Bugün öğleden önce bilgisayarımı yaptırmak için çarşıya gittiğimde bilgisayarcı arkadaşı beklemek adına mahallenin terzisi Kenan ağabeye gittim. Orada sohbet ederken bir ağabeyimizde geldi. Güzel bir sohbet etme fırsatı bulduk. Sohbet esnasında ağabeyimiz güzel bir soru sordu. Soru şu; Nizamettin Hocam iman nasıl gider? Kendisine verdiğim cevabı sizlerle paylaşmak isterim. Konu önemli. Bundan dolayı anlaşılır kolay bir lisanla cevap vermek isterim.              İman ; Kuranda ve sünnette iman edilmesi gereken konulara iman edilmesi demektir. Bu konular ; Allah'a , Kuran'a , peygambere , Meleklere, Ahirete ve Kaza ve kadere iman edilmesi. Bu altı iman esası ne beşe iner nede yediye çıkar. Altı tane olarak Allah tarafından hüküm konulmuştur. Bu altı iman esası hakkında yada sadece bir tanesi hakkında şüphesi olan ve bunu dillendiren kardeşimiz iman dairesinden yani İslam'dan çıkmış olarak değerlendirilir.            Ondan dolayı bir kişi imanı konularda konuşurken çok dikkatli olması lazım gelmektedir. Bu konular hakkında ileri geri konuşmak doğru bir davranış değildir.Fakat burada şunun da unutulmaması lazım gelmektedir. Bir kişinin inanmama hakkının da olduğu genel kabul görmektedir. Bir kişi inanıp inanmamayı kendi tercih edecektir. İnandığında inancının gereği olarak bir hayat yaşamalıdır. Bu hayat Kuran ve sünnet eksenlidir.                                                      İmanın gitmesi bir yöndende Kuran ve sünnette haram helal olarak ifade edilen bir mevzuda ileri geri konuşmaktan da bir kişi İslam dairesinden çıkmaktadır. Yani Kuranda zina, faiz ve kumar gibi illetlerin haramlığı kesin delille beraber verilmiştir. Bir kişi nefsine yenik düşenerek bu toplumsal hastalıkları işlediğinde sadece büyük günah işlemiş olur. Tevbesi umut edilir. Yok eğer bu kişi bu toplumsal hastalıklara düçar olmuş ve de bu yasaklar neden yasak edilir gibi ileri geri konuştuğunda bu kişi İslam dairesinden yine çıkmış olmaktadır.                                                                                                              Burada önemli olan kişi inancının gereği gibi yaşaması lazım gelmektedir. Yani Kuran ve sünnete bağlı bir hayat yaşaması lazım gelmektedir. Kuran ve sünnetin özeti nedir biliyor musunuz. Ben cevap vereyim ;                                Bir-Allah'a karşı görevlerimiz. Yani namaz , oruç , eğer kişi zenginse zekat , hac ve kurban.                                                                                                 İki- Topluma karşı görevlerimiz. Yani kişi anne babasına . Evliyse hanımına yada kocasına, çocuklarına , akrabalarına ve komşularına karşı görevleri vardır. Bakın bir örnek vereyim ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. Peygamberimiz buyurmuşlar; " Sizlerin en hayırlınız hanımına karşı güzel davrananızdır. Ben de sizlerin hanımına en iyi davranırım." Diğer toplumsal görevlerimiz ile ilgili pek çok hadis vardır. Çocuklarla ilgili; " Bir anne ve baba çocuklarına güzel ahlaktan daha değerli bir miras bırakmamıştır." Akrabalarla ilgili ; " Bir kişi ömrünün uzun ve bereketli olmasını istiyorsa akrabalarına sahip çıksın. Komşularımızla ilgili olarakta ; " Komşusu kendisinden emin olunmayan kişide hayır yoktur."                                                                                   Üç- Doğaya yani suya , tabiata ve hayvanlara karşı görevlerimiz vardır. "Peygamberimize arkadaşları hayvanlardan da sorumlu muyuz diye sorduklarında Peygamberimiz evet sorumlusunuz " demişlerdir.Ağaçların sebepsiz kesilmesi ve suyun pisletilmesini ve israf edilmesini de yasaklamıştır."           İman. Ne büyük bir nimet. Cennetin anahtarı...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber