Gıdayı yöneten, Dünyayı yönetir.

Gıdayı yöneten, Dünyayı yönetir. Tarım, nüfusun beslenmesini sağlamanın yanı sıra milli gelire, istihdama, dış ticarete, tarıma dayalı ve tarıma bağlı sanayilere yaptığı katkıdan dolayı sosyal ve ekonomik açıdan stratejik öneme sahip sektör olarak kabul edilmektedir. TÜİK verilerine 2018 yılında Ülkemizde gerçekleştirilen 1,070 milyon ton sert kabuklu meyve üretiminin yaklaşık % 48,26’ini fındık,% 22,4’ü Antep fıstığı, % 20 ’si ceviz ve 9,34’ü ise badem üretimi oluşturmaktadır. Fındık, bademden sonra dünyada en yaygın yetiştiriciliği yapılan sert kabuklu meyve türüdür. Dünyada yaklaşık 1 milyon hektar alanda fındık üretimi yapılmakta ve bu alanların %75’i ülkemizde yer almaktadır. TÜİK verilerine göre son 10 yıllık dönemde ortalama fındık üretim miktarımız 573 bin ton olup, yaklaşık ihracat gelirimiz 2 milyar doları aşmaktadır. Dünya antepfıstığı üretiminde Türkiye Gaziantep, Şanlıurfa ve Siirt illerinde 240 bin ton üretimle ABD ve İran’ın ardın dan üçüncü sırada bulunmaktadır. Türkiye Dünya ceviz üretiminde Çin, İran ve ABD’nin ardından dördüncü sırada yer almaktadır (FAO 2017). Üretimimiz 2018 yılında 210.000 tona ulaşmıştır (TÜİK 2019). Cevizde yıllar içinde üretim artışı sağlanmasına rağmen iç piyasanın talebi karşılanmamakta ve her yıl Ukrayna başta olmak üzere değişik ülkelerden ceviz ithal edilmektedir. Ülkemizde özellikle Ege ve akdeniz bölgesi’nin doğal yetişen meyve türlerinden olan badem bugün 100.000 ton üretime ulaşmıştır (TÜİK 2018).Badem yetiştiriciliği son yıllarda Güneydoğu bölgesinde oldukça fazla yayılmış ve Adıyaman ili ve çevresinde gelecek vaateden bir ürün haline gelmiştir. Sert kabuklu meyve ithalatına 2019 yılında 414 milyon dolar ödeme yapmışız, ihracatından ise 3.7 milyar dolar gelir elde etmişiz. Türkiye, bölgelere göre değişik iklim özellikleri göstermektedir. İklimde görülen bu değişiklik dolayısıyla ülkemiz, meyve tür zenginliğinin yanında büyük bir çeşit zenginliğe sahiptir ve meyvecilik kültürünün doğal bir müzesi gibidir. Bu farkındalığımızı avantaja çevirmeliyiz. Sert kabuklu meyvelerde her geçen yıl kişi başına tüketim artmaktadır. 2001 yılında kişi başına ceviz tüketimi 1.6 kg iken 2018 yılında 3.3 kg olmuştur (TÜİK).Diğer kabuklu meyvelerin tüketilmesinde de ufak da olsa bir artış söz konusudur. Gelecek nesiller için umut verici bir gelişmedir. Gelişmiş devletlere baktığımızda çocuklarının her gün ceviz yemelerini ve her akşam masalarında balık bulundurmaya çalışıyorlar. Şeker ve ekmek odaklı beslenme beyin hücrelerinin gelişimini engelliyor. Aynı zamanda paketlenmiş karbonhidratlı ürünlerden bizlerin ve çocuklarımızın tamamen uzak durması gerekiyor. ABD'de teknolojik üretimin merkezi olan "Silikon Vadisi’nde" nasıl beslendiklerine veya 1950'lerdeki Alman Devleti'nin gıda politikasını bakmak lazım. Artık ülkeler çocuklarına nasıl beslenmesi gerektiğini öğretiyor, hatta dayatıyor. Dünya’da sert kabuklu meyve üretiminde ön sıralarda almamıza rağmen; birim alandan elde edilen verim, ihracatta ve kişi başına tüketim miktarlarında ise oldukça gerilerdeyiz. Maliyetlerin yüksek olması ürün pazar fiyatlarına yansıyor. Bundan dolayıdır ki kabuklu yemişlere erişimde o nispette az oluyor. Oysa gelecek nesilleri düşünüyorsak teşvikler vererek üretimi artırmalıyız ve bu gıdaların tüketilmesini de teşvik etmeliyiz. Gıdayı yöneten, Dünyayı yönetir. Saygıyla duyurulur. Cemil PEHLEVAN ZMO Yönetim Kurulu Adına

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber