banner240
banner237
banner238

Z.M.O Başkanı Cemil Pehlevan  Artık,Tüketim Alışkanlıklarımızı Değiştirmeliyiz!...

Şu anda 821 milyon kişinin gıdaya ulaşmakta güçlük çektiğini, 35 milyon kişinin de açlıktan öldüğü veya ölmek üzere olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Elver, dünya genelinde gıda krizi, açlık ölümleri, kitlesel göçlerin alarm verdiğini belirtti. Elver, Batılı ülkelerin Afrika’nın verimli tarım arazilerini satın alması, kıtlığa karşı geliştirilmesi gereken acil eylem planları, yeni tarımsal üretim politikaları ve riskler hakkında açıklamalar yaptı. BM Gıda Hakkı Özel Raportörü Elver, “Gıda krizinin en somut yaşandığı 55 ülke veya bölgede 5 yaş altı 16 milyon çocuğun durumu çok kritik. Dünya genelinde 150 milyon çocuk ise beslenme yetersizliğinden muzdarip.”şeklinde mevcut durumu özetledi.

Her yıl üretilen 4 milyar tonluk gıdanın sadece 2,7 milyar tonu tüketilirken 1,3 milyar ton ağırlığına denk gelen israf edilen gıdaların yıllık değeri ise 1 trilyon dolar olarak belirlendi. Küresel ölçekte israf edilen yiyeceklerin sadece dörtte birlik oranının kurtarılmasıyla dahi dünyadaki 840 milyon aç insanın doyurulabileceği tespit edildi.

Birleşmiş Milletler'in sürdürülebilirlik çalışmaları yapan Wrap adlı sivil toplum kuruluşuyla gerçekleştirdiği araştırmaya göre dünya genelinde israf edilen gıdanın toplamı 20 tonluk 46 milyon kamyon dolusu yiyeceğe karşılık geliyor. Uzmanlar, "Bu kadar kamyonun uzunluğu dünyanın çevresinin yirmi katı büyüklüğünde " diyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından yapılan bir araştırma Türkiye'de her yıl 7,7 milyon tondan fazla gıdanın israf edildiğine işaret ediyor.2021 BM Gıda İsrafı Endeksi Raporu'na göre Türkiye'de her yıl kişi başına 93 kilogram yiyecek çöpe atılıyor.

Daha önce gıda israfının daha çok zengin ülkelere özgü bir sorun olduğu düşünülüyordu.

Fakat araştırma, gelir gruplarından bağımsız olarak her ülkede önemli miktarda gıdanın israf edildiğine işaret ediyor.

Bu ürünlerin yetiştirilmesi için sağlanan gübre, su, işçilik, mazot gibi giderlerde de düşünüldüğünde ekonomiye çok büyük bir kaybı var. Biz bu kayıpları yüzde 10 bile azaltsak Türkiye’nin tarımsal üretimi yüzde 10 artırmış olacağız. Böylece piyasya daha fazla gıda olacağından piyasanın arz talep dengesine katkıda bulunarak bir nebze olsun fiyat istikrarı sağlammış olacaktır.

Bizi toprak kurtaracak. İktidarın artık tarlalara bakması, üretime dönmesi lazım. Türkiye peynirden tutun da birçok ürüne kadar bioçeşitliliği en çok ürün olan ülkelerin başında geliyor. Öncelikle ithalata dayalı politikalardan kurtulmak, üreticiye para dağıtmak yerine temelden destek vermek, kooperatifler kurmak, gelecek kaygısı yaşamamalarını sağlamak gerekir. Türkiye bölgede tarımda parlayan yıldız olabilir; ama bu politikalarla değil. Ürün çeşitliliği bakımından Avrupa’nın tümünden daha zengin olan Türkiye, bu zenginliğini değerlendirse Anuga Fuarı’nda en az İtalya, İspanya, Fransa kadar konuşulur, pazara hâkim olur.

İklim değişirken tarım ve gıda sektörleride zaman geçirmeden değişmeli… Arazi kullanım planlaması yapılmalı. Dolayısıyla; doğru yerde doğru bitki türünün seçilmesi ve doğru zamanda ekilmesi teşvik edilmeli. Ve artık tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz.

Saygıyla duyurulur.

Cemil PEHLEVAN

ZMO Yönetim Kurulu Adına

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1

banner220



Günebakış Trabzon Haber