banner240

METİN KAYMAK: İŞE GİRİŞLERDE MÜLAKAT KALDIRILMALI.

Yaklaşık 200 bin çalışanın olduğu büro işkolunda maliye, sosyal güvenlik, yargı, gümrük, nüfus

başta olmak üzere onlarca kurumda kamu hizmeti üretiyoruz. Geleneksel olarak bir Hükümet

konağına girdiğinizde verilen tüm hizmetleri biz üretiyoruz. Türkiye’nin en ücra kasabasından,

dünyanın en uzak ülkesine kadar kamu hizmeti üreten bizlerin sorunları her geçen gün

büyürken taleplerimiz yok sayılmaya devam ediyor.

Adalet ve eşitlik taleplerinin ekonomik taleplerin önüne geçtiği dönemlerden geçiyoruz. Büro

emekçileri çalıştıkları kurumlarda iş barışı istiyor, ücret adaleti istiyor, kariyer ve liyakat

ilkelerinin hayata geçmesini istiyor. Gerek kamuya giriş gerekse de görevde yükselme

sınavlarında mülakat uygulamalarının kaldırılmasını istiyor.

MÜLAKAT UYGULAMASINA NEDEN KARŞIYIZ!

Mülakat uygulamalarının iktidardaki partinin kadrolaşmasının etkin bir aracı olarak

kullanılmaya başlaması ile birlikte sendikamız mülakat sınavlarının objektif kriterlere

dayanmadığı ve sonrasında itiraz edilme olasılığına karşı altyapı önlemlerinin alınmamasına

ilişkin birçok kez dava açmış, hukuki kazanımlarımıza rağmen yönetmelikler değiştirilerek

mülakat uygulamasında ısrara devam edilmiştir. Sonuç olarak kamu seçme sınavlarına giren

gençlerimizden tutun da görevde yükselme sınavlarına giren çalışma arkadaşlarımızın

umutları kırıldığından sonucu baştan belli sınavlara dahi girmemektedirler. Son alarak Gelir

İdaresi Başkanlığı’nın yapmış olduğu müdür yardımcılığı sınavında yazılı sınavda yüksek puan

alanların mülakat sınavı ile elendiklerine bir kez daha tanık olduk.

Kamuda kariyer ve liyakat sisteminin çökmesinin nedenlerinden birisi de olan mülakat

uygulamaları iş barışını bozarken, verdiğimiz kamu hizmetinin niteliğini de her geçen gün

azaltmaktadır. Kamuda torpilin, kayırmanın, yandaş kadrolaşmanın, sendikal ayrımcılığın yarattığı hak ihlalleri ülke tarihindeki en yüksek seviyeye tırmanmış, görevde yükselme sınavlarında sendikal , ayrımcılığına varan uygulamalar kendini sıklıkla göstermiştir.

Bizler iktidardaki partinin memuru değil kamu emekçisiyiz, ürettiğimiz kamu hizmetinin

karşılığında maaş alıyoruz. İnsanca bir yaşam sürdürebileceğimiz maaş kadar çalıştığımız

kurumlarda adalet ve eşitliğin hayata geçmesi öncelikli talebimizdir. İki seçim arasına

sıkıştırılan ek gösterge talebimizde de durum farklı değil, öncelikle siyasi iktidar tarafından

sınırlanan şekliyle 3600 ek göstergenin kamuda eşitsizliği derinleştireceği ortadadır. Emeklilik

ek göstergesi olarak da ifade edilen 3600 tartışması kamuda yıllardır kanayan bir yar a haline

gelen emeklilikte yaşanan gelir kaybının itirafıdır. Tüm kamu emekçilerinin çalışırken elde

ettiği gelirlerinin emekliliğe de yansıtılmasının güvence altına alınması esas talebimizdir . Adil

bir ek gösterge sistemi pansuman tedavi ile geçiştirilemeyeceği gibi geleceğimizin seçim

malzemesi yapılmasına da izin vermeyeceğiz.

Büro Emekçileri Sendikası olarak geçmişte olduğu gibi bugün de Büro Emekçilerinin onurlu

sesi olmayı sürdürüyor, işkolumuzda emek hırsızlığına dönüşen mülakat uygulamalarının

kaldırılması kariyer ve liyakat ilkesinin hayata geçmesi için mücadele etmeye devam

ediyoruz. İki aydır yürüttüğümüz mücadele programı kapsamında bugün ülke genelinde

işyerlerimiz önünde yaptığımız eylemlerle mücadelemizde kararlı taleplerimizde ısrarcı

olduğumuzu dosta düşmana bir kez daha gösteriyoruz.

Mülakatın kaldırılması kariyer ve liyakat ilkesinin hayata geçirilmesi ile adil bir ek gösterge

talebi ile yürüttüğümüz mücadele programı dâhilinde muhalefet partilerinin tamamı ile

görüşmeler gerçekleştirdik taleplerimizi sunduk. Basın toplantıları yaptık sosyal medya

üzerinden taleplerimizi görünür kılmaya çalıştık. Bundan sonra da kararlı yürüyüşümüzü

devam ettireceğiz. İktidarda hangi partinin olduğuna bakmaksızın büro emekçilerinin

talepleri için mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz.

Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz derinleşerek devam ediyor, 2022 yılı bütçesinin TBMM’de

görüşüldüğü bu süreçte Sarayda hazırlanan bütçe emekçilerin ve yoksul halkımızın

sorunlarını çözemeyeceği gibi kamu kaynakları sermaye çevrelerine faiz, kamu özel ortaklığı

projelerine kaynak olarak aktarılmaya devam ederken bütçeden aslan payı askeri

harcamalara ve diyanete ayrılıyor. Döviz fiyatlarındaki artış hız kesmeden devam ederken

buna paralel temel mal ve hizmetlerin fiyatları her geçen gün artıyor. Bizlere satış sözleşmesi

ve TÜİK’in manipüle ettiği enflasyon rakamları dayatılıyor.

Yaşadığımız tüm bu olumsuzlukları karşısında taleplerimizi geçmişte olduğu gibi ancak

örgütlü mücadele ile kazanabiliriz, gün taleplerimize sahip çıkma taleplerimiz için birlikte

mücadele etme günüdür.

Buradan kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz. Büro Emekçileri Sendikası olarak eşitlik,

adalet, demokrasi ve barış mücadelesini yükselterek devam ettireceğiz.

İnsanca bir yaşamı direne direne kazanacağız!

Eşitlik ve Adalet istiyoruz.!

Alacağız!

                                                                                                          Metin KAYMAK

                                                                                         BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI

                                                                                         TRABZON ŞUBE BAŞKANI

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber