banner240
banner237
banner238

Bu proje “kısa, orta ve uzun vadede Trabzon trafiğine ne gibi çözümler bulabiliriz” diye; TRABZON İÇİN DÜZGÜN TRAFİK başlığı adı altında; Emniyet Trafik Şube Müdürlüğü’ne, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ve Ortahisar Belediye Başkanlığına sunulmuştur. Bu güne kadar, Trabzon’un trafiğini “taşımacılık esnafının” yönettiği gerçeği görülmektedir. Bu nedenle doğru çözümler hayata geçirilememiştir. Umarım ki Sn. Zorluoğlu bu bloğu kırar ve şehrimizin trafiği hak ettiği şekilde rahatlamış olur. Görelim bakalım, yöneticiler gerecekten trafik sorununu çözümden yana mıdırlar?!

TRABZON TRAFİĞİNİ, TAŞIMACILIK VE OTOPARK ESNAFININ KISKACINDAN KURTULMADAN ÇÖZÜME KAVUŞAMAZ.!

• Öncelikle, şehrimizde yoğun bir eğitim faaliyeti seferberliği başlatılmalıdır. Bu da eğitim kurumları ve ailelerden başlamak suretiyle ilk yapılması gereken konu ve sıradır,

• Bunun için halkın ilk öğrenilmesi gereken SABIRDIR.

• En çok kural ihlali yapanlar; aceleci, sabırsız insanlardır,

• O nedenle önce eğitim, sonra öğretim...” Bir insana eğitim vermeden öğretmeye çalışmak taşa kurşun sıkmaya benzer. “

• Şehrimizde yoğun bir şekilde, her türlü iletişim araçlarını kullanmak suretiyle ve uzun bir süre zarfında bu eğitim ısrarla sürdürülmelidir. Çünkü kuralsızlık maalesef bir kültür haline gelmiştir. Önce geçmiş kuşaktan gelen kültürsüzlüğü bir kuşaktan keserek gençliği yeniden inşa etmek gerekir.

• İnsanımıza önce kurallara uymayı sevdirmeli. Kurallara uymayı bir alışkanlık haline getirmeliyiz. “Medeniyete giden yollardan biri de kurallara uymayı alışkanlık haline getirmektir.”

• Aslında bunun için bir kuşak yani en az bir 20 yıl gereklidir. Ne yazık ki kuralsızlık ve kuralları ihlal etmek, karşı çıkma alışkanlığı bir kültür haline gelmiştir. Bu kötü kültür akışının bir yerden kesilebilmesi gerekir. Bunun için ise bir kuşağı temiz kültürle yetiştirip, bu kültürsüzlüğü aradan kesmeden bunu başaramayız.

1. KISA VADEDE YAPILABİLECEKLER

1. Bilhassa kavşaklara; pankartlar veya afişler asılarak gerek sürücüler gerek se yayalar sürekli uyarılmalıdır,

2. Halk ve sürücüler, her türlü basın yayın yoluyla sürekli bilgilendirilmeli,

3. Öncelikle ticari ( özellikle de dolmuş, servis ve taksi esnafını) peyderpey seminerlere çağırıp “sürücü ahlakı ve kurallar“ konusunda seminerler vermelidir,

4. Küçük bilgi kartları bastırarak okullara ve oradan da öğrencilerin ailelerine ulaştırılmalı,

5. Cuma vaazlarında sürekli, kurallara uyma konusunda vaazlar verilmelidir,

6. Tüm kamu çalışanlarına 6 ayda bir kurallar semineri verilebilir,

7. Küçük, masa üstü reklam veya takvim kâğıtlarına kurallar ile ilgili yazılar yazıp, dağıtmalı ve bunu yapan firmalara çeşitli teşvikler önerilmeli,

8. Araç içerisinde kullanılabilecek, kural sözleri yazılı çeşitli aksesuar dağıtılmalı,

9. Belediyeden, halkı yormadan, SÜREKLİ anonslar yapılmalı,

10. STK lar ile 6 ayda bir toplantı yaparak uzmanlar eşliğinde seminerler vermeli,

11. Okullarda, gerek öğretmenlere(!), gerek öğrencilere ve gerekse ailelere seminerler vermelidir,

12. Toplu taşıma araçlarının içerisine; emniyetin kuracağı bir vatsap veya mesaj hattı numarası ile aracın plakası, markası, rengi ve modelinin yolcuların görebileceği şekilde yazılmalı.

· Bu, yolcular arasında bulunabilecek bir FTM nin veya yolcuların, sürücünün kural ihlali halini anında emniyete bildirebilmesine kolaylık sağlayacaktır ve bu durumda sürücü için de çok önemli bir caydırıcılık söz konusu olacaktır.

14. Işıklı kavşaklarda, kavşak boş olduğunda araçlar gereksiz yere bekletilmemelidir.

Bu tür bariz yanlışlar, gerek sıradan vatandaşın, gerekse sürücülerin bilinçaltında “kural koyucuların koymuş olduğu kuralların da hepsinin doğru olmadığı” imajı verilmemeli. Böyle durumlarda; kurallar ve yöneticiler çok fazla ciddiye alınmıyor maalesef.

2. ORTA VADEDE YAPILABİLECEKLER

1. Sürücü kurslarında ve okullarda, kurallara uymayla ile ilgili “ SÜRÜCÜ AHLAKI” gibi bir dersin konulmalı,

2. Trafiğin yoğun olduğu yerlerde alt ve üst geçitler yapılmalı,

3. Özel bir ihbar hattı kurularak her vatandaşın sürücü hatalarını bildirmesi istenmeli,

4. Hatalı sürücüler MOBS lerden tespit edilmeli ve aynı şekilde seminere çağrılmalı,

5. ( örneğin) Bir yıl ceza almayan ticari sürücüler bir şekilde ödüllendirilmeli,

6. Yine Ticari araç sürücülerinin bir yıl içerisinde işledikleri trafik suçları araçlarının içine, sürücülerin görebileceği şekilde asılmalıdır,

7. Özel sürücüler, belli bir sürede trafik suçu işlemeyenlerin isimleri ve araç plakaları ile birlikte internet ortamında ONURE ETMEK İÇİN açıklanabilir,

8. Trafik kuralları ile ilgili projesi olanların bu projelerini bildirebilecekleri ciddi bir birim olmalı. ( Meydanın ortasına vatandaşı kandırmak için, kameralı bir kulübe olmamalı!)

9. Şehrin ana caddelerindeki otoparkların kesinlikle kaldırılmalı ve buralarda araç parkına asla müsaade edilmemelidir.

Öyle, 5 dakika, 15 dakikalık beklemelere bile müsaade edilmemelidir. Ancak sadece sürücü aracının içinde ise, ona da kısa süreli ( 5, 15 dakika) gibi bir süre için müsaade edilmelidir. Süre aşılınca, otomatik olarak MBS den hemen ceza yazılmalıdır.

“Kurallar esnemeye alıştı mı kural olmaktan çıkar...”

3.UZUN VADEDE YAPILABİLECEKLER

1. Kavşaklarda direk geçişlerin sağlanması için gerekli yapılanmalar,

2. Sahil yolunun, çömlekçi ve tünel geçişi deniz üzerinden direk olarak sağlanmalıdır.

!! Bunun için yapılması gereken en doğru ve en mantıklı çözüm; limanın üzerinden bir asma köprüyle geçmektir.

Sahilden ( Forum Eyof Parkı’nın önünden başlamak suretiyle) liman üzerinden iki ana direkle bir asma köprüyle moloz mevkiine (şimdiki yeni yapılmakta olan gasilhane camiinin bulunduğu hizaya) bir bağlantı yolunun yapılması, en doğru seçenek olacaktır. Üstelik bu, şehrin görünümüne de altın gerdanlık gibi bir görüntü kazandıracaktır. Diğer yandan ise yarın yük limanının kalkması durumunda bu liman bir yat limanına dönüştürülmesi durumunda çok yararlı olacaktır. Bu geçiş, sanırım bir Akyazı Tüneli veya Deliklitaş mevkiindeki tünel kadar bir maliyet getirmeyecektir.

3. Şehir içinde ticari dolmuşların birleştirilerek, daha büyük ( küçük otobüsler) halinde toplu taşımaya dönüştürülmesi hızlandırılmalıdır. ( sanırım bu programda varmış)

Bu taşımacılık sistemi ivedilikle uygulamaya sokulmalıdır.

4. Sahil boyunca, Akçaabat ve Arsin Organize sanayiine kadar raylı sistemin veya metrobüs taşımacılığının ivedilikle çalışmalarına başlatılması gerekir.

Bu sisteme eğer taşımacılık esnafı sorun çıkartıyorsa onların da bu taşımacılığa dahil edilerek, sistem bir an önce hayata geçirilmedir. Çünkü bu güne kadar, bu şehrin trafiğini taşımacılık esnafı yönetti...!!! Dilerim bundan sonra da yönetmez.

5. Şehir içi toplu taşımacılık için alternatif sistemler geliştirilmeli ve bunun için projeler aranmalı,

6. Deniz taşımacılığı ivedilikle ve mutlaka uygulamaya sokulmalıdır;

Başka ülkeler denizcilik taşımacılığına ağırlık verirken biz bu yöntemi atıl vaziyette saklayıp kara ulaşımını zorluyoruz. Oysa deniz taşımacılığı bedava, bize kucak açmış bekliyor. İlçeler hatta iller arası, deniz taşımacılığına ağırlık verilmelidir. İstanbul deniz taşımacılığı ülkemizde bunun en güzel örneğini oluşturmaktadır. Bu aynı zamanda turizme de büyük katkı sağlayacaktır. Yani ilimizin kültüre ve ekonomik gelişmesine de katkı sağlayacaktır. Yine bu taşımacılığa da taşımacılık sektörü çeşitli şekillerde dâhil edilebilir.

7. Bölgemizin demir yolu;

Samsun’dan Rize ve Batum’a uzanmak üzere, sahil boyu bir YHT yolu inşası acil ve elzemdir. Her ne kadar günümüze kadar engellenmiş ve güneyden Trabzon’a planlamış olan bir demir yolu olsa da bu hiç akılcı ve işlevsel değildir. Bu, aklıselim herkes tarafından da bu şekilde bilinmektedir ama nedense bölgemiz yetkilileri bu konuda gerekli dirayeti, iradeyi ve akılcılığı gösterememişlerdir. Belli çevrelerin karşısında basiretleri bağlanmıştır.

8. Kültür ve sanat etkinlikleri ile insanımızı sürekli eğitilmelidir.

Unutmamak gerekir ki “ siyasiler devleti, sanatçılar ise toplumu yönetirler.”

Sonuç olarak;

Burada görülen o dur ki; bu güne kadar kanun yapıcıların yapmış olduğu yasalar caydırıcı olmaktan uzak kalmış olup daha çok, ancak devlete bir kazanç sağlamaktan öteye geçmemiştir. O zaman, aklın ve bilimin yolu doğrultusunda, yasalar yeniden gözden geçirilmeli ve gerçek manada hak ve hukuka uygun, eşitlik ilkesine dayalı ve caydırıcılıktan önce, yasalar ve kurallar medenice; sevdirilerek, özendirilerek düzen sağlanmalıdır. Vatandaş severek kurallara bağlı kalmalıdır. Zor kullanarak kuralları uygulamaya kalkmak günümüzün medeni çağına hiç uygun değildir, daha çok tahrik edici olur.

Unutmamalıyız ki;

“sevgi ve saygı; sükûnetin, huzurun ve eğitimin en önemli aracıdır. “

“ Sevgi; eğitim ve öğretimin oluğudur...”

Mümin Sağlam

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1

banner220



Günebakış Trabzon Haber