Kadınlar günü; Kadın, kültürümüze ve inancımıza göre çok değerlidir.

Kadınlar günü; Kadın, kültürümüze ve inancımıza göre çok değerlidir. Kadının değerini en iyi bilen elbette ki İslam olmuştur yani inancımız olmuştur. İslam’dan önce, cahiliye denilen dönemde kız çocukları bir utanç vesilesi olmuştu. Kız çocukları doğan babalar toplum içerisinde utanç duymuşlar ve bazıları kız çocuklarını diri diri toprağa gömüşlerdir. Ama Allah buna, İslam dini ve peygamberini göndererek dur demiştir. İslam ile kadın hakları ve kadın özgürlüğü ilk defa korunmuş ve garanti altına alınmıştır. Kadına değer o zaman verilmiştir. On dokuz ve yirminci yüzyıllarda kadına yine ilk önce değeri Milletimiz, Cumhuriyetin ilanı ile Mustafa Kemal’in kurduğu cumhuriyet ile seçme ve seçilme hakkı olarak tanınmıştır. Medeni denilen Avrupa ise Türkiye Cumhuriyeti’nden sonra bu hakları kadınlara tanımıştır. Kadına bir sürü güzel vasıflar verilmiş ama anne olmak ise bu vasıfların en mukaddesidir, en yücesidir. Bir kadın anne olduğunda yaratıcı ona öyle bir değer yüklemiştir ki cennet bile onun kadar değerli değildir. Onu cennetten çok daha değerli kılmıştır. Dikkat edersek kadın kadınlık vazifesini üstlendiğinde yani “ anne” olduğunda bu değeri kazanmış oluyor. Onun dışınca erkek ile hiçbir değer farklılığı yoktur. Ancak yine de bir anne adayı ve masum oluşu sebebiyle erkek onu korumakla mükellef kılınmıştır. Şunun da altını çizelim ki; isteyip te anne olmak nasip olmayan kadınlar ise üzülmesinler, çünkü o fırsatı ona vermeyen yaratıcı o kadının içerisindeki anne olma aşkını cennetle mükâfatlandıracaktır...! Onu yaratıcı, erkeğe, bir emanet vasfı yükleyerek özel değer vermesi konusunda görevli kılıştır. Gerek eşi olsun gerek se bir başkası, erkek her zaman kadınının namusunu, iffetini, canını ve malını korumakla mükelleftir. Hakikat şu ki; kadın yuvadır; ocaktır, sıcaklıktır, sığınaktır, evdir, ailedir... Onun olmadığı her yer bütün güzelliğini ve sıcaklığını kaybeder. Kadın emek, kadın sevda, kadın aşktır ve kadın hayattır. Bir düşünür derki; kadınlar, ekonomik ve fiziksel ( güç) olarak erkeğe sığınır ama kadınlar ise erkeklerin asıl sığınağıdır... Bir erkek, kadını fiziksel ve ekonomik olarak korumakla mükelleftir ama erkek o olmadan eksiktir. Erkeğin bin türlü derdi olsa bile evine geldiğinde kadınıyla tatlı bir sohbet ve sıcak iki yudum çay ile bütün dertleri tar-umar olur. Hani derler ya; her başarılı erkeğin arakasında akılı bir kadın vardır, diye... Kadın bir toplumun geleceğini var eden ve yetiştiren en önemli insandır. Tolumun asıl yükünü kadınlar çeker ana olmakla ve o toplumun geleceğini yetiştirmekle. Kadın insanlığın anasındır. Kadını öyle ne bir güne ne de birkaç sayfaya sığdırabiliriz anlatmakla. Kadın bu denli sayısız güzel vasıflara sahipken beylerin durumu ne? Aile, yuvadır. Baba, bu yuvanın dört duvarı, çatısıdır. O, bütün bir ailenin suru dur, dağıdır. Kadınlar ise o dağın yazı, kışı, baharı gülü, havası, rüzgârı, güneşi hayatıdır. Ama tüm bunlar iffetli bir kadın için ve iffetli bir erkek için geçerlidir. Kadına hak ettiği değeri veremeyen erkekler kadar, ailesini, yuvasını, mahremini koruyamayan kadındanlar da ailesine, yuvasına, çocuklarına şiddet göstermiş olurlar. Evet, 8 Mart emekçi kadınlar günü amacının dışında kutlansa da zarif bir davranıştır. Emekçi kadınlarımızın günü kutlu olsun. O kocaman “dağımız” dediğimiz eşlerimize, babalarımıza ve oğullarımıza da selâm olsun.

HABER: GÖNÜL AYDIN

GİRESUN ORDU TEMSİLCİSİ