Batı, senin devletini yıkmış, vatanını işgal etmiş; evini, yurdunu, ocağını yakmış, yıkmış; ülkende önüne geleni kadın, ihtiyar, çoluk çocuk demeden kinle ve azgın bir öfke ile şehit etmiş...
Buna rağmen sen!
Bunu yapanlara hayran olmuşsun. Batı medeniyeti deyip duruyorsun. Peşinden koşuyorsun. Kendini ve ülkeni küçük görüyorsun.
Hiç mi kızmıyorsun?
Bu çarpıtma eğitim yoluyla olmuş!
Bunu, bir nesli ortadan kaldırdıktan, kalanları baskı altına aldıktan sonra, yeni nesli kendi yazdıkları tarihle zehirleyerek, efsunlayarak, gerçeği tersine çevirerek kendi katili olan Batı'yı melek kadar masum, Yunus, Mevlânâ gibi hümanist anlatarak eğitim yoluyla başarmışlar!
Sana senin değerlerini unutturmuş, kendini küçük görmeyi benimsetmiş buna rağmen seni düşman görmekten vazgeçmemiş, sonuç olarak bu asimilasyon politikası ile seni kendisi için tehlike olmaktan çıkartmıştır.
Bu onlar için büyük bir zaferdir!
Türk Milleti'ne en büyük kini duyan, Türk Milleti'ni düşman olarak gören Batı, aslında Türkler için de en büyük düşmandır.
Biz Batıya düşmanız demiyorum zaten kabul görmez. Çünkü bizde hayranları çok...
Onlar Türk'e düşmandır diyorum. Bunu öğreten bir sistem olmalıdır. Aksi takdirde düşmandan habersiz bir millete savaş günü düşmanını öğretemezsin!
Bu gün Gazzeliler İsrail bizim dostumuzdur; Vietnam ve Afganlılar Amerika dostumuzdur diyebilir mi?
Bir zamanlar bizimki de aynen böyleydi. Zamanla düsmanı bize unutturdular. Ama düşman aynı düşman!
Buna rağmen hayır Batı dostumuzdur diyen varsa bilsin ki katiline aşık olanlar gerçeği göremez.
Zira aşk ve hayranlık gözü kör eder...
Özetle baskı, sindirme ve asimile yoluyla Türk Milleti'i düşmanına sevdalı hale getirilmiştir.
Titreyip kendine gelsene! Özüne dönsene!
Abdullah GÜLAY