Trump Erdoğan'dan İsrail'e baskıyı azaltmasını isteyecektir. Erdoğan ise Trupm'tan İsrail'e desteği kesmesini...
O zaman kim ne yapacak? Hangi taraf geri adım atacak?
Dünya, saldırgan terör devleti İsrail'e kilitlenmiştir. Ne Trump, ne de Natenyahu güvenilmez iki fırıldak. Bunu Doha saldırısında da gördük.
Tam bir kısır döngü!
Oyalama niteliğinde de olsa bir mutabakata varılamazsa kartlar yeniden karılır, silahlar yağlanmaya, mevziler kazılmaya devam edilir.
Trump, Erdoğan'a havuç olarak F-35, F-16 gibi vaatler sunmaya devam edecektir. Sopa olarak da Türkiye'nin kuşatılmışlığını, ekonomik baskıyı ve iç cephedeki tehlikeyi gösterecektir.
Kim geri adım atacak? Bence ikisi de atmayacak!
Yani değişen bir şey olmayacak. Perde arkası durum kamuoyuna açıklanır mı bunu bilmiyoruz. Görüntüde gülümseyen, öz güven dolu pozlar olsa da arka perdede görüşmelerin bir hayli zor ve sıkıntılı olacağı kesindir.
Hindistan ve İsrail dahil, Fransa, İngiltere gibi ülkelerin Güney Kıbrıs Rum kesimi'ne yaptıkları askeri yığınaklar ve Türkiye'ye karşı yapılan tatbikatlara cevap olarak Türkiye, Mısır ile ortak askeri tatbikat planlanmıştır. Mısır Sina'ya askeri yığınak yapıyor, İsrail bunu savaş sebebi sayıyor!
Doha saldırısının Arapları tedirgin ettiği anlaşılıyor.
İsrail Türkiye'nin cephesini artırmak istiyor. SDG Bölgesi ve Suriye Golan Tepeleri bölgesindeki Türkiye'nin gücünü zayıflatmak için Kıbrıs cephesini tehdit olarak canlı tutmak istiyor.
Bölgede böyle bir savaşın çıkması hem Rusya'nın hem de Çin'in işine gelir. Kendi üzerlerindeki baskı azalır.
Bu tehlikeli gidişi durduracak olağandışı bir gelişme olmazsa 3.Dünya Savaşı'nın bir gün, bir hafta, bir ay veya bir sene öncesindeyiz.
Abdullah GÜLAY