GIDAYI ŞU AN DÜŞÜNELİM, YARIN ÇOK GEÇ OLACAK!

Son yıllarda hızla artan dünya nüfusu kontrolsüz kentleşmeye neden olmaktadır. Şehirleriçevreleyenalanların plansız ve kontrolsüz genişlemesi ile ormanlar, su kaynakları ve tarım alanları üzerinde geri dönüşü imkânsız tahribatlar oluşturmuştur. Bu baskıdan en çok etkilenen tarım alanları olmuştur. Verimli topraklarınızın kaybı hem ekonomik hem deekolojik sonuçlar ile karşılaşmamızın yanında, kent insanın kendini besleme potansiyelini düşürerek, dışa bağımlı duruma gelmesine neden olmaktadır.

Kentsel yayılmadan en çok etkilenen tarım alanları olmakta, tarım alanlarının yatırımcılar tarafından kullanma eğilimi artmaktadır. Söz konusu eğilimin ortaya çıkması ile birlikte tarım arazilerinin üzerindeki baskı da artmaktadır.

Ülkemiz tarımsal üretimi artırarak sürdürmek zorundadır. Çünkü ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada dört mevsimi aynı andayaşanmaktadır. Biz bu şansı fırsata dönüştürmeliyiz.

Fakat Ülkemizde tarımsal faaliyetlerde inanılmaz bir plansızlık hakim. Hiçbir kuralın olmadığı tek üretim alanıdır. Yapılan hiçbir üretim tipi için izin gerekmez. Bu nedenle, tıpkı kentlerin planlandığı gibi, tarımalanlarınındı planlanması gerekir. Üreticinin dilediği yerde, dilediği üretimi yapmaması, bölgeler için en uygun üretim şekli belirlenmeli ve desteklenmelidir.

Her kurum üzerine düşeni yaparsa, çok küçük dokunuşlarla çok büyük işler başarabiliriz..!

6360 sayılı Büyükşehir Kanunu ile İl Özel İdare Müdürlükleri kapatılarak görevleri Büyükşehir Belediyelerine devredildi. Belediyeler tarımsal faaliyetleri gereksiz değil,asli görev olarak görmelidirler.

Gerçekçi nüfus projeksiyonuna göre Tarım alanlarının Yüz binlik Planları bir önce hazırlanmalı. Tarım arazilerinin yok edilmesinin önüne geçecek kuralları plan notlarına işlenmeli ve tavizsiz bir şekilde uygulanmalıdır.

Deniz dolguları ve derin deşarj ile denizlerimizin biyolojik çeşitliliğine çok büyük zararlar vermekteyiz.118 km olan Trabzon deniz sahilin yaklaşık 88 km'si dolgularla tahrip edildi. Halkın denizlerden maksimim yararlanmasının yol ve yöntemleri konusunda planlar hazırlanmalı.

Küçük arazilerin daha verimli kullanılması için birim alandandaha çok gelir getirecek üretime için teşvik verilmelidir.

Üretimden tüketime kadar süreçteki bütün paydaşlar bir araya gelmeli sorun tespitedilmeli, çözüm odaklı tedbirler alınmalıdır.

Çiftçinin desteklenmesinde doğrudan destekleme modelleriyerine, kalite ön planda tutularakürün bazlı destekleme modeline destek verilmelidir.

Tarıma alt yapı desteği veren sistem aktif olarak devreye sokulmasıgerekir. Toprak ıslahı, erozyon kontrolü ve drenaj yönetimi konusunda yetkililerin aktif desteği ve katkısı sağlanmalıdır.

Atıl durumda bulunan tarıma elverişli alanlar planlanarak çiftçilere kiralanmalıdır.            Genç iş gücünün tarımsal faaliyete yönlendirilmesi için gerekli desteklemeler yapılmalıdır. Özellikle tarımla ilgili okullarda mezun olanlara özel teşvikler verilmelidir.

Çiftçinin sosyalleşmesini sağlayacak, köy-kent arasındaki yaşam standardınıazaltacak örnek köy modelleri geliştirilmesi gerekmektedir.

Çiftçinin bilgiye kolayca ulaşabileceği bilgi sistemi kurulmalı ve üniversite bir şekilde sahaya indirilmelidir. Tarımsal Araştırma Kuruluşlarının, çiftçi ile işbirliği yapmalarının yolları bulunmalıdır

Çiftçide çevre duyarlılığı ve sağlık bilincini oluşturacak eğitim programlarına ağırlık verilmelidir. Kullanacağı ilaç ve gübrenin çevrede ve insan sağlığı üzerinde oluşturacağı etkiler konusunda bilinçlendirilmesi gerekir.

Çiftçilerimize hasat, budama ve ilaçlama gibi iş ve işlemler için eğitimli ara eleman temin eden şirketler kurulmalı.

Ülkemizin büyük bir bölümü dağlık ve araziler ise eğimlidir.  Çiftçinin arazi ıslahı sırasında yaptığı giderlerin bir kısmını kamu üstlenmeli, su, elektrik ve altyapı konusunda desteklemelidir.

Çiftçilerimizinen önemli sorunu girdi maliyetleridir.Bu nedenle, girdi maliyetlerinin düşürülmesiiçin gerekli tedbirler alınmalıdır.

Türkiye tarım gibi önemli bir üretim faaliyetini sürdürmeye devam etmek zorundadır. Tarım olmadan sanayinin olmayacağı bilinci ile hareket etmeliyiz. Çiftçinin ürettiği ürün doğrudan doğruya ya da katma değer yaratılarak tüketiciye sunulması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.Tarımsal Organize Sanayi Bölgeleri mutlak surette teşvik edilmelidir.

Miras mevzuatından kaynaklı sorunlar hala devam etmektedir.Parçalı arazi sorunu ne pahasına olursa olsun mutlaka çözüm bulmalıdır.

Ülkemizde tarımsal üretimi ve satış motellerini belirleyecek yasal mevzuatlar yeniden düzenlenmelidir.

Üreticinin kendini serbest piyasadan koruması için çiftçinin de ortağı olduğu işleme ve depolamatesislerinin yapılması gerekmektedir.

Ülkemizde tarımsal potansiyel anlamında bir sorun olmadığı, sorun olan mevcut potansiyelin üretim anlamında yeterince ortaya konulamadığı olarak görülmektedir. Bu amaç doğrultusunda çalışılmalı, verimliliğimiziartırmalıyız. Türkiye’nin yeniden üreten, yeniden kalkınan ve yeniden gıda güvenliğini sağlamak için 200 kuru hektara bir ziraat mühendisi ve 100 sulu hektar tarım arazisine bir ziraat mühendisi istihdamı sağlarsak koyulan hedefe ulaşmak için hiçbir engel kalmaz.

Nüfusun artması ile orantılı olarak gıda üretiminde artması gerekir. Tarım alanlarımızı artıramayacağımıza göre mevcut tarım alanlarının korunması daha da önem arz etmektedir.Bu süreçte tarım alanlarının ve denizlerimizin korunması için 31 Mart 2019 seçimlerinde seçilecek olan Belediye Başkanlarımıza çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Kentsel yayılmanın yol açtığı sorunları, merkezi ve yerel yönetimler yeni politikalar üreterek çözmek zorundadırlar.

Unutmayalım; Özellikle İklim değişikliği sonrası bir tutam toprağa, bir damla suya ihtiyacımız olacak! 

Kızıl dereli atasözü ne güzel özetlemiş "Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak."

                                                                                 

                                                                                         

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber