banner240
banner237
banner238

Bayramlarımız vardı bizim. Evde gelecek misafirler için ikramlık hazırlıkları bir hafta öncesinden başlardı.
Sokakta uzun çubuklu şekerlerimizin yanı sıra ev yapımı dondurmacılar, şekerli elmacılar, gazozcular, bayram balonlarımız, torpiller ve mantar tabancalarımız vardı. Bayram namazların sonrasın da yakın akrabanın mezarları ziyaret edilir ve dua edilirdi. Mahalle komşularının bir araya gelmesiyle dayanışmanın, birlikte olmanın, imece usulüyle başarmanın mutluluğu yaşanan yorgunluğun kat, kat üzerinde olurdu. Tepsi, tepsi hazırlanan börekler, baklavalar, lahana sarmaları, mısır yarması dolmaları, soba ateşinde un helvası, kavurmalar, yöresel mısır ekmeği vazgeçilmez bayram ikramlarımızın yanında ev yapımı meyve suları ve limonatalar ikramın serinlik veren içecekleri olurdu her daim. Kurbanlıklar günlerce öncesinden alınır evlerin önlerinde ya da avluda birkaç gün beslenip sevilerek bayrama hazırlanırdı. Saygıların en güzeli, hürmetlerin en içteni olsa gerek diyerek, göçüp gitmişlere misafir olmak için Arife günü başlayan kabir ziyaretlerimiz bayramın son gününe kadar devam ederdi. Çocuklar babalarıyla bayram için çarşıya çıkınca alacakları bir çift naylon lastik ya da İspanyol paça bir pantolon bir gömlek onların en güzel mutlulukları olurdu. Bayram günü coşkunun, huzurun, kavuşmanın en yakın zaman dilimi olurdu. Bayram namazıyla başlayan en samimi gün için kurbanlıkların kesilip öksüze, yetime, ihtiyacı olana dağıtılması alnımızdan akan yorgunluk terinin huzur kapısını açan saf suyu olurdu. Evlerimizin tek eğlencesi bir Dünya sanatçıyı evlerimize misafir eden, arkası yarın diyerek paylaştığı hikâyeleriyle gönüllerde taht kuran sihirli kutu radyomuz olurdu. Kulakları bükülünce acı, sızı duymaz bizimle güler bizimle ağlardı sanki. 
Ah bayramlar ah çocukluğum!
Şekerler, sakızlar, kâğıttan helvalar, uçan balonlar, misketler, naylon ve plastik futbol topları serginin cazibe merkezini oluştururken, ellerden kaçan balonlar, taşa, cama değerek patlayan toplar çocuk suratların en masum hali olurdu bir anda. Şehirden ve ya gurbetten gelen akranlarımızla akşam sohbetleri bir başka olurdu.
     Ne güzel bayramlarımız vardı bizim. Tatilimiz köyümüz, okul bahçelerimiz, sokaklarımız, mahallemiz olurdu. Şimdi tahammülümüz kalmadı hiçbir şeye, ne saygımız nede sevgimiz. Bayramlarımızın yerini deniz kenarları, yurt dışı turlar, evlerde saklanıp sessizliğe bürünmeler aldı. Olsun diyoruz, biz bayramlarımızla yaşamaya devam edelim, siz bayram yerine koyduklarınızla oylanmaya devam edin. Bakalım neyi geri getirebileceksiniz. Başta Ülkemin insanları olmak üzere tüm Müslüman dindaşlarımızın ve soydaşlarımızın kardeşlerimin bayramlarını tebrik eder, sağlıklı, huzurlu, kazasız nice bayramları hep birlikte yaşamayı Rabbim ’den dilerim.
Bayramınız bayram olsun.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1

banner220



Günebakış Trabzon Haber