Yaşamın temeli sevgidir. Tüm eylemlere baktığımızda şunu görürüz: herkes sevgi peşindedir. Çünkü yaşamın tüm ifadeleri sevgi ve birlik arayışından doğar. Herkes sevgiyi özlüyor. Herkes aşık olmak istiyor. Sevmek sevilmek istiyor. O güzelliği yaşamak istiyor. Çünkü insanın özü sevgidir. Ve insan unuttuğu o sevgiyi özlüyor. İnsan onu bu yaşamın içinde keşfetmeye çalışıyor, bulmaya çalışıyor. Peki, insan o sevgiyi nasıl bulacak?Çünkü sevgi dolu değil. O yüzden birine ihtiyaçduyuyor. Biri olacak. Sevmek için biri olacak. Birini bulacak. O yüzden bütün kadınlar erkekler peşinde, bütün erkekler kadınlar peşinde. Ne için? Sevmek için. Çünkü kendiliğinden sevemiyor.  Birisi olacak ve bu tetikleyici unsur olacak. Aşık olmak için birini bulmalı. Çünkü kendi yeterli değil kendi sevgiyi kaybetmiş. O sevgi yok. O yüzden koşulsuz sevgi olmayınca koşullara ihtiyaç oluyor. Problem de budur. Koşulsuz sevgi örtülünce ki o var ama örtülmüş problemler başlıyor. İnsanın özünde o var. Fakat örtülmüş ego, zihin, düşünceler, duygular, şunlar bunlar dayatılmış amaçlar, inançlarla örtülmüş. Ulaşılamıyor. İnsan koşulsuz sevgiye ulaşamayınca koşullu sevgi ortaya çıkıyor. Yani bir koşula ihtiyaç var. Sevmek için bir koşul olacak. Beğendiğin bir kişi olacak. Birini beğenecek sevgi ortaya çıkmaya başlayacak. Ve bu koşullarda aşık olacak.  Ya da bir dost olacak. Bir yakınlık olacak. İnsan sevmeye başlayacak. Örneğin eşler artık birbirini sevemiyor bir bebek olsun istiyor. O zaman o çocuğu seviyor. Birbirinden nefret eden karı koca boşanıyor sonra o çocuk için mücadele ediyor. Çocuk kimde kalacak? Annede mi kalacak babada mı kalacak? Büyük bir savaş. Sonra birinde kalıyor. Sonra öteki geliyor onla görüşmek için. Haftada bir görecek. Ne için nedir bu neden oluyor bunlar? Koşula ihtiyacı var. O yüzden bunlar oluşuyor.  Önce eşini sevdi onu seviyordu çocuk yaptılar. Nefret ortaya çıktı. Çünkü koşullu sevgi her zaman nefrete dönüşecek. Bilin ki koşullu seviyorsanız eğer dünyasal düzeyde seviyorsanız nefret o sevginin öteki yüzüdür. Aynı madalyon. Bir yüzü sevgi bir yüzü nefret. Eğer koşullu seviyorsanız eğer dünyasal düzeyde seviyorsanız nefret edeceksiniz. Bunun başka çıkışı yok. İnsanlar soruyor nefretten nasıl kurtulacağım? O zaman sevme. O zaman sevmeyeceksiniz eğer nefreti yok etmek istiyorsanız sevgiyi de yok edeceksiniz.  Aynı madalyon.  Madalyonun bir yüzünü yok edince öbür yüzü kalamaz. Madalyon gidecek. O yüzden sevgi olunca o dünyasal düzeyde tezahür edince nefrette edeceksiniz. Sevdiğiniz kişiden nefret edeceksiniz. Dönecek.  Ve koşullu olduğu için acı verecek. Kıskanacaksınız kötü hissedeceksiniz. Sevdiğin kişi orada biriyle şakalaşıyor, bakışıyor.  Acı veriyor. Saplandı böyle hançer. Orada durup şakalaşıyor. Bensiz mutlu. Ben burada somurtuyorum o orada onunla eğleniyor ne güzel yani. Ve hançer saplandı tam kalbine. İşte acı. Acı çekiyorsun. Koşullu sevgi çünkü şartlandırılmış. Sen özgürce sevemiyorsun. Senin sevgin başka bir koşullara bağlı. Çocuğu seveceksin eşi sevemiyorsan eğer. Anne babanı onu bunu şunu dostu arkadaşı. Artık insanlardan umudu kesilince köpeğini kedisini fareyi balıkları akvaryum olacak başka bir şeyleri bir yılanı. Bulacaksın bir yaratık, bir varlık bir şey. Çünkü senin o sevgin gömülmüş. İşte Yoga Academy’de yaptığımız şey kazımaktır. O koşulsuz sevgiyi bulmak için kazıyoruz. Bütün Orijinal YOGA Sistemi çalışmamız bir kazı olayı. Katman katman. Çalışma sırasında yaptığımız şey odur. Ve katman katman gidince orada ne var: öz. Ve Orijinal Yoga Sistemi özü bulma sanatıdır.  Sen özüne ulaşınca koşulsuz sevmeye başlayacaksın. Ve onun belirtisi şu olacak kimseye ihtiyacın olmayacak. Gerçekte sevmek için hiç kimseye ihtiyacınız yok. Çünkü yalnız kalsanız bile sevgi enerjisi içinizden fışkıracak. Yeter ki sevginin doğal akışını engellemeyin. O zaman deli gibi olacaksın deli divane diyorlar ya. Ama sen her şeye aşıksın her şeyi seviyorsun.Varoluşsal sevgi evrenseldir ve onun tek bir adresi yoktur. Bu sevginin adresi insanlıktır ve evrendeki tüm canlı varlıklardır. Böyle bir deli divanesin. Bakıyorsun bir güle gözlerinden yaşlar akıyor. Güneşe aya yıldızlara bakıyorsun aşıksın. Bir romeo bir juliet oldun. Romeosuz bir juliet ve julietsiz bir romeooldun .En güzeli bu. İçin aşk ve sevgi dolu. Ve baktığın her şeyde sevgiyi görüyorsun. Gördüğün her şeyi seviyorsun. Ve doğal olarak en çok insanları seviyorsun. Canlıları. Çünkü onlar sevgi kıvılcımları. O zaman bir koşula ihtiyacın yok bir dürtüye bir itmeye ihtiyacın yok koşullar yok şart yok sen koşulsuzca seviyorsun. İşte o sevgi ortaya çıkınca onu paylaşmaya başlıyorsun. Ve o kendiliğinden paylaşılacak o akacak. O her yeri saracak.  Ve bu sevginin içinde sen insanın amacına ulaşmış olacaksın. İşte bu aranan gerçek aşka ve sevgiye ulaşmak için yapmak gereken düzenli Orijinal Yoga Sistemini uygulamak. Bunun için Yoga Academy hizmetinizdedir. Eğitimler, kitaplar, DVD ler, videolar ve en önemlisi her ay eşi benzeri olmayan ve dünyada bir ilk ve tek olma özelliğini taşıyan eşsiz  FarkındalıkFestivalleri aracılığıyla. Özellikle de tüm dünyadan herkese açık olan uluslararası Farkındalık Festivalleri çok daha hızlı bir gelişme sağlayan çok özel çalışmalardır. Her ay Türkiye'nin eşsiz doğasında gerçekleştirilen bu festivallerde uygulanan çok özel teknikler sayesinde beden çok hızlı bir iyileşme ve gelişme göstermekte şifalanmakta ve her türlü sorundan çok hızlı şekilde özgürleşmektedir. Sizde Orijinal Yoga Sistemi ile insanın doğasını keşfedip duyularınızın efendisi olun ve bu yaşamın en değerli parçası haline gelin.  Bunun içinde konuyla ilgili Dünya literatürde başka bir benzeri olmayan derin ve etraflı pratik uygulama ve teorik bilgilerden süzülmüş Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf’ın “Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır” adlı şaheserini tavsiye ederek yazımızı bitirelim.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber