleşip palazlandığının herkes tarafından bilindiğini anlattı. 
- 15 Temmuz hain darbe girişimi 
Bakan Soylu, FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin feraseti, milletin cesareti, aziz şehit ve gazilerin büyük fedakarlığı sayesinde sabahında bastırıldığını anımsatarak, 2017 yılında FETÖ'ye yönelik 20 bin 409 operasyon yapıldığını ve 20 bin 478 kişinin tutuklandığını söyledi. 
Bu yıl içinde operasyon sayısının 6 bin 742, tutuklu sayısı ise 2 bin 706 olarak gerçekleştiğini belirten Soylu, "15 Temmuz 2016'dan 11 Nisan 2018'e kadar tutuklanan kişi sayısı 77 bin 81 kişidir." dedi. 

Bakan Soylu, hem 15 Temmuz'un kamuda yaptığı tahribatı kapatmak hem de İçişleri Bakanlığı'nın yeni mücadele dönemini yeniden yapılandırmak için harekete geçtikleri dile getirerek, bu çerçevede emniyet, jandarma, sahil güvenlik ve bakanlığın merkez idari birimlerinin bünyesindeki nüfus, göç, iller idaresi ve mahalli idareler biriminin yer aldığı, "Çoklu Güvenlik Yönetimi" olarak tarif edebilecekleri bir sistem kurduklarına dikkati çekti. 
Hizmet kalitesi ve kamu verimliliğini arttırma noktasında bürokrasiyi azaltıcı adımlar da attıklarını söyleyen Soylu, bu çerçevede trafik tescil, pasaport ve sürücü belgesi verme gibi bürokratik işlemleri noterlere ve Nüfus Genel Müdürlüğü'ne devrederek, kolluk üzerindeki büro yükünü azalttıklarını ayrıca bu işlemler için istenen 2 bin 185 olan evrakın 754'ünü de kaldırdıklarını anlattı. 
Bakan Soylu, trafikte "tuzak radar" uygulamasını kaldırdıklarını, onun yerine "ortalama hız koridoru" uygulamasına geçtiklerini aktararak, ayrıca teknoloji kullanımı, personel ve teknoloji kullanımı ile teknik kapasitenin arttırılmasına yönelik önemli çalışmalar yürüttüklerini bildirdi. 
Emniyet teşkilatında 277 bin 175, jandarmada 192 bin 37, Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda 6 bin 158, güvenlik korucusu olarak da 70 bin 786 personelin görev yaptığını belirten Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla bekçi alımına başladıklarını, 6 bin 500 bekçinin alımının gerçekleşeceğini, bu çerçevede ilk etapta Tekirdağ'da 170, Edirne'de 90, Kırklareli'de de 70 bekçinin görev yapacağını ifade etti. 
Bakan Soylu, Türkiye genelinde plaka tanıma sistemi nokta sayısının yüzde 35 arttığını, bu sisteme AVM, benzin istasyonları ve otopark kameralarını da entegre ettiklerini anlattı. 
Terörle mücadelede özellikle hava araçları noktasında ciddi atılım içinde olduklarını kaydeden Soylu, "Bunların içinde terörle mücadelede kullandığımız SİHA, İHA'lardan tutun, şehir güvenliğinde kullandığımız küçük dronlara kadar hepsi var. Hatta yarın bir gururu hep birlikte yaşayacağız. Jandarmamıza iki tane Atak helikopteri alımının törenini arkadaşlarımızla birlikte gerçekleştiriyoruz. Sevincimiz helikopter alıyor olmak değildir. Parasını verirsiniz, dünyanın her köşesinden alırsınız. Bizim sevincimiz, kendi ülkemizin evlatlarının kendi alınteri, kendi zekası ve en önemlisi inancının ürünü olan iki helikopter alıyor olmaktır. Jandarmaya 6 yeni SİHA daha alıyoruz. Bunun müjdesini de buradan vermiş olayım." diye konuştu. 
- Kesintisiz operasyon 
Terörle mücadelede yeni bir yapılanma modeline geçtiklerini, özellikle mücadele stratejisini değiştirerek "kesintisiz operasyon" stratejisine döndüklerini söyleyen Soylu, "Yani ille de vurulmayı beklemiyoruz. Terörü tamamen temizleme üzere belli bir plan dahilinde operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Yeni güvenlik konsepti gereği, tehlikeyi kendi sahamızda değil, oluştuğu yerde bertaraf etmeye gayret ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu. 
Bakan Soylu, bu stratejiyle 2017 yılında 169'u büyük ve orta olmak üzere 51 bin 798 operasyon gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, şu bilgileri verdi: 
"Zaten bugün nefes alamamalarının sebeplerinden bir tanesi de kışın durmamamız. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 2017 yılında bin 908, teslim olan terörist sayısı da 426'dır. Sizle bir müjdeyi daha paylaşmak istiyorum. 'Biz ne zamandır böyle baskı yapıyoruz. Niye az teslim oluyorlar?' diye düşünüyoruz. Son bir hafta 10 gündür, sökün gibi gelmeye başladılar. Gri listeler teslim oluyorlar, üst düzeyler teslim oluyorlar. İnanınız ki ortaya koyulan bu mücadele, bütün unsurlar ile ortaya konan bu mücadele meyvelerini vermektedir. 2018 yılı ise şu tarihe kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısı 200'dür. 2017 yılında 697, 2018 yılında ise 96 önemli olay önlenmiştir. 
Geçen yıl 170, bu yıl eylem hazırlığındaki 5 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Asayişte aldığımız tedbirler, genel asayiş noktasında önemli etkiler oluşturmuştur. Özellikle bu toplantı, belediye başkanları, kaymakamlarımız. Türkiye 2017 yaşam memnuniyeti araştırmasında en yüksek memnuniyet oranının yüzde 74.4 ile asayiş hizmetlerinde olması, aslında bütün meseleyi özetliyor. Burada muhtarlarımıza, belediye başkanlarımıza, kaymakamlarımıza, valilerimize, emniyet müdürlerimize, jandarma komutanlarımıza çok büyük görev düşüyor."
- "Asayişten memnuniyet en yüksek düzeyde olmalı" 
Bazı suçların işlenmesinde azalma olduğuna dikkati çeken Bakan Soylu,  şunları kaydetti:
"Vatandaşımızın asayişten memnuniyetinin 2018 yılında da ölçüldüğünde en yüksek noktada olması lazım. 2017'nin ilk üç ayı ile 2018’in ilk üç ayı karşılaştırıldığında asayiş hizmetlerinde de 2017 yılına nazaran, 2017 - 2016 yılına nazaran önemli değişiklikler var. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda yüzde 11'lik azalma var. Türkiye genelinde hırsızlıkta yüzde 11'lik bir azalma var. Sezon başı emniyet müdürleri ve jandarma komutanları ile yapmış olduğumuz konuşmalarda hedefi verdik ama bazı vilayetlerimiz var yüzde 48-49. Burada, Tekirdağ'da da polis eksikliği olduğunu biliyorum hem bir taraftan bekçi göndereceğiz, geceleri emniyete alacağız hem de 13 bin polis vereceğiz. Söz verdim bunun 3 binini trafiğe vereceğiz, bunun 10 binini de Trakya bölgesine de biraz cömert davranacağız. 
Onlar bugüne kadar sabrettiler ama şimdi zamanıdır. Bir 10 bin polis alımına daha çıktık, oradan da göndereceğiz, eylül ayında bir 10 bin polis daha alacağız. Oradan da göndereceğiz.Jandarma asayiş için 25 bin alımımız var. Bekçi alımımızda da ne kadar alacağımızı belirtmiştik. Olayların aydınlatılma oranlarında ise yüzde 12 artış var. Burada özellikle ilçe jandarma komutanlarımıza, ilçe emniyet müdürlerimize söylüyorum. Benim için önemli olan rakam, mala karşı suçların düşmesi, aydınlatılan olayların oranlarının artması. Bunu yaptığımız zamandan itibaren vatandaşımızın, hem sizlere hem de devlete olan güveni artacaktır. Kafasını yastığa vurduğu zaman vatandaş, 'polisim, jandarmam, bekçim yanı başımda' diyecek ve bu konuda rahat bir uyku çekebilecek. Bizim yapmamız gereken bu" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Metruk bina hem asayiş hem de uyuşturucu açısından başımıza bir musibettir. Bunun üstüne gidiyoruz. Metruk binalar yıkılacak. Onun ötesinde okulların çevresinde önemli operasyonlar yaptık, yapamaya devam edeceğiz." dedi.
Bakan Soylu, ülke genelinde geçen yılki huzur uygulamalarında 1 ton uyuşturucu, 31 bin bin 542 uyuşturucu hap, bin 287 adet silah ele geçirildiğini, bu kapsamda arama kararı bulunan 23 bin 13 kişinin de yakalandığını bildirdi.
Bu yıl şu ana kadar 12 huzur uygulaması yapıldığını, burada da aranan 5 bin 608 kişinin yakalandığını belirten Soylu, "Son dönemdeki huzur uygulamalarımızda 4+1 sistemi uyguluyoruz. Bu sistemde risk analizi yapabilen ve suçlu profili konusunda deneyimli 1 personel gizleniyor, diğer 4 kontrol görevlisi de denetim yapıyor. Bu modelden de önemli faydalar elde ettiğimizi ifade etmek isterim." diye konuştu.
Bakan Soylu, karada ve denizde ciddi sorumluluk yüklendikleri bir diğer konunun da düzensiz göç olduğunu anlattı.
Masum insanların mağdur olmasının yanı sıra bu masum insanların arasında yabancı terörist savaşçılarının hatta FETÖ'cülerin karışmasının söz konusu olduğunu anlatan Soylu, şunları kaydetti:
"2017 yılında yakaladığımız düzensiz göçmen sayısı 175 bin 752 kişidir. 2018 yılında ise şu ana kadar ulaştığımız rakam 66 bin 222 kişidir. Sahil güvenlik komutanlığımız tarafından yakalanan göçmen sayılarında yüzde elli oranında azalma, yakalanan organizatör sayısında ise yüzde 50'lik bir artış söz konusu olmuştur. Özellikle denizlerimizde hayatını kaybeden göçmen sayısında yüzde 71'lik bir azalma yaşanmıştır. 2018 yılında 10 Nisan tarihi itibarıyla söylüyorum, 5 bin 696 düzensiz göçmen ve 18 göçmen kaçakçısı yakalanmış, 112 arama kurtarma görevi icra edilmiş, bin 33 kişi ise kurtarılmıştır. Bu yıl Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığının ortak operasyonlarında 170 kilo esrar ele geçirilmiştir."
Bakan Soylu, düzensiz göçle mücadelede alınan tedbirler noktasında özellikle sınır duvarları konusuna ağırlık verdiklerini, Ağrı ve Iğdır arasında 144 kilometrelik bir sınır duvarı yaptıklarını vurgulayarak, bunun 76 kilometresini tamamladıklarını, 68 kilometresinin eylül ayında biteceğini, Iğdır bölümünün tamamın ise mayıs ayı sonunda tamamlanmış olacağını bildirdi.
Düzensiz göç konusunda batı sınırlarında da üç proje yürütüldüğünü anlatan Soylu, "Birincisi, Türkiye-Yunanistan-Bulgaristan arasındaki polis ve gümrük iş birliği ortak temas merkezi kuruluşu ve işleyişi projesidir. İkinci proje; batı ve doğu sınırlarında sınır gözetleme kapasitesinin arttırılması projesidir. Üçüncü proje de sadece batı sınırlarını gözetleme kapasitesinin arttırılması projesidir. Bu projeler entegre bir sınır yönetiminin parçalarını oluşturan önemli bir teknolojik altyapı hamlesini içermektedir. Kule üstü termal kameralardan sensör sistemlerine kadar birçok teknolojik altyapı hamlesi bu projelerin içinde yer almakta ve AB fonları ile de desteklenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
- "AB uyuşturucu konusunda gevşek davranıyor"
Soylu, 2017 Avrupa uyuşturucu raporuna göre AB erken uyarı sistemi tarafından tespit edilen yeni uyuşturucu maddelerin yüzde 70'inin son 5 yılda üretildiğinin belirlendiğini aktararak, şöyle devam etti:
"2013 yılında 299, 2014 yılında 365, 2015 yılında 423 yeni madde eklenmiş, Avrupa uyuşturucu pazarına. Bu ne demek biliyor musunuz? Geç kaldığımız her gün, listeye yeni bir zehir ekleniyor demek. Bir başka tehlike, bazı yeni maddelerin Avrupa'da açıkta, dükkanlarda ve çoğunlukla 'yasal keyif verici' olarak satıldığı, yine uluslararası uyuşturucu raporlarında geçiyor. Avrupa, maalesef bu konuda inanılmaz derecede gevşek davranıyor. Parada ve birçok konuda birlik olan Avrupa, ilginçtir, uyuşturucu ile mücadele konusunda birlik olamıyor. cezalar ve uygulamalar farklı farklı. Bir kilo eroin arzı için beklenen hapis süresi Hollanda'da bir yıl, Yunanistan'ta 20 yıl. Bir kilo esrar arzı için Yunanistan’da ceza 10 yıl, Hollanda, Fransa, Polonya, Lüksemburg ve diğer birkaç AB üyesi ülkede ise hapis cezası öngörülmüyor. Türk Ceza Kanunlarına göre ise uyuşturucu arzı suçunda 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. Satılan veya verilen kişinin çocuk olması durumunda ceza alt sınır 15 yıla kadar yükselmektedir. Ayrıca uyuşturucunun türüne göre, satıldığı, yakalandığı yere göre, yani okul, yurt, kışla, ibadethane gibi toplu bulunan yerlerde ele geçirilmesine göre cezalar artmaktadır."
Uyuşturucu konusunda bir başka tehlikenin de darknet üzerinden yapılan satışlar olduğuna dikkati çeken Soylu, "Darknet denilen internet ağı üzerinde kripto paralarla yapılan satışların 3'te 2'si uyuşturucu ile ilgilidir. Küresel uyuşturucu arzı içinde belki henüz çok büyük bir yer tutmuyor olabilir ama dağıtım noktasında dünya sağlığını tehdit edebilecek boyutta bir tedarik sunduğunu da gözden kaçırmamak ve şimdiden tedbir almak gerekir." dedi.
Bakan Soylu, Türkiye'nin dünya uyuşturucu rotasının tam üzerinde bulunduğunu, batıdan doğuya sentetik, doğudan batıya ise doğal uyuşturucunun gittiğini ve bu trafiğin tamamının Türkiye üzerinden gerçekleştiğini, bu trafiği önlemek için emniyet, jandarma ve sahil güvenlik ekiplerinin uyum içinde çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı.
- "Uyuşturucu satıcısı neyse, bizim için terörist de odur"
Üç kurumun, aynı zamanda terörle de mücadele halinde olduğunu, terörün aynı zamanda uyuşturucudan beslendiğini belirten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yani uyuşturucu artı terör, terazinin bir kefesinde, bizim üç kurumumuz da diğer kefesinde. Bu 3 kurumun 15 Temmuz sonrasında tek çatı altında toplanmasının nasıl kritik bir hamle olduğu öyle zannediyorum ki bu denklemden daha iyi anlaşılacaktır. 10 Nisan itibarıyla 40 bin 704 operasyon yapılmış, 35 ton uyuşturucu, 4,8 milyon hap, 32 bin 304 kök kenevir ele geçirilmiştir. 2017'nin tamamında ise toplam 118 bin 264 operasyon yapılmış, 193 ton uyuşturucu, 29,7 milyon hap ele geçirilmiştir. Uyuşturucu ile mücadelede 2016 ile 2017'nin ilk 3 ayları kıyaslandığında operasyon sayısında yüzde 63 gözaltı sayısında yüzde 45 artış elde edilmiştir. Ele geçen esrar miktarı yine ilk 3 ay kıyaslamasında 2016 ile 2018 arasında yüzde 77, eroin miktarı aynı dönemde yüzde 104, bonzai yüzde 341, metamfetamin yüzde 438 artış göstermiştir. Dünya uyuşturucu raporlarına göre Türkiye, küresel eroin yakalamalarının yüzde 16’sını tek başına gerçekleştirmiştir. Bu cümlemden, Türkiye’nin bu konuda ne kadar başarılı olduğu ortaya çıkar. Aynı zamanda dünyanın bu işi ne kadar savsakladığı, küresel kartellerin ne kadar büyük olduğu, ülkemizin ne kadar büyük bir ticari rota üzerinde olduğu da çıkar. Bizim son dönemdeki sloganımız açıktır: uyuşturucu satıcısı neyse, bizim için terörist de odur. Suç aynıdır, yapacağımız muamele aynıdır."
Bakan Soylu, uyuşturucuyla mücadelede yakalama kadar gençlerin ve ailelerin bilgilendirilmesinin önemli olduğunun altını çizerek, "Bu uyuşturucunun nasıl satıldığını, nasıl pazarlandığını, bu işi yapanların taktiklerini, gençlere nasıl yaklaştıklarını, alıştırmak için önce 'işte bunu al, sınav öncesi rahatlatır, zihnini açar' diye nasıl pazarlandığını, sonra para karşılığı satıldığını, okuldaki bir öğrenci üzerinden bütün okula nasıl yayıldığını, değişik programlarla anlatmalıyız. Vatandaşımızın yeni gelişmelerden yeni taktiklerden haberdar edilmesi gerekir. 'benim oğlum, kızım kullanmaz' devirleri çoktan geçmiştir. Bunu anne babalara iyi anlatmak durumundayız. Çünkü sadece kolluk tedbirleriyle bu işi sıfırlayamayız." ifadelerini kullandı.
- "Uyuşturucu işinde 'tacir' kelimesini kullanmak doğru değil"
"Şimdi ben size burada bir paket versem de 'bunu Kato Dağı'nda bir mağaraya götür bırak' desem, belki birçoğunuz yolunu bulamazsınız, veya günlerce uğraşır, eziyet çekersiniz." diyen Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Ama düşünün ki Hollanda'da Belçika’da üretilen kilolarca sentetik uyuşturucu, varillerle taşınıyor, jandarmamızın bulduğu mağaralarda çıkıyor. Aynı uyuşturucu, İstanbul'da okul önündeki bir sokak satıcısında yakalanıyor. Buradaki lojistik kapasitenin ciddiyetini, burada dönen parayı sizler hesap edersiniz. Aslında bu uyuşturucu işinde 'tacir' kelimesini kullanmak da doğru değil. Tacir namuslu insandır. bunlara doğrudan terörist demek lazım. Çünkü bunların yaptığı iş de budur, bunlara yapılması gereken muamele de budur. Uğraştığımız işler terör, uyuşturucu, asayiş... Canla ilgili işler. Dolayısıyla burada rakamsal hedeflerle tatmin olamayız. Hedefimiz bütün kötülükleri sıfırlamaktır. Ben bu teşkilata inanıyorum, sizlere inanıyorum.
Sevgili valilerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımıza söyledik. Bu metruk binaların yıkılması lazım. Bu işle ilgili 'estekti köstekti dersek' mesafe alamayız, bu kadar açık ve net. Yıkıp geçeceksiniz. Hiç bakamayacaksınız, metruk bina kalmayacak Türkiye'de. Metruk bina hem asayiş hem de uyuşturucu açısından başımıza bir musibettir. Bunun üstüne gidiyoruz. Metruk binalar yıkılacak. Onun ötesinde okulların çevresinde önemli operasyonlar yaptık, yapamaya devam edeceğiz. Her okula güvenlikle entegre edebilecek bir görevli ortaya koyduk."
Toplantıda, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çelenk, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan, Edirne Valisi Günay Özdemir, Kırklareli Valisi Orhan Çiftçi, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli'ndeki ilçelerin kaymakamları, il ve ilçe emniyet müdürleri ve muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri hazır bulundu.

 Bakan Soylu, toplantının ardından Süleymanpaşa İlçe Nüfus Müdürlüğünü ziyaret etti. Soylu, İlçe Nüfus Müdürü Veysel Aydoğdu'dan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1

banner220



Günebakış Trabzon Haber