
“BAĞIMSIZ KÜÇÜK İŞLETMELER AYAKTA KALMAKTA ZORLANIYOR”
TTSO Başkan Yardımcısı Ali Haydar Baş, kar baskısı ve finansal zorlukların meslek komitesindeki işletmeleri belirsizliğe sürüklediğini ifade ederek, “Uzun süredir karlılık sabit ve oldukça düşük kalmıştır. İşletme maliyetleri sürekli artmıştır. Özellikle banka masrafları ve faizlerin artması işletmelerimizi ciddi sıkıntıya sokmuştur. Son yıllarda bağımsız olan küçük işletmeler ayakta durmakta zorlanmaktadır. Büyük oyuncular daha da büyümektedir. Küçük işletmeler akaryakıt istasyonlarını büyük oyunculara devretmektedir. Tek istasyon sahipleri artık piyasada muvaffak olamamaktadır. Akaryakıt sektöründe de market sektörü gibi zincir işletme sayısı artmaktadır. Bunun yanında elektrikli araçların ufak da olsa perakende akaryakıt satışlarında etkisi hissedilmeye başlanmıştır. EPDK ve Maliye’nin son yıllarda yapmış olduğu UTTS ve yazarkasa gibi dijital dönüşümler ve yatırımlar işletmelerimizin üzerinde ciddi bir yük oluşturmakta ve işletmelerimize ciddi bir maliyet getirmektedir” dedi.
“AKARYAKIT İSTASYONLARI ARTIK HİZMET NOKTASI HALİNE GELMİŞTİR”
Ali Haydar Baş, akaryakıt istasyonlarının bundan sonraki süreçte bir hizmet noktası haline gelmekte olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akaryakıt satmanın ötesinde kendilerini yenileyip güçlendirmektedirler. Sadece bir akaryakıt satışıyla istasyonlarımız ayakta duramamaktadır. Bugün istasyonlar bedava otopark hizmeti vermekte, birçok istasyonda su – elektrik parası kadar cüzi miktarlarla oto yıkama hizmeti verilmekte, bedava tuvalet hizmeti verilmekte, bedava hava ve su saati kullandırılmaktadır. Ayrıca unutmayın ki bu istasyonlar şehrin ışıklarıdır. Bedava bu şehrin yollarını aydınlatmaktadırlar. İstasyonlar farklı bir yere doğru evrilmektedir. Tüm paydaşlarımız ve meslektaşlarımız alternatif iş kollarıyla istasyonlarını beslemek durumundadır. Yakın gelecekte bu iş şuraya doğru gitmekte; 100 olan istasyon sayısı belki 50 istasyona düşüp hizmet noktası durumuna gelmektedir.”
“İSTASYONLARI BANKALAR VE MALİYE BAKANLIĞI DEVRALSIN”
TTSO Başkan Yardımcısı Ali Haydar Baş, “Sektör olarak önceden yakındığımız bir nokta vardı; istasyonları artık Maliye Bakanlığı devralsın, biz yönetemiyoruz. Ama bugünlerde şunu da demeye başladık; artık istasyonlarımızı bankalar ve Maliye Bakanlığı devralsın. Çünkü her sabah kalktığımızda diğer esnaflarımız gibi istasyonlarımızda da bankaların vahşi komisyonlarıyla karşı karşıya kalıyoruz” dedi. Baş sözlerini şöyle sürdürdü:
“En basit istasyonda bile kabaca sıraladığımız zaman birçok ekstra mali yük çıkıyor. Hesap işletim ücreti, dosya ve kredi tahsis ücreti, erken kredi kapatma komisyonları, kredi kullandığımız zaman size zoraki sundukları sigorta maliyetleri, yüksek havale ve EFT ücretleri, kart aidatları, yüksek ekspertiz ücretleri, kredi kartlarında limit azaltmaya gitme, bazı bankalarda günlük çekim limiti oluşturma, BCH kullanımında yeni moda başladı artık normal faiz yetmediği gibi komisyon alıyorlar, taksitlerde dosya ve sigorta maliyeti yüklüyorlar, belli bankalar büyüme rasyoları gereği ayın belli günlerinde kredi kullandırmıyorlar. Sektör olarak bankalara insaf diyoruz, kamu bankalarına el insaf diyoruz. Çünkü bu olaylarda kamu bankaları da hiç alttan almıyor ve aynı vahşi komisyonlarla bizi karşı karşıya bırakıyorlar.”
“PARA POLİTİKALARININ ŞEFFAF VE ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMASINI İSTİYORUZ”
Ali Haydar Baş, bankalardan ve hükümetten beklentileri de dile getirirken şunları söyledi:
“Enflasyon beklentileri yükseldiği anda bankalar hızlıca faizi artırmakta ve kredi kullanma iştahını küçültmektedir. O yüzden enflasyon beklentisinin düştüğü anlarda kesinlikle kulak üstüne yatıp faizleri gevşetmemekte ve rahat kullanıma firmalarımızı yaklaştırmamaktadırlar. Referans faizinin politika faizinin çok üstünde olması da kötü. Referans faizi olarak politika faizini alıyorlar, politika faizi ile kredi kullandırma faizi arasında 15 puan fark var. Oysa bu 3 – 5 puanlarla sınırlı olması gereken bir fark. 15 – 20 puanlara kadar çıkıyor. Kredi kullanımındaki zorluklar da bizim işletmelerimizi olduğu kadar KOBİ’leri de her anlamda zor durumda bırakmaktadır. Para politikalarının şeffaf ve öngörülebilir olmasını istiyoruz. Hükümetten de şunu istiyoruz; aracılık hizmetleri bedelleri dediğimiz vergi, BSMV ve KKDF oranlarını, faizlerin yüksek olduğu bu tip anlarda daha aşağıya çekmelerini talep ediyoruz. Mevduat ve kredi faizi oranları arasında çok fazla fark istemiyoruz. Banka mevduat alıyor, kredi satıyor. 45’le mevduat alıp, 70’le satmak olmaz.”