SALİH CORA'NIN KONGRE KONUŞMASI

Kongrelerimiz bizim en büyük heyecanlarımız, en büyük hedeflerimizi belirlediğimiz, en önemli toplantı alanlarımızdır. Kongrelerimiz geleceğimize emin adımlarla ilerleyeceğimiz ahitleştiğimiz en önemli kurullarımız ve toplantılarımız, karar mekanizmalarımızdır. ve şunu ifade etmek istiyorum ki AK Parti kurulduğu günden bu yana kongrelerini bir huzur içerisinde dirlik ve düzen içerisinde birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleştirmiştir. AK Parti’nin bu birlik ve beraberliğini bozmak isteyenlere ve Türkiye’yi yürüdüğü bu kutlu yolda yarı yolda bırakmaya çalışanlara ve bu kutlu yürüyüşü engellemeye çalışanlara bu teşkilatlar hiçbir zaman pirim vermemiştir, hiçbir zaman fırsat vermemiştir. Son zamanlarda malumunuz Boğaziçi’nde yaşanan gelişmelere baktığımızda her şeyi apaçık ortadadır. Türkiye geçmişte birçok engelle birçok badirelerle karşı karşıya kalmış, her bir badireyi milletimizin kararlı duruşu, liderimizin engin feraseti ile beraber aşmıştır. Boğaziçi olayları da diğer olaylardan  farklı değildir. Boğaziçi’ndeki öğrenci sayısı 15.918 olaylara karışan 511 kişi Boğaziçili Öğrenci sayısı 55 ve gözaltına alınanlara baktığımızda örgütlerle DHKP-C ile PKK’yla MLKP ile ve diğer örgütü ile iltisaklı olarak olaylara karışan kişi sayısı 456. Yani meselenin rektör olmadığı meselenin bambaşka bir şey olduğu toplumsal dinamikleri dinamitleyerek buradan iktidara karşı bir eylem ortaya koyulmaya çalışıldığı apaçık ortadadır ve bu olaylar olurken maalesef Trabzon’da Trabzon Barosu da İstanbul’daki olayları  baz alarak sanki diğer olayları görmezden gelip bu olayda hukuk aklına gelmiş gibi olaylara karşı hükumete karşı iktidarımıza karşı açıklamalarda bulunuyor.

Şunu ifade etmek istiyorum ki Trabzon Barosu Kabe-i muazzama’ya hakaret edilirken neredeydi? Kabe’yi savunanlar fişlelendiğinde neredeydi? Rektörlük binası işgal edilirken neredeydi? Trabzon’u ne kadar ilgilendiriyor bu sorun ki meseleye müdahil olmaya çalışıyorlar.

Nerede iktidar karşıtı bir eylem var orada kendilerine pozisyon arıyorlar. Hukuk akıllarına gelmiş olsaydı bu olaylar meydana gelirken Kabe’ye hakaret edilirken, öğrenciler fişlenirken, rektörlük işgal edilirken ses çıkarmalarını beklerdik ama nafile. Niyetleri hep aynı, amaçları hep aynı. Trabzon barosu başkanı daha önce Demokratik Sol Parti il başkanıydı. 

DSP’de milletvekili adayı olanlar, rektör adayı olduğunda rektör seçildi problem olmadı ama bir başkası rektör seçildiğinde neden problem oldu? Demek ki hedef, bizim inançlarımıza, değerlerimize karşı olanlarla bir ve beraber olmaktır. Bize düşen uyanık olmaktır, bize düşen diri olmaktır, bize düşen bir ve beraber olmaktır. İnşallah hep birlikte hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz ve kutlu yürüyüşte 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimizi liderimizin etrafında milletimizin çizmiş olduğu istikamet doğrultusunda inandığımız değerler etrafında hep birlikte gerçekleştireceğimize yürekten inanıyorum.