Sn. Cumhurbaşkanı, bariz iki önemli hata yaptı.  Bunlardan biri etrafındaki şakşakçıları görememesi diğeri ise miting meydanlarında bay Kemal’in arkasına takılmasıdır.

Seçim akşamından beri açık oturumları izliyorum, yorumcular da hala Sn. Erdoğan’ın bu hatalarını söylemekten korkuyorlar. Ya da yağcılık yapıyorlar. Dürüst değiller. 

DOST DOĞRUYU SÖYLER, AYNA GİBİ OLUR…

Sn. Cumhurbaşkanım, ben yıllardır, çevremdeki kimselere karşı sizi sizden daha iyi savunan biriyim. Bunu yakın çevrem de iyi bilir. Şu andaki eleştirilerim da bir dost eleştirisidir, yani öz eleştiri… Benim şahsım için herhangi bir beklentim de yok. Benim beklentim memleketimin geleceğidir. Benim beklentim DOĞRULAR VE YANLIŞLARDIR. O doğrular da milletimin ali menfaatleridir…

Birinci hatanız: Sizin, etrafınızdaki birtakım ( çok özür diliyorum ve affınıza sığınarak söylüyorum) o şakşakçıları bulup, temizlemeniz gerekir. Sizi kandırıyorlar. “ padişahım çok yaşa “ diye bağıranlara inanma… Siz ki, bunca yıllık siyasetçisiniz, bunları neden hala göremiyorsunuz? Sonuçta siz de bir insansınız, sizin her yaptığınıza el çırparak evet diyenler sizin dostunuz mu sanıyorsunuz? Yok, eğer diyenler var da siz kâle almıyorsanız, kusura bakmayın o zaman ama bu hata size yakışmadı…!

Bugün eğer bir değerlendirme de yapacaksanız, seçime girerken istişare yaptığınız kişiler ile değil, onların dışındakiler ile bir değerlendirme yapmanız gerekir. Yoksa doğruları göremezsiniz.  

Aslında bu yazımı seçim öncesi yazmak istedim ama zararım dokunabilir kaygısıyla yazmadım. Yine bu eleştirimi size buradan değil de bir mektup ile ulaştırmak isterdim ama onun da sebebi, işte bu etrafınızdaki bahsettiğim kişilerden ötürü, size ulaşmayacağı kaygısını taşıdığım için buradan yazıyorum. Gerçi buradan da ulaşırsa ne ala…!

“Bize seslenmek düşer, sultan duymazsa o da onun hatasıdır…!” der bir düşünür…

 Gelelim ikinci hatanız sa: Aslında bu bir hata değil, yanlıştı! Siz ki bir dünya liderisiniz. Bir “Cumhurbaşkanısınız”, benim Cumhurbaşkanım! Vatandaş sizden ağırlık bekliyor, vakurluk bekliyor. Siz ki takınmışsınız Bay Kemal diye bir birinin ardına, seçim meydanı seçim meydanı dolaşıp duruyorsunuz. O da kendini bir varlıktan sanıyor. Hem siz  belediye başkanlığına mı aday mısınız ki belediye seçimlerinde meydanlar dasınız? Sizin bir yeriniz, bir mevkiniz vardır. Taş yerinde ağırdır. Tamam, biliyoruz, siyaset ruhunuza işlemiş, amenna ama Bakara suresi 190’inci ayeti hatırlatırım size! (Ve kâtilû fî sebîlillâhillezîne yukâtilûnekum ve lâ ta’tedû innallâhe lâ yuhıbbul mu’tedîn(mu’tedîne).

Eğer seçim meydanlarında konuşacaksanız o zaman Bay Kemali değil projeleri konuşmalısınız. Seçmen sizden bunu bekliyor. Bay Kemal’in ne olduğunu zaten herkes biliyor. O da bundan keyif alıyor. Dolayısıyla milletin MİDESİ BULANDI bu bay Kemalden. Sizi, TV başında bile kimse dinlemiyor artık bu yüzden,  “ben bile!...” Dolayısıyla biz böyle isek siz düşünün araftaki kararsızları!  Oysa önemli olan muhalefetteki seçmenin de desteğini almaktır, büyümek budur.   Tıpkı sizin İstanbul Belediye Başkanlığı’na aday olduğunuzda izlediğiniz yöntem gibi. Size bu hatalarınıza rağmen verilen bu oy da bilinçli oydur… Seçmen devletin bekasını düşünmüştür.

 Oysa siz, şimdi % 52 yi başarı mı sanıyorsunuz. Hayır, kusura bakmayın, seçmeniniz için bu bir başarı değildir. Çita yükseldi artık. Bir düşünür derki; “ Başarı bulunduğunuz yerden daha yükseğe çıkmaktır. “  Biz buna alıştık. Sizin bunca yıl sonunda desteğiniz şimdi en az ve tereddütsüz % 65 olmalıydı, doğu Karadeniz gibi. Sizin seçim meydanlarına çıkmanıza bile gerek kalmamalıydı. Demek ki bir yerlerde bir eksiklik, bir hata veya bir yanlış var, Sn. Cumhurbaşkanım...

Onu da ben söyleyeyim; vatandaş içerideki bazı, bariz hatalar! Vatandaşın arasına girip, bunları sağlam kaynaklardan sorgulatmanız gerekir. Vatandaşın isteği nedir, bir sordurun. Vatandaş neden yakınıyor. Vatandaş gözüyle bir bakın, bürokrat gözüyle yukarından değil… İşte ben, bir vatandaş olarak, vatandaşın arasından, vatandaşın sesinin iki sıkıntısını dile getiriyorum. Kabullenebilir seniz ne ala. Eyvallah… Saygılarımla… (Mümin Sağlam-ABB üyesi.)

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber