Kıymetli bir abimin yazısını noktasına dahi dokunmadan sizlerle paylaşıyorum. Ve altına imza mı atıyorum.
Geçen gün bir açılışta “terörsüz Türkiye” konusunda sundukları katkılardan ötürü Sayın Cumhurbaşkanı’na ve Sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkür eden bir yetkilimizin, Sayın Apo’ya(!) teşekkür etmeyi unutmuş olmasını bir eksiklik olarak görüyorum…
Tabii “hakkı teslim etmek” dedikleri buysa, bundan sonraki konuşmalarında daha hassas olmaları, projenin selameti(!) açısından önem arz etmektedir…
Ne güzel bir cümle aslında: “Terörsüz Türkiye”
İçinde umut var, huzur var, gelecek var, hatta bir tutam cinlik, biraz da hesap kitap var…
Ama eksik…
Adını koyamadığımız değil, tam tersine herkesin bildiği ama yüksek sesle söyleyemediği bir şey: Güven.
Güneydoğu’da halaylar çekilirken, bayram havası estirilirken,
Ben ve benim gibiler neden hüzünlüyüz, neden içimize kapanıyoruz, neden “bir tuhaflık var bu işte” diyoruz?
Çünkü biz terörsüz Türkiye’yi özledik…
Ama sus payıyla susturulan bir terörü değil.
Pazarlık masasında konuşan değil, adalet önünde hesap veren bir süreci görmek istiyoruz.
Biz, hukukun kurşundan daha etkili olduğu bir ülkeye inanmak istiyoruz.
Bugün birileri “barış geldi” diyor.
Ama o barış, adaletsizlikle kuruluyorsa,
Liyakatsizlikle sürdürülüyorsa,
Teröristin elini sıkanlar, şehidin mezarına sırtını dönüyorsa…
Kusura bakmayın, o barışı midemiz kaldırmıyor.
Daha dün askerimize kurşun sıkan eli,
Bugün “kanaat önderi” diye masaya oturtanları görünce
Endişeleniyoruz…
Çünkü bu filmi daha önce izledik.
Ve biz bu filmin son sahnesini iyi biliriz:
Meydanlar boşalır, mezarlıklar dolar.
O yüzden sevgili dostum,
Bize “terör bitti” deme.
Önce “adalet yerini buldu” de…
“Bu topraklarda artık hak eden kazanıyor” de…
“Gençlerin CV’si torpil dosyasını eziyor” de…
İşte o zaman belki… biz de bayram havasına kapılırız.
Yoksa halayların gürültüsünde boğulmuş bir adaletin,
Barış maskesiyle makyajlanmış bir ihaneti olduğunu düşünmekten kendimizi alamayız…
Biz demiyoruz ki “terörsüz Türkiye” olmasın.
Olsun. Huzur da olsun. Bayram da olsun. Halay da çekilsin…
Ama önce adil Türkiye, önce ehil Türkiye olsun!
Unutmayın ki…
Bu topraklara huzur, Apo’ya selam duranların adaletiyle değil,
Ali’ye, Ayşe’ye, Ahmet’e hakkını teslim eden adaletle gelir.
@Sokaktaki Kalem