Üniversiteler bilim üreten kurumlardır

Bu çerçevede Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan rektör atanması üniversitenin bütün bileşenleri tarafından kabul görmeyince bazı olaylar gerçekleşti. Son günlerce bu atamaya karşı direniş, protesto etme gibi anayasal hak olan toplantı ve gösteriler yapıldı.
Bu protesto sırasında öğrencilerin arasına terör örgütü üyeleri sızmış olabilir. Terör örgütü üyelerinin bu protestoları provake etmemesi için, iktidar tedbir alıp üniversite kampüsüne sokulmaları önlemelidir. Toptancı bir anlayışla protestolara katılan öğretim üyesi ve öğrencilere terörist yakıştırması yapılması asla doğru değildir. Görünen o ki, bu iş iktidara yarıyor. Protesto sırasında kutsallarımıza saldıran provokatörleri bulup en ağır şekilde cezalandırılmaları için yargıya teslim etmek iktidarın görevidir. Ancak öyle anlaşılıyor ki İktidarın amacı karışıklığı büyütmek, çözememek, seçmenin de ‘bak onlar sapık, dinsiz yerli değil’ diyerek kanaatlerini şekillendirmek. Bunun yanında da toplumu kutuplaştırmak ve bu kutuplaşma üzerinden AK Parti seçmenini konsolide etmektir.
Dün teröristlikle suçladıkları öğrenciler bugün serbest bırakılıyorsa suçlamaların iddiadan ibaret olduğu ortadadır. Lakin protestolara katılanlardan terör örgütleri üyesi olanlar varsa  bunlar olurda Habur’daki gibi serbest bırakılmamalıdır. Özetle Boğaziçi Üniversitesi’nde protestoların sona ermesi için rektör atanan sayın Melih Bulu’nun istifa etmesi gerekir. Öğrencileri, öğretim üyeleri ve çalışanlarının istemediği bir yerde ısrarla rektör olmak isteyen bir kişinin ısrarla göreve devam etmek istemesini de anlamak mümkün değildir.