İnsanoğlunun yerine getirmekle mükellef olduğu sorumluluklarının yanında talep etmesi gereken hakları da vardır. En şerefli mahlûk olarak bizler haklarımız talep ettikçe insaniyet basamaklarında yükseliriz. Bu talebi yerine getirmediğiz müddetçe çıkılması gereken basamaklarda yükselemeyiz. Hak arama konusunda kendisini engelleyenlere karşı mücadele ettiğimiz oranda gerçek vasfımızı kazanırız.

Tarih boyunca hak gasbetmeye çalışan zalimler, insanoğluna kendilerinin belirlediği kadar hak sunmaya çalışmışlardır. Hak gasıplarını insanların ruhlarını satın alarak yapmayı denemişlerdir. “Ancak benim çizdiğim sınırlar ve gösterdiğim ilkeler çerçevesinde hak talep edebilirsiniz” demek istemişlerdir. Buna karşı bireyler ve toplumlar çeşitli reaksiyonlar göstermiştir. Büyük mücadeleler yaşanmıştır. Tarih hak talep etme mücadele örneklerliye doludur.

 Bu gün dünyamızda şahit oluyoruz ki İnsanlar güçlendikleri zaman haksızlık yapma eğilimleri maalesef daha çok artmaktadır. Kendi gücünü başkalarının güçsüzlüğü üzerinden sağlamaya çalışmak gayrı insani bir durumdur. Ama bunu deneme eğilimi genellikle var olmuştur.

İnsan en başta haklarıyla insan olduğunu bilmelidir. Hakkımı arıya biliyorsam varım,diyebilen kişi onurunu, gururunu, omurgasını, ideallerini ve hayallerini koruyabilir. Bize düşen kendi hakkımızı bilip başkasının hakkına saygı duymaktır. Tüm canlıların kendine has ve kendine özgü haklar vardır. Bizden farklı olana karşı farklı duruşumuz olabilir, ama adil olmak zorundayız. Hakkı ayakta tutan ve adaletle şahitlik eden kişilerden olmak zorundayız.

Hak aramak için ilk olarak hakkını bilmek gerekir. Günümüzde modern gelişmiş diye nitelendirilen devletler, milletler bile imzaladıkları sözleşmelere ve anlaşmalara uymayarak hak ihlali yapmaktadırlar.

BM’nin öncülüğün de hazırlanan ve yüz seksenden fazla devletin altına imza attığı uluslar arası çocuk hakları sözleşmesini bir düşünün. Bir de Afrika’da, Suriye’de ki çocukların için de bulunduğu duruma bir bakın. Çocuk hakları günü bir tasarım ve ya bir resimle bir panel ve de bir etkinlikle çocukların hakları aranmış ve korunmuş olmaz olamaz.

 İnsan haklarını, insan haysiyetiyle ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan, bu sebeple de ihmal niteliği taşıyan; ekonomik, sosyal, hukuki, psikolojik, kültürel ve fiili her türlü engelin kaldırılması, ihmale uğrayan başta insan olmak üzere bütün varlıkların doğalarının korunması amacıyla her türlü mücadeleyi vermek gerek.

 O halde hak arama bilinci nasıl olmalı?

 Temel ilke olarak kim olursa olsun zalime karşı ve kim olursa olsun mazlumdan yana temel ilkesi ile mücadele etmeyi benimsemeliyiz.

 Haksızlık yapan yakını bile olsa ona ilkeli bir şekilde karşı çıkmaya ve mazlum kendisine uzak dahi olsa onun yanında yer almayı bilmeliyiz. Mağdur olana kimliği, cinsiyeti ve ne olduğu sorulmamalıdır.

Kemal Özdemir

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber