Geçen hafta, Büro Memur-Sen Trabzon şubesinin düzenlemiş olduğu kahvaltıya davet edildim. Öncelikle bu davetten ötürü kendilerine teşekkür ediyorum.

Kahvaltının amacı; sendikanın, yeni bir yapılanma içerisine girmek istemesi hasebiyle Trabzon’daki yeni, iş yeri temsilcileriyle bir tanışma programıydı.  Güzel düşünülmüş ve iyi de oldu.  

Trabzon şubesinde göreve getirilen genç arkadaşımız Sn. Kenan Kuşçu’ydu. Onunla da ilk defa orada tanışma fırsatı bulmuş oldum. Kendisini; kişilikli, çok mütevazi, olumlu, iyi niyetli, naif, birleştirici ve örgütçü buldum.

Sn. Kuşçu, tanışma faslının ardından yapmış olduğu; kısa, sade ve öz bir konuşmasında umut verici oldu... Daha sonra kendisiyle bire bir yapmış olduğum kısa bir sohbette  ise fikirlerini halisane, olumlu, yapıcı ve çok düzgün buldum.

İfadelerinde gördüğüm en önemli unsur o ki; “ben” değil, “biz” kavramına önem veriyordu. Bu benim her zaman benimsediğim, önemle üzerinde durduğum bir unsurdur. Çünkü bir toplumun kalkınması, bir örgütün büyümesi ve güçlü kalabilmesi için en önemli unsurdu “biz” kavramı. Ama maalesef, cahil toplumlarda bireyler hep “ ben” kavramıyla hareket ettiklerinden birlik-beraberlik sağlanamaz ve ayakta kalamaz... Sorunlar yumak yumak büyür ve çözüme kavuşamaz...

İkincisi ise; kurumlarda birim amirlerine asla herhangi bir müdahale veya öneride bulunmayacaklarını ve bunun çok yanlış olduğunu vurguladı.  Bu da çok önemli bir öz eleştiriydi.

Maalesef STK lar hep kendilerini gizli birim amiri sıfatıyla görürler... Bu tutum, onlara kısa vadede birtakım kazanımlar sağlasa da örgüte ve günün siyasi yönetimine uzun vadede büyük zararlar veriştir, verir her her zaman kaybettirir...

Üçüncü olarak ise şu ifadesi dikkatimi çekerek aldığım izlenimlerimi teyit eder oldu:

-          Ben, sorunları çözeceğim diye ortaya çıkmıyorum, böyle hiçbir düşüncem ve iddiam da yoktur, ancak ben; sorunları “hep birlikte” çözeceğiz diye ortaya çıkıyorum, dedi... İşte bu, “ben” değil, “biz” olma kavramıydı... Örgütçülük budur.  

Tüm katılımcılara, sendikalar hakkında yapmış olduğum naçizane küçük bir eleştiride ise dikkatimi çeken de şu oldu:

Gerek Sn. Kuşçu ve gerekse yeni oluşumda yer alacak olan genç sendikacı arkadaşlar serzenişlerimde tepkimi çok yerine karşıladılar...  Çünkü günümüze kadar yapıla gelen yanlışları dile getirdik.

Bu güne kadar, sendikaların hedeflerinin hep maaş olduğu görülmüştür. Maaş zamanı ortaya çıkarlar...  Toplumda en güçlü STK lar olan sendikalar toplumun genel sorunlarıyla ilgilendikleri hiç görülmemiştir. Maşları için alacaklarını aldıktan sonra kenara çekilirler. Bu böyle olmamalıdır. Kamu çalışanlarının ve toplumsal diğer sorunların hak ve sosyal sorunlarıyla da ilgilenir gibi görünmüşlerdir... Karar veren mekanizmasına  hep pasif kalırken maaş konusunda baş kaldırmışlardır. O sosyal haklar için, maaşlarına yapılacak artışlar gibi hiçbir zaman yürümemişlerdir... Canla-başla maaş konusu biri hareket etmemişlerdir. Toplumun her hangi bir sorunu için yürümezler... Oysa içerisinde bulunmuş oldukları toplumun, toplumsal her türlü sorunları herkesi ilgilendirmektedir... Çünkü toplu oluşturan bireyler o tolumun birer dokusu olduğundan herkesi etkiler.  Ama hayır, onlara sıra gelince işi hemen işin uzmanlarına bırakma gereği duymuşlardır.  Ama maaşları söz konmuşu olduğunda onu uzmanına bırakmamışlardır.

Bize, bu konuda naçizane bir mum yakmak düşer, karanlığa taş atmak değil. Bu vesile ile her zaman olduğu gibi şimdi de bu sorunları bu vesile ile tekrar dile getirme gereği duyduk. Dileriz ki, bu bizimki de bir kıvılcım olur...

Sn. Kenan Kuşçu arkadaşımıza ve onunla bu yola çıkan diğer işyeri temsilcileri arkadaşlarımıza başarılar diler, inşallah yapacağı hamleler ve başarılar ile diğer sendikalara da örnek teşkil eder, temennisi ve beklentisiyle... Başarılar dilerim...   

(Mümin Sağlam)       

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber