Doğu Karadeniz, dolayısıyla Trabzon turizmi adına daha önce bir çok makale yazdım.

Bu makalelerin ana konusu turizmdeki sıkıntılardı.

Bu sıkıntıların giderilmesi, turizmin üç ay değil, en az sekiz aya kadar yayılması için gerekli yaptırım ve çalışmaların yapılması, 
kış turizminin desteklenmesi, 
bu konularda yetkililerin sınıfta kalması, 
turizmin gerçek paydaşlarına değer verilmemesi, 
saygı duyulmaması, 
devlet yetkililerinin turizm adına yaptıkları etkisiz toplantılara, turizm paydaşlarının davet edilmemesi sonucu ortaya çıkan kaos ve çözümsüzlüklerle alakalı ve bunlar gibi gibi bir çok konuda makalelerim çokça olmuştu. 

Geçtiğimiz günlerde Trabzon’a TBMM turizm komisyonu geldi, bir dizi görüşmeler ve toplantılar gerçekleştirdiler! 

Çok acıdır ki, bu görüşme ve toplantılara turizmin gerçek paydaşları olan, turizm şirketleri, seyahat acenteleri, TÜRSAB vb. şirket ve paydaşlar davet edilmedi. 

Geçtiğimiz sezon da Trabzon’a Kültür ve Turizm Bakanı geldi! bugün yapılan, bana göre  saygısızlığın aynısı ogünde yapılarak, turizmin gerçek paydaşlarının hiç biri davet edilmedi! 

Anlamakta zorluk çekiyorum!
Bu toplantılara turizm paydaşlarını davet etmeyip, turizmdeki sorunları dinlemeden, öğrenmeden nasıl bir çözüm, yada katkı verebilirsiniz ki? 

Gerçeklerden uzak, göstermelik toplantı yada ziyaretlerle ne gibi bir kazanım elde edebilirsiniz? insanlara, turizme nasıl bir katkı verebilirsiniz? Sorununu bilmediğin bir konunun çözüm noktasında ne gibi yaptırımlar yapabilirsiniz?
Bana göre hiç, evet hiç bir şey yapamazsınız!

Aslında yapılması gereken, artık bir şeylerin, birilerinin değişmesi noktasında daha gerçekçi olmak! 
Görünen oki, başkada mümkünü yoktur. 

Çünkü, 
Yıllardır yazdığımız yazılar ve dile getirdiğimiz sözlerimizde, Trabzon’da ay sonu maaşını alıp, piyasaya dağılan binlerce işçinin çalıştığı devletin bir tane bile fabrikasının olmadığı, bu insanların esnafçılıkla, balıkçılıkla ve tarımla geçinmeye çalıştığı, bunda da çok zorlandığı aşikarken,

Trabzonlunun, Karadenizlinin, Turizm gibi bacasız bir fabrikaya sahipken bunun bu şehirde kalması gerektiği, 
desteklenerek büyütülmesi gerekirken, 
haddini ve kendini bilmez kişi ve kişilerin istenmeyen durumlara sebep bu bacasız fabrikaya darbe vurduğu, 
bu durumu ulusalda bile isteye körükleyen kesimlerin olduğu ortadayken,

Bizim devletten istediğimiz, turizmin gerçek paydaşlarıyla koordineli çalışıp, istenmeyen durumların devlet eliyle ortadan kaldırılması, turizme ve paydaşlarına önce saygı duyulup değer verilmesi, sonra desteklenmesi, 

Yöre ve ekonomi için bulunmaz nimet olan bu bacasız fabrika Turizmin, bölgemizde tutulması ve dahada geliştirilmesi konusunda yardım! 
Başka bir şey değil.
Devlet için bu çok mu zor? 

Geçtiğimiz günlerde, yurt dışına bir iş seyahatimde, TÜRSAB başkanı sevgili Volkan KANTARCI bey ile bir mekanda hasbihal ettik!

Sevgili Volkan başkanın, çok dertli ve çok dolu olduğunu gördüm, açıkçası üzüldüm!

Bir şehir, bir bölge için bu kadar uğraşan, çabalayan, uykusuz kalan, ailesinden çaldığı zamanı turizme ve sektöre harcayan, önce bir insana, sonra bir sorumlu başkana, emeklerinin karşılığını göremediğinden, saygı görmediğini hissettiğinden  dolayı gerçekten çok üzüldüm. 

Başkan Volkan bey, TBMM’nin şehrimizde düzenlediği turizm toplantısına, konunun ana paydaşı olarak davet edilmemenin üzüntüsünü yaşadığını ve bunun geçtiğimiz sezon, Kültür ve Turizm Bakanı geldiği zamanda aynısının tekerrür ettini söylemesi, ziyadesiyle benide hem sinirlendirmiş hemde bahse konu isimlere karşı iğrite etmiştir.

Ne demek efendim, benim şehrime geleceksin ve benim konumla alakalı, benim neredeyse hayatımın anlamı olan ve bütün mesaimi harcadığım konu üzerine toplantı yapacaksın, ama şehrin konuyla alakalı en yetkili kurumu TÜRSAB’ı tanımayacaksın! 
Hadi ordan be!
Sen, bu kafayla asla sorun çözemez, bilakis sorun yaratırsın!

Sevgili başkan Volkan KANTARCI, 
sorunun birlik beraberlikle çözülebileceğini, fakat sektördeki sorunların çözülmesi noktasında birliğe gerek görmeyenlerin sorun çözmek yerine, sorun yarattığını söylemesi dikkat çekiciydi. 

Volkan başkana hak verdiğimi, turizm adına ne yapılması gerekiyorsa el birliğiyle yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Trabzon için olmasa olmaz turizmin, önce biz paydaşlar olarak korunması gerektiğini, hatta çoluk çocuğumuz ve şehrimizin selameti için, turizmi pamuklara sarmamız gerektiğini ve bu konuda devletimizinde  bizlere değer vererek yanımızda olması gerektiğini düşünüyorum.

Geçmişteki hataların bir kez daha, göz göre göre ve ahmakça yapılmaması dileğiyle hoşçakalın. 

(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber