Turhan: Turizmde Altın Yumurtlayan Tavuğu Kesmemeliyiz

Turhan, bölge ekonomisi için büyük önem taşıyan turizm sezonunun değerlendirmesini yaptı.

Turizm, bölge ekonomisine çok büyük bir katkı sağladı

Bu yıl turizmde adeta bir patlama yaşanıyor. Bilhassa körfez ülkelerinden gelen sayısız turist, bölge ekonomisine çok büyük katkılar sağladı. Ekonomik kriz ortamındaki bu hareketlilik, denilebilir ki birkaç kayıp yılın zararlarını telafi etmiştir. Bölgemize olan bu ilginin sebebi, Allah’ın bizlere büyük bir lütfu olan doğal güzelliklerimizdir. Bunların kıymetini bilmeli, doğamızı koruyup geliştirmeliyiz. Unutmayalım, bu insanlar bölgemize kimsenin kara kaşı, kara gözü için gelmiyor.

Altın yumurtlayan tavuğu kesmemeliyiz

Bölgemize gelen turistlerin büyük kısmı, tatillerini tamamlayıp ayrılırken memnun gidiyorlar ama şikayetçi olanlar da yok değil. Yaşanan sıkıntıları, dile getirilen şikayetleri görmezden gelemeyiz. Bu şikayetlerin başında fiyatların belli bir standartta olmayışı geliyor. Aynı ürün ve hizmet için, birkaç metre ötede farklı fiyatların olması, bu fiyatların bazen astronomik boyutlara ulaşması, hiçbir zaman serbest piyasa ekonomisi ve rekabet ile izah edilemez.

Fiyatlar dışındaki şikayetler ise rezervasyonlarda yaşanan sorunlar, hizmet ve ürün kalitesindeki düşüklükler, yabancı dil bilen personel yokluğu, sektördeki işgücünün eğitimsizliği ve fırsatçıların ortaya çıkması olarak sıralanıyor. Elbette bazı münferit olaylar sebebiyle Arap düşmanlığına varacak gündemler oluşturulması da kabul edilemez.

Bu konularda başta esnaf birliklerinin temsilcileri ve kamu otoritesi olmak üzere denetimler maalesef gereken şekilde yapılmıyor. “Bırakalım esnaf, firmalar para kazansın” anlayışı yanlıştır, sektöre ihanettir. Böyle yaparsak altın yumurtlayan tavuğu kesmiş oluruz.

Her şeyi devletten beklemeyelim

Sektörde kalite ve verimliliği artırmak, düzen ve disiplini sağlamak için esnaf birliklerinin temsilcileri bir araya gelmeli, sektörden gelir sağlayan herkes elini taşın altına koymalıdır. “Devlet yapsın, biz para kazanalım” anlayışı doğru değildir. Para kazanıyorsan, elini taşın altına koyacak, üzerine düşeni maddi-manevi yapacaksın. Bu konularda sezonun bitişinin hemen ardından başta esnaf odaları, sivil toplum kuruluşları, ilgili kamu kurumları bir araya gelmeli, kalifiye personelden denetimlere, alt yapıdan yeni yatırımlara kadar her şeyi planlamalı ve yeni sezon için hazırlıklara başlanmalıdır.

Bölge insanı bu refahtan pay almalı, Afgan ve Suriyeliler yerine bizim gençlerimiz istihdam edilmeli

İşsizliğin yüksek olduğu bölgemizde sektörde kayıt dışı olarak Afgan ve Suriyelilerin düşük maaşlarla çalıştırılması kabul edilemez. “Bizim insanımız iş beğenmiyor, sigortasız çalışmam diyor” türünden savunmaların bir geçerliliği yoktur. Burada kamu otoritesi devreye girmeli, firmaların işgücü talebini karşılayacak personel eğitimleri verilmeli, istihdamları sağlanmalı ve sürekli denetimler yapılmalıdır. Bölge insanının ortaya çıkan bu refahtan pay alması sağlanmalıdır. Hangi sektör olursa olsun ortaya çıkan refah sadece belli bir kesime değil, bütün insanlara olumlu bir şekilde yansımalıdır.

Yine sektörde belli firmaların tekel oluşturmasına izin verilmemeli, bilhassa yabancıların etkili olduğu emlak, konaklama ve ulaşım gibi sektörler sıkıca denetlenmelidir.

Turizm sezonunu uzatmalıyız

Şehrimizde turizm sezonu 3-4 ayla sınırlı. Oysa bunu uzatmak mümkün. Yapılacak planlı çalışmalarla turizm sezonunu 6-7 aya çıkarabiliriz. Bilhassa kış turizmini gündemimize almalıyız. Bölgemizin ikliminin yaz ve kış ılıman olması, dört mevsimin yaşanması gibi imkanları avantaja çevirebiliriz.

Geniş katılımlı çalışma toplantıları yapılmalı ve bunlar süreklilik kazanmalıdır

Turizm artık bölge ekonomisinin lokomotifi haline gelmiştir. Böylesine önemli bir sektörle ilgili planlı, programlı ve geniş kapsamlı çalışma toplantıları yapılmalı ve bunlar süreklilik kazanmalıdır. Bu toplantılara ildeki siyasi partilerden STK’lara, eğitim dünyasına kadar katılım sağlanmalıdır. Turizme sadece ulaşım, konaklama, yeme-içme ve alışveriş olarak bakamayız.

Sezonun bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, önümüzdeki sezonun ise çok daha verimli ve bölgeyi kalkındıracak bir sezon olmasını temenni ediyorum.