"Parlamenter sistem bütün sorunları çözmeyecek"

Konuşmasına Türkiye'deki güncel tabloyu değerlendirerek başlayan Okuyan, Türkiye'de yoksullar üzerinde büyük bir maddi ve psikolojik baskı olduğunu belirterek, "Bugünkü düzenin kendilerine hiçbir şey sunmadığını giderek daha çok insan fark ediyor ama öte yandan bu baskı o kadar yoğun ki, güncel ve kolay bir çıkış yolu arıyor insanlar. Çünkü insanların cebinde para yok, her gün daha kötü bir tabloyla karşılaşıyor, dolayısıyla çok hızlı bir çözüm bekliyorlar" dedi.

"TKP'de zenginler, patronlar yok"

Gelinen noktada bir yandan bugün insanlara ekmeklerini, işlerini nasıl koruyacaklarını, bu kavgayı nasıl sürdürmeleri gerektiğini anlatmak zorunda olmanın yanında, diğer taraftan bu düzende herhangi bir çıkışın mümkün olmadığını tekrar etmek gerektiğini söyledi. Bunun çok kolay olmadığını dile getiren Okuyan bu zorluğu nasıl aştıklarını ise şöyle ifade etti:

"Biz bu zorlukların tam da merkezindeyiz parti olarak. Bizde zengin insanlar yok, patronlar yok. Bu düzenden çıkarı olanlar yok. Dolayısıyla hep beraber nasıl dayanışırız, nasıl haksızlıklara karşı mücadele ederiz bunu gösteriyoruz, diğer yandan bu düzenin en kısa sürede değişmesi gerektiği gerçeğini anlatmaya çalışıyoruz."

'Meclis emekçi halka açılmalıdır'

Kemal Okuyan parti çalışmalarıyla ilgili bilgi verirken TKP'nin Türkiye'nin herhangi bir yerinde önyargıyla karşılaşmadığını, partinin son derece muhafazakar ailelere dahi girebildiğini söyledi ve bunun nedeninin ülkede giderek artan yoksullaşma, açlık, işsizlik olduğunu belirtti. 

Gazeteci Emin Çapa'nın "yeni anayasa" sorusuna yanıt veren Okuyan, "Bugünkü mevcut siyasi dengelerde, hele AKP-MHP blogunun egemen olduğu bir parlamentodan bu toplumun ihtiyacını karşılayacak sağlıklı bir anayasa çıkamaz. Ama bu toplumun bir anayasaya ihtiyacı var mı? Şöyle var, Türkiye'nin yeni bir toplumsal sisteme ihtiyacı var, o toplumsal sistemin de bir anayasası olacak. Parlamenter sistem deniyor... Bizim anladığımız anlamda bir meclis, halkın temsilcilerini yolladığı bir meclisin üzerinde hiçbir gücün olmaması lazım, yürütme ve yasama erki o mecliste toplanmalı. Şu anda yürütme meclisin üzerinde çökmüş durumda. Biz diyoruz ki meclis yürütme ve yasamayı belirlemek zorunda ya da yürütme meclisin içinden olmak zorunda." ifadelerini kullandı.

Meclisin profesyonel siyasetçilerden oluşmaması gerektiğini, emekçi halka açılması gerektiğini vurgulayan Okuyan, "İnsanlar kendi sınıflarından temsil ettikleri kesimlere yabancılaşmamalıdır. Dolayısıyla profesyonel siyasetçilik bizim anladığımız anlamda bir demokraside yanlış bir olgudur ve herkesi kapsamalıdır" ifadesini kullandı

.

'Kaynak nereden bulacağız deniyor, TÜSİAD'ın kaynaklarını kessinler'

Yeni anayasa tartışmaları bağlamında konut hakkı tartışmasına işaret eden Okuyan, herkesin insanca yaşayacağı birer konutunun olması gerektiğini, bugünkü Türkiye'nin bunu karşılayacak kaynakları olduğunu, boş halde duran milyonlarca konut olduğunu vurguladı. Eğitim, sağlık, elektrik, su ve doğalgazın ücretsiz ve eşit olarak sunulacağının anayasada garanti altına alınması gerektiğini söyleyen Okuyan, "Bunları yer almadığı bir anayasa bu toplumun temel sorunlarını çözemez, gerisi hikayedir." dedi. Laiklik, bağımsızlık gibi ilkelerin de öneminin altını çizen Okuyan, "Bu saydığımız şeyler son derece açık ve bu toplumun merkez sorunları. Soruyorum bugünkü parlamentoda olan partilerin herhangi birine, anayasayı tartışılırken bunları konuşuyorlar mı? İnsanın insanı sömürmesinin yasaklanması, elektrik, su, eğitim, sağlık hizmetlerinin bedelsiz olması çok mu zor? Kesin TÜSİAD'dan kaynakları, bunların tamamı hayata geçirilir. AKP döneminde TÜSİAD ve diğer sermaye gruplarının ettiği karlara bir bakalım. O zaman kaynak buluruz. Bunları tartışmadan 'başkanlık sistemi olmasın, parlamenter sistem olsun' deniyor. Bu memlekette parlamenter sistemde de bir sürü münasebetsiz iş yapıldı. Dolayısıyla parlamenter sisteme geçince tüm sorunlar çözülmeyecek." dedi.

'Toplumda heyecan yaratacak çözümler arıyoruz'

Gazeteci Barış Terkoğlu'nun "Sol, sosyalist partiler Cumhur İttifakı'nın, Millet İttifakı'nın ve muhtemelen HDP'nin göstereceği aday dışında bir sosyalist aday çıkaracak mı?" sorusuna yanıt veren Okuyan şu ifadeleri kullandı: 

"Biz küçük hesaplar, koltuk hesapları yapan partiler değiliz. Daha çok nasıl bir Türkiye istiyoruz, güçlerimizi birleştirmekten ne anlıyoruz, sokağın, fabrikanın, okulun gücü nasıl birleştirilir, seçimden sonra Türkiye'yi neler bekliyor sorularına yanıt için bir yol haritası oluşturmaya çalışıyoruz. Bu yol haritası oluşturma işlemi sorudaki gibi bir ortak adayı da içerecek kimi şeyleri kapsayabilir ya da bunun dışındaki şeyleri de içerebilir. Biz birtakım pazarlıklar içinde değiliz. Yapımız gereği, siyasetten anladığımız oldukça farklı diğer partilerden. Dolayısıyla toplumda heyecan yaratacak, halkın örgütsüz kesimlerini örgütlü mücadeleye çekecek bir arayıştayız. Doğal olarak farklı partileriz. İnsanlar birlik istiyor ama şunu unutmayalım, sağlam bir zemin yoksa birlikler işe yaramaz. Biz nerelerde ayrılıp nerelerde birleştiğimizi artık biliyoruz ve işimiz kolaylaşmış durumda. Aynı yayında iki parti olduğumuz için söylüyorum, SOL Parti'nin katedeceği mesafe TKP'nin mesafesidir ve tersi de doğru. Bunu şu nedenle söylüyorum, farklı partileriz ama rakip partiler değiliz. Biz dost derken birbirimize, buna başka partileri de katabiliriz, samimi olarak bunu söylüyoruz. Tabii ki farklı programlarımız var ama diğer partilere baktığımız gibi birbirimize bakmıyoruz. Biz önümüzdeki dönemi birlikte örmek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz, buna herkes inansın."

'Sol Türkiye'de çok hızlı büyümeye adaydır'

Terkoğlu'nun sosyalist solun Türkiye tarihinde iktidar deneyimi olmadığı ama hep bir etkisinin olduğu yorumunu tarihsel olarak bir girişle değerlendiren Okuyan sözlerine şöyle devam etti:

"Solun etkisi TÜSİAD'ın açıklamasında gizli. Aslında açıklamada diyor ki, 'AKP iyi gidiyordu, ama AKP bu toplumu çok tehlikeli bir noktaya taşıyor, öfke birikiyor. Biz bu öfkeyi sahiplenelim ve sistem içinde tutalım'. Bu yüzden konuşuyor patronlar. Sol eğer görevini iyi yerine getirirse, bu toplumdaki arayışa hitap ederse çok hızlı büyür. Bu kış zor geçecek, espriler yapılıyor, komünizm gelecek mi, gelmeyecek mi? Ben bir TKP üyesi olarak öncelikli şunu söyleyeyim, komünizmden korkmayın. Evet, komünist partiler, devrimci partiler çok hızlı büyür, çünkü insanların sabrının bir sınırı vardır, bugünkü sistem insanların sabrını taşırmak üzere. Bu alçak düzen sürekli işsizlik, açlık, adaletsizlik üretiyor. Sol Türkiye'de çok hızlı büyümeye adaydır, biz görevimizi yaparsak, halkımız da biraz kolaycılıktan uzak durursa ve cesur olursa" diye konuştu.

'Sol, 'bir gece ansızın gelebilirim' diyebileceği bir ülkede mücadele ediyor'

"Süper kahramalar çıkararak bu işi çözemeyiz, örgütlü toplumdan ve kolektif eylemden yanayız. Tabii ki bireylerin önemi var ama esas problem liderler üzerine kurgulanan ve sistemin devamına yol açan model" diyen Okuyan, "En gelişkin ülkeler, ABD dahil fokur fokur kaynıyor, hızlı yer değiştirmeler olabilir. Türkiye ise istikrarsızlık abidesi bir ülke, o yüzden Türkiye'de sol, 'bir gece ansızın gelebilirim' diyebileceği bir ülkede mücadele ediyor. Hep faşistler söylerdi bu sözü, şimdi de biz söylemiş olalım" dedi.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber