Diğerlerinin herhangi bir tedbir kararı ve başvurusu yoktu. Dolayısıyla buraya ilişkin de çalışmalar yürütüyor, şikayet ve başvuru mekanizmalarının daha etkin ve daha hızlı işlemesi için tedbirler geliştiriyoruz
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Kadına şiddeti, aile içi şiddeti asla kabul etmeyeceğiz ve burada bir rakamı bile bizim için büyük bir rakamdır. Bizim onu kabul etmemiz mümkün değildir." dedi.
Soylu, Bakanlık'taki Anadolu Restoran'da kadın mülki idare amirlerini kabul etti. Bakan Soylu, burada yaptığı konuşmada, kadın kaymakamlar, vali ve vali yardımcılarının verimli çalıştıklarını, bu yapıyı genişletmeyi, yoğun olarak insana temas eden bu meslekte kadınların gücünü, bakış açısını, hassasiyetini daha fazla işin içine katmayı istediklerini söyledi.
Tarihte güçlü kadın profillerinin bulunduğunu ifade eden Soylu, bir şekilde iradelerini ortaya koyan, gidişatı değiştiren, yönlendiren güçlü kadın karakterlerin olduğunu anlattı.
Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı binasında ailelerin 100'üncü gününe giren eylemine değinen Soylu, şunları söyledi: "Bu işin işaret fişeğini çakan, sürükleyen de elbette ki bir kadın ve anne iradesidir. 40 yıldır bu ülkenin başına musallat olmuş bir terör örgütüne karşı ses yükselten, evlatlarını isteyen, terörü lanetleyen, ısrar eden, meselesine sahip çıkan bir kadın iradesine Türkiye 100 gündür şahit olmaktadır.
Yıllarca kadını ve genç kızlarımızı istismar eden PKK terör örgütü. 'Kadını özgürleştireceğiz' diye dağlara çıkartıp, orada eline silah verip, onu kendi ülkesine, milletine ve devletine karşı hale getirenlere bu 100 gündür büyük bir ders verilmektedir. Yıllarca Avrupa'nın PKK'yı desteklemesinin temel sebeplerinden birisi sözde kadını özgürleştirme programıdır.
Terörist yapıp dağa çıkararak. Güya sekülerleşmede kendilerine ait bir ortaklık, bir paydaşlık bulmuşlardır. PKK terör örgütü yıllarca bu sözde istismarla Avrupa'yı avlamıştır ve hala devam etmektedir."
Teröristleri ikna için dağlara, mektuplar ve broşürler atılıyor Bakan Soylu, sadece ikna heyetleriyle dağdaki teröristleri getirmediklerini başka yöntemler de kullandıklarını vurgulayarak, "Dağlara, mektuplar ve broşürler atıyoruz. Annelerden mektuplar atıyoruz.
Onların Kurban ve Ramazan bayramlarında aileleriyle olmalarının ne kadar önemli olduğunu, her yörenin kendine has özellikleri ve deyişleriyle gerçekleştiriyoruz. Bunların sonucunu almaktan da büyük bir memnuniyet duyduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum." diye konuştu. Teröristleri ikna etmede başka yöntemlerin de bulunduğunu aktaran Soylu, bunların bilimsel olarak yürütülen yöntemler olduğunu kaydetti.
"Kadına şiddet konusunda taviz verilmeyecek" Dünya Sağlık Örgütü'nün milyon başına düşen kadın cinayeti ülkeleri sıralamasında Türkiye'nin, tüm listeye göre az olan ülkeler arasında yer aldığını belirten Soylu, Türkiye'den kötü durumda olan ülkeler arasında Finlandiya, Belçika, ABD ve Rusya'nın olduğuna işaret etti. Süleyman Soylu, kadın ve aile içi şiddet konusunda taviz verilmeyeceğini vurgulayarak, "Kadına şiddeti, aile içi şiddeti asla kabul etmeyeceğiz ve burada bir rakamı bile bizim için büyük bir rakamdır.
Bizim onu kabul etmemiz mümkün değildir. Medeniyetimizin ve anlayışımızın, anne ve baba öğretilerimizin bunu kabul edebilmesi mümkün değildir." ifadelerini kullandı.
Devletin ilgili tüm birimlerini, aile içi ve kadına şiddet konusunda uzmanlaştırmak, koordinasyon içinde çalıştırmak ve sahaya her durumda hakim olmak zorunda olmaları gerektiğini belirten Soylu, konuşmasına şöyle devam etti: "250 bin kolluk personelinin, aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele eğitimi alması yönünde planlamamızı yaptık ve inşallah bu yılın sonu itibarıyla bunu bitireceğiz. Önümüzdeki yıl 250 bin kolluk personelinin daha eğitimini gerçekleştireceğiz.
Böylece 550 bin personelimizin hemen hemen birçoğuna ulaşmış olacağız." - "Bu yıl 318 kadın cinayeti kurbanı var" İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptıkları saha araştırmalarında kadına yönelik aile içi şiddet olaylarının yüzde 80'inin bildirilmediğini gördüklerini aktardı. Kadın cinayetlerinin büyük çoğunluğunun da daha öncesinde herhangi bir başvuru bulunmadığına değinen Soylu, "Bu yıl 318 kadın cinayeti kurbanı var.
Bunların sadece 19'una ait tedbir kararı vardı. Diğerlerinin herhangi bir tedbir kararı ve başvurusu yoktu. Dolayısıyla buraya ilişkin de çalışmalar yürütüyor, şikayet ve başvuru mekanizmalarının daha etkin ve daha hızlı işlemesi için tedbirler geliştiriyoruz." dedi.