Trabzon Haber ve Trabzonspor Haber
2025-11-29 22:44:19

MAHKEME KADIYA MÜLK DEĞİL

KEMAL ÖZDEMİR

kemal_emice_61@hotmail.com 29 Kasım 2025, 22:44

Devletin de belediyenin de temeli adalettir. Adalet sadece mahkeme duvarlarında yankılanan bir kelime değil; idarecinin kalbinde taşıdığı bir mesuliyet, attığı imzada yansıttığı bir vicdandır. Çünkü yetkiyi kullanmak bir güç değil, emanettir. Makamlar ise ömür gibi geçicidir; dün başkasınındı, bugün sizindir, yarın bir başkasına kalır.
Tarihin sayfalarını çevirirken bize hep aynı gerçeği fısıldar:
Bugün iktidarın ortasında duran, yarın kalabalıklar arasında bir yolcu olur.
Bugün hüküm veren, yarın hükmün muhatabı olur.
Bugün imza atan, yarın o imzanın gölgesinde hesap verir.
Ne güzel demişler:
“Nehirler aktı geçti,
Kurudu vakti geçti.
Nice han nice hakan
Tahtı bıraktı geçti…
Bu dünya bir penceredir,
Gelen baktı geçti.”
Bu dizeler, insanın faniliğini, makamın geçiciliğini, adaletin ise ebedîliğini ne güzel anlatır. Dünya gerçekten de bir penceredir; gelen bakar, geçer. Ama bazıları ardında bir ışık bırakır, bazıları bir karanlık.
Bugün kimi yöneticilerin yetkiyi halkın değil, yakın çevresinin menfaati için eğip büktüğüne de şahit oluyoruz. Halkın sesine kulak kapatıp dar bir çevrenin çıkarına göre yol alanlar; dışarıdaki hakikati yok sayarak attıkları her adımda aslında kendi sonlarını hazırlıyorlar. Bugün güçlü görünseler de yarın makamdan indiklerinde, toplumun vicdanında ve öteki âlemde karşılarına çıkacak en büyük hakikat şudur:
Kul hakkı, hiçbir gölgede kaybolmaz.
Ve bilinsin ki:
Haklının karşısında haksızın yanında durmak, zalime karşı mazlumun değil de gücün yanında saf tutmak; yetki sahibini önce zillete, sonra sefalete, sonra da hüsrana sürükler.
Çünkü eğri terazi bir süre iş görür, ama uzun vadede hem sahibini hem düzeni bozar. Mazlumun ahı, en sessiz çığlık olsa da en yüksek duvarları aşar.
Bu sebeple adaleti tarif ederken bir gerçeği daha haykırmak gerekir:
Adalet, yalakaların, dalkavukların, fırıldakların eğip büktüğü bir kavram olmamalıdır.
Adalet; halkın, ezilenin, hakkı çiğnenenin, susturulmuşların sığınağı olmalıdır. Çünkü bütün düzenlerin temeli, o görünmez ama sarsılmaz kelimede saklıdır:
“Adalet mülkün temelidir.”
Temeli çürüyen bir yapının ayakta durması mümkün değildir; ister saray olsun, ister belediye binası.
Yerel yönetimler, adaletin en yakından hissedilmesi gereken yerlerdir. Bir caddenin ışığı yanmıyorsa, bir mahallenin altyapısı yıllarca ihmal ediliyorsa, bir gencin talebi duyulmuyorsa; orada sadece hizmet değil, adalet de eksik demektir. Şeffaflık bu yüzden modern belediyeciliğin en önemli namusudur. İhale masalarının karanlıkta kalması değil, milletin gözünün önünde yapılması gerekir. Çünkü harcanan para milletten, verilen karar halktandır.
Toplumun vicdanında kurulan mahkeme ise tüm mahkemelerden keskindir.
Orada ne mühür geçerlidir ne de mevki.
Orada hükmü yalnızca hakikat, hakkaniyet ve kul hakkı verir.
Son sözümüz şu olsun:
Mahkeme kadıya mülk değildir.
Makam gelir geçer; adalet kalır.
Bu dünya bir penceredir; gelen bakar, eserini bırakır ve geçer.
İnsanı hem bu dünyada hem ötekinde ak eden tek şey, adalet üzere yürüdüğü yoldur.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.