AKP hükümeti Türkiye ekonomisinde 2016 yılında belirginleşen durgunluğu seçim sonrasına ertelemek için devreye soktuğu Kredi Garanti Fonu (KGF) ile krizi bugüne taşımaktan öteye gidemedi. 2017'de ekonomide yaşanan durgunluğu aşmak için KGF devreye alındı. Para musluğunu sonuna kadar açan bankalar 221 milyar 543 milyon TL'lik kredi kullandırdı. Ancak, uygulama reel sektörün borç ötelemesine yaramasına karşın darboğaza girmesini önleyemedi.
480 BİN ŞİRKET KULLANDI
kgf
Bankaların tüketici kredileri ve bireysel kredi kartı hariç toplam kredi büyüklüğü 17 Ağustos'ta 2 trilyon 153 milyar 793 milyon TL oldu. KGF'nin krediler içindeki payı ise yüzde 10.3'e ulaşırken, bundan 480 bin 98 şirket yararlandı. Gelinen noktada başta inşaat sektörü olmak üzere, imalat sanayi, turizm, enerji, ulaşım, ticaret ve perakende sektörlerinin yaşadığı darboğaz neticesinde reel sektörün yakın izlemeye alınan kredi bakiyesi temmuz ayı itibarıyla son bir yılda yüzde 34 artarak 57 milyar 453 milyon TL'ye ulaştı. Bu batığın 32 milyar 426 milyon TL'si sayısı 326 bin 965'e ulaşan KOBİ'lere ait. KOBİ'lerin takibe alınan kredi tutarında aynı dönemde yüzde 34.1 düzeyinde artış görüldü.
Seçimden sonra ekonomik krizi önlemek için açıklanan tedbirler arasına bu kez KGF dahil edilmedi. Ancak, şirketlerden gelen yoğun talep üzerine Ticaret Bakanlığı kredi musluğunun kapanmayacağını duyurdu. Bakanlık bu kapsamda yeni bir KGF paketinin de değerlendirilebileceğini açıkladı.
kgf-2
KREDİDE ASLAN PAYI HİZMET VE İMALATIN
Kredi Garanti Fonu (KGF) pastasından yüzde 43 ile en büyük payı ticaret ve hizmet sektörleri aldı. Dövizdeki artış nedeniyle hammadde sıkıntısı yaşayan ve borçlarının yüzde 70'i döviz cinsinden olan imalat sanayi ise KGF pastasından yüzde 32.2 pay aldı. KGF kredilerinin yüzde 12.3'ünü döviz cinsinden borçların toplam borçlara oranı yüzde 64.3'ü bulan inşaat, yüzde 4.2'si ulaştırma, yüzde 2.7'si turizm sektörüne kullandırıldı.
kgf-3
KGF’Yİ AMACI DIŞINDA KULLANDILAR
Geçen yıl KGF kredilerini taşıt, döviz ve konut alımı gibi beklenti dışı kullanıldığı yönünde eleştiriler olmuş ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) inceleme başlatmıştı. 2017 Mayıs'dan itibaren sıkı bir denetimle kredilerin kullanım amacının dışına çıkması önlenmeye çalışıldı. KGF'nin haftalık verilerine göre, 221.5 milyar TL'lik KGF risk bakiyesinin yüzde 49.6'sı ilk defa kullandırılan, yüzde 38.7'si ilave kullandırılan, yüzde 5.1'i refinansman/yeniden yapılandırma/yenileme kredilerinden oluştu.
enerji
ENERJİDE BATIK YÜZDE 515 ARTTI
TL'deki değer kaybı ile birlikte birkaç ay içinde dış borcu, on milyarlarca lira artan inşaat ve enerji en riskli sektörler olarak dikkat çekiyor. Özellikle çok hızlı büyüyerek ekonominin lokomotifi haline gelen inşaattaki durgunluk, ödenemeyen kredi rakamlarına da yansıdı. Temmuz ayı itibarıyla son bir yılda inşaat sektörünün yasal takibe alınan kredi tutarı yüzde 8 artışla 6.4 milyar TL'ye çıktı. İnşaat sektörünün tek başına 160 ayrı alt sektörü etkileyen bir yapıya sahip olduğu düşünüldüğünde ortaya çıkan durum endişe yaratıyor.
Diğer yandan elektrik, gaz ve su kaynakları üretim ve dağıtım sektöründe takipteki alacaklar temmuz ayı itibarıyla bir yılda yüzde 515 gibi yüksek oranda artarak 3.9 milyar TL'ye ulaştı. Toptan ve perakende sektöründe de takipteki alacaklar aynı dönemde yüzde 13 arttı ve 13.8 milyar TL'ye ulaştı. TL'deki her kuruşluk değer kaybı ile döviz borçları katlanan imalat sanayinin ise takipteki kredileri yüzde 5 azaldı ve 11.9 milyar TL oldu. Tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin ise 2.9 milyar TL'lik borcu takibe düştü.