Sürekli yazıyorum!
Yazmaktan da usanmayacağım!
Gücüm yettiğince de yazacağım, eleştireceğim ve bundan hiç vazgecmeyecegim.
Trabzon için ve dolayısıyla bölge için turizmin önemine vurgu yapmakla beraber, turizmin sıkıntılarını içeren yazılarım, daha önceki makalelerimde fazlasıyla oldu.
Bir sürü hatalarımız oldu,
turiste iyi davranmadık,
turistin cebindeki parasına göz koyduk,
kazıkladıkça kazıkladık ve
hep beraber elbirliğiyle bunları kaçırdık.
Bari az sayıda elimizde kalan turisti ürkütmeyelim, sevelim, iyi davranalım, hizmet edelim elimizden kaçırmayalım!
Diyorum ama,
görüyorum ki bitme noktasına gelen turizm ve turisti bile halen kazıklama peşindeyiz.
Sonuç olarak her şey esnafta ve turizmin tüm paydaşlarında bitiyor.
Çünkü,
Turistle direkt muhatap olan bütün paydaşlar bundan sorumludur!
Trabzon’dan kaçan turistin evvela (Ordu, Rize,Samsun) gibi çevre illere, oradansa ülkenin başka, (İstanbul, Bursa) gibi illerine, hatta yurt dışına (Bosna, Yunanistan, Gürcistan)a kaçması dikkat çekici ve Trabzon esnafı özelinde araştırılması gereken önemli bir konudur.
Ben buradan araştırma yapmaya niyeti olacak, olması gereken şahıs yada kurumlara tüyo vereyim!
Ordu ve Rize illerine turist getirdiğimizde, turiste ve turisti getiren şoföre özel ilgi olduğunu göre biliyoruz!
Kendisiyle konuştuğum çok sayıda şoför arkadaşın, %90’ının hemen hemen aynı şeyleri söylemesi,
Trabzon’un artık bu işi astığını ve buna mukabil çevre illerin turisti çekebilmek için, turiste olduğu kadar, turizm paydaşınada önem ve özenle ilgi gösterdiğini anlayabiliyoruz.
Bu arada, son konuştuğum ve konuya hakim, 15 yıldır turim içinde ve oldukça tecrübeli olan şoför arkadaşla yaptığım röportajı kısaca buradan sizlere aktarmak istiyorum.
Ben sordum, turim şoförü Tuncay Turhan cevapladı!
HD: Sevgili kardeşim sezon nasıl geçiyor?
TT: Aslında sezon iyi başladı derken,
İsrail’in İran ile savaşı bütün dünya ülkelerini olduğu gibi, bizim ülkemizi ve Trabzon turizminide etkiledi!
Bu nedenle iyi başlayan sezon bir müddet sekteye uğrasada, savaş nihayete erince yine bir hareketlilik başladı şükür.
HD: Turizmin sorunlarını biliyoruz fakat, siz şoför olarak turizmde en çok zorlandığınız, yada şikayetçi olduğunuz bir konu var mı?
TT: Ben, turistle direk temasta olan Trabzon esnafının, artık bir doyuma ulaştığını ve her ne kadar, artık turist gelmiyor işler azaldı diye isyan etselerde, bu sonu kendilerinin hazırladığını düşünüyorum.
HD: Tuncay kardeşim bu dediğinizi biraz açarmışsınız?
TT: Tabiki.
Eskiden turisti bir mekana getirdiğimiz zaman, en az turistin gördüğü ilgi kadar, hatta daha fazlasını biz şoförler görürdük! Şimdilerde bu ilginin yerini maalesef saygısızlık aldı.
HD: Nasıl?
TT: Örnek verecek olursam!
Eskiden gittiğimiz, yani turisti getirdiğimiz mekan ister otel, isterse, Restaurant, hediyelik eşya, Bal, eğlence mekanı, Cafe, Bar ne olursa olsun!
Biz geldik diye çok mutlu olur ve hem müşterimizle ilgilenir hem bize bir saygısı olurdu!
Şimdi müşteriyi kazıkladığı gibi, biz şoför arkadaşlarada hiç saygılarıda kalmadı! Her fırsatı paraya çevirme derdine düştüler!
Mesela bir Restaurantta, müşteri getirdik diye, bizede bir şoför menüsü ikramda bulunulurdu!
Bu menüde, mütevazi olmak kaydıyla canın ne isterse, kaliteli bir şekilde yiyebiliyorduk!
Bir otele turist getirdiğimizde, eğer bizde konaklamak durumundaysak, o otelci varsa boş odası bize veriyor, yoksa bir şekilde yardımcı oluyordu!
Şimdilerde, bu gibi avantajlarımız mümkün değil olmuyor. Arabada yatıyoruz ve buna hazırlıklı değilsek çok zor şartlarda turiste hizmet vermeye çalışıyoruz.
Artık bir çok Restaurant, müşteriden artan yemeklerden sağlam olanlarını ayırıyor (köfte, et, tavuk, ekmek, patates, sebze vb.) ve şöföre bunları tekrar ısıtmak kaydıyla veriyor. Yani çöpe atmıyorda bize yediriyor o derece yani!
Bazı işletmeler artık hiç bir şey vermiyor, bilakis şoföre düşman, üçkağıtçı, hırsız, gaspçı gözüyle bakıyor.
Biz bu muameleyi haketmiyoruz! Biz şoför esnafıda insanız, hepimiz evi, ailesi ve çoluk çocuğu olan insanlarız!
HD: Kardeşim gerçekten çok doluymuşsun?
TT: Bakın, bizim yaptığımız iş çok önemli!
Biz Trabzon ve çevresini tanıtan, yöre insanının kişilik ve karekterini turiste yansıtan, verdiğimiz hizmetle memleketimize hizmet etmeye çalışan insanlarız!
Tabiki kötü örnekler var!
Ancak istisnalar kaideyi bozmaz.
Şöyle söyleyeyim, şoför arkadaşlarımızın, araç yada şirket sahibi olanlar hariç, geri kalan hepsi asgari ücrete çalışan insanlar, hatta bunun altında çalışanlar bile var!
Şimdi var sayalımki, turizm amaçlı gittiğimiz her alanda konaklama olsun, yemek olsun, bunun ücretini vermeye kalksak, aylık maaşımızı, çoluk çocuğumuzun rızkını hep burada harcamamız gerekir! Buda çok akıllıca bir durum değildir.
Biz sana geliyor turist getiriyorsak, sana ortak olalım demiyoruz, bir tabak yemek ikram etsen yeter!
Otelci, bir kanepe gösterse yeter! Eskiden oluyordu şimdi zorlaştı! Hatta yok oldu.
HD: Peki Tuncay kardeşim, bu dediğin konular çok önemli, önemli olduğu kadar şoför açısından da, hayati önem arzediyor, sizce bu iş nereye doğru gidiyor.
TT: Evet önemli, Şoför aç kalırsa, yada uykusuz kalırsa ki, bu iki konu çok önemli!
Kan şekeri düşer, yada uyur ve kaza yapar ki, Allah korusun.
Bu iş nereye doğru gidiyor diyecek olursam, tahminin, geçmişte yaşadığımız Gürcü ve Rus olayındaki gibi, finale gidiyor.
HD: Peki hizmet noktasında, memleketimizin geleceği noktasında, ekonomisini düşünen hiç mi, aklı selim esnaflar kalmadı diyorsun?
TT: Yok bunu diyemem. Hiç kalmadı dersem haksızlık etmiş olurum!
Trabzon’da bu aklı selim esnaf azalsada, Rize’de Ordu’da oldukça var!
Tabi turisti çekmek için olsa gerek, Trabzon’un ilk zamanlarını hatırlatıyorlar bana!
Örneğin, Rize’de bir otelci yeri varsa şoförü yatırıyor, yeri yoksa, araçta kullanman için yastığından battaniyesine yatak için ne lazımsa veriyor, sabah kahvaltısı dahil otelin bütün imkanlarından faydalanmanı sağlıyor!
Rize’de bir Restaurant halen şoföre insan değeri veriyor ve ikramını eksik etmiyor! Trabzon bu işten çok uzaklaştı.
HD: Peki Tuncay kardeşim son olarak ne söylemek istersin?
TT: Bütün turizm paydaşlarını dikkatli ve akıllı olmaya davet ediyorum!
Turiste hizmet ana unsurumuz olmalı!
Kısa yoldan çok para nasıl kazanırız değil, turiste kısa sürede en iyi hizmeti nasıl veririmin peşinde olmalıyız!
Kaliteli hizmet memnuniyeti, memnuniyet sürekliliği, süreklilikte mutluluğu getirir.
Bunu herkes böyle bilmeli!
Ayrıca,
Devlet erkanıda bizlere yardımcı olmalı!
Otopark, yolcu indirme bindirme ve trafik kuralları noktasında en azından, üç aylık turizm sezonu süresi içerisinde , TÜRSAB belgeli araçlara toleranslı davranılabilir.
HD: Teşekkürler ve umarım her şey istediğiniz gibi ve gönlünüzce olur.
Turizmde direkt temasta olan sevgili Tuncay kardeşimin söylediği bunca sözden sonra, benim fazla söyleyecek bir şeyim yok sadece,
Trabzon akıllı ol, turistine sahip çık diyorum.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)