Muratoğlu, yaşanan gelişmeleri “derinleşen bir yapısal kriz” olarak nitelendirerek, devletin acil ve kapsamlı bir reform sürecine ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
Art arda yaşanan vakaların sıradan bir halk sağlığı sorunu olmadığına dikkat çeken Muratoğlu, “Cezaevinden öğrenci yurduna, otelden fabrikaya kadar uzanan geniş bir alanda aynı türden olayların yaşanması, mevcut sistemin riskleri öngörmekte ve önlemekte yetersiz kaldığını göstermektedir.” dedi.
“Mevcut Sistem Riskleri Önlemede Yetersiz”
Gıda denetim mekanizmalarındaki yetersizliğe işaret eden Muratoğlu, “Bugün Türkiye’de 7.500-8.000 gıda kontrolörü milyonlarca işletmeyi denetlemekle yükümlü. Bu tablo, sahadaki yükün yönetilemez boyutta olduğunu açıkça göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Laboratuvar süreçlerindeki gecikmelere ve geri çağırma mekanizmalarının yavaş işlediğine dikkat çeken Muratoğlu, ulusal bir erken uyarı sisteminin hala kurulmamış olmasının benzer vakaların tekrar etmesine zemin hazırladığını belirtti.
“Aileler Endişeli, Turizm İmajı Zedeleniyor”
Özellikle toplu yemek sektöründe standartların sadece kağıt üzerinde kaldığını ve alt tedarik zincirindeki denetimsizliğin riski büyüttüğünü söyleyen Muratoğlu, bu durumun halkta derin bir güvensizlik oluşturduğunu ifade etti. Muratoğlu, “Çocuklarını yurtlara ve okullara emanet eden aileler endişeli. Diğer taraftan turizmde meydana gelen zehirlenmeler hem ülke imajımıza hem de ekonomimize zarar veriyor” şeklinde konuştu.
“Helal ve Temiz Gıda Devletin Sorumluluğundadır”
Gıda güvenliğinin sadece sağlıkla ilgili olmadığını, aynı zamanda ahlaki, ekonomik ve stratejik bir milli güvenlik konusu olduğunun altını çizen Saadet Partisi Trabzon İl Başkanı, şunları kaydetti:
“Helal ve temiz gıda üretiminin korunması, tağşişli ve kalitesiz ürünlerin piyasadan ayıklanması, yerli üretimin güçlendirilmesi ve kayıt dışı üretimin önlenmesi devletin temel sorumlulukları arasındadır. Halkın sofrasının korunması, güvenli gıdaya erişimin garanti altına alınması zaruridir”.
Acil Reform Çağrısı
Açıklamasının sonunda çözüm önerilerini sıralayan Muratoğlu, Türkiye’nin vakit kaybetmeden kapsamlı bir gıda güvenliği reformuna gitmesi gerektiğini belirtti. Muratoğlu sözlerini şöyle tamamladı:
“Ulusal erken uyarı sistemi derhal kurulmalı, soğuk zincir dijital olarak izlenebilir hale getirilmeli ve toplu yemek tedarik zinciri bağımsız denetim altına alınmalıdır. Kamuoyuna düzenli bilgi aktaran şeffaf bir raporlama mekanizması oluşturulmadan bu kriz aşılamaz. Saadet Partisi olarak sürecin takipçisi olacağız”.