HEMŞİRELİK MESLEĞİNİN SORUNLARINI HEMŞİRELERİN ÖRGÜTLÜ GÜCÜ ÇÖZEBİLİR. GÜCÜNÜ FARK ETMELİ VE HAREKETE GEÇMELİSİN!

Hemşireler, dünya çapında sağlık alanındaki en büyük iş gücüdür ve sağlık sistemlerinin daha sürdürülebilir hale gelmesine ve insanlığın gelişimine yardımcı olan bir meslek grubudur. 2020 yılı Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN) hemşirelerin “Dünya Sağlığında Hemşireler Öncü Bir Ses”, Pandemi’de Dünya Sağlık Örgütü Cenevre Yönetim Kurulu, Florence Nightingale'in 200. doğum yıldönümü onuruna 2020 yılını “Uluslararası Hemşire ve Ebe Yılı” olarak ilan etmiştir. Atfedilen bu öneme rağmen ne dünya da ne de ülkemizde hemşirelerin emeğinin hakkının verilmesine ve değerine dair hiçbir ilerleme olmamıştır. Aksine ülkemizde özellikle şehir hastaneleri başta olmak üzere hemşireler; banttan herhangi bir ürünü sorgulamadan hızlıca üretmesi gereken işçilere dönüşmüşlerdir. Hemşireliğin toplumu güçlendirici rolleri yok sayılmakta, mesleki ve etik sorumluluklarını göz ardı etmeleri istenmekte, özgür düşünmeleri engellenmekte, iyi bir insan ve başarılı bir hemşire olma çabaları umursanmamaktadır. Bu çabanın insanların sağlığını evrensel düzeyde artırdığı gerçeği bilinmesine rağmen bu vurdumduymazlıkta ısrar edilmektedir.

Hemşireler yıllardır yetersiz istihdam düzeyleriyle çalıştırılmaya alıştırıldılar. Hemşire insan gücünün giderek azalması; aynı işin daha az sayıda çalışanla ortaya çıkarılması, dolayısıyla çalışanların iş yüklerini artırarak işin niteliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Dünyada ve ülkemizde hemşirelik iş yükünün hasta bakımına olan negatif etkisi kanıtlanmıştır. Sağlık politikacılarının bilimsel verilere rağmen nitelikli, güvenceli ve yeterli sayıda hemşire istihdam etmemek için son 21 yıldır özel bir çaba içerisinde olduğu görülmektedir.  

2022 verilerine göre kamu ve özelde çalışan hemşire sayısı 243.565’tir. 2021 yılı OECD sağlık istatistiklerinde ülkemizde 1000 kişi başına düşen hemşire sayısı 2021 verilerine göre 2.8’dir. OECD ortalaması ise 9,2’dir. Bu sayı OECD ülkelerinin çok gerisindedir. 38 üye içinde Türkiye Kolombiya’nın ardından sondan ikinci sırada yer almaktadır. Norveç de bu sayı (2020 verileri) 18.05, Macaristan’da 6.62, Estonya’da 6.24’tür. Bakanlığımız verilerine göre; 100.000 kişi başına düşen hemşire sayısı ise 2022 yılında 365; 2023 yılı için hedeflenen 425; 2024 yılı için hedeflenen 450 ve 2025 yılı için 475 olarak hesaplanmıştır. Dolaysıyla hemşire açığı devam ederek sorunlarımızın ana nedeni olmaya devam edecektir.

Hemşireler sorunları giderilmediği için yıllardır her 12 Mayıs’ta yaşadıkları temel sorunlarını şöyle sıralıyorlar;

  • Hemşire iş gücü planlaması yapılmadan çok sayıda hemşirelik okulu açılması ve hemşirelik eğitiminin nitelik kaybı,
  • Hemşirelerin insanca yaşamalarını sağlayan ücret politikalarının olmaması, performans teşvik vb. adlarla parça parça verilen ve emekliliği yansımayan yoksulluk sınırının altında ücret almaları ve fiili hizmet süresinin geriye dönük uygulanmaması
  • On binlerce hemşire atama beklerken, hemşire açığı var gerekçesi ile hemşire görev, yetki ve sorumluluklarının diğer sağlık çalışanlarına devredilmesi,
  • Fazla mesai, uzun çalışma saatleri ve aşırı iş yüküne bağlı tükenmişlik yaşanması, işten ayrılmaların ve hemşire devir hızın artması,
  • Sertifikalı hemşirelerin kendi alanlarında çalıştırılmaması,
  • Koruyucu sağlık hizmetlerinde kilit rol oynayan hemşirelerin, okul hemşireliği ve iş sağlığı hemşireliği vb. alanlarda istihdam edilmemesi,
  • Hemşirelik yönetmeliğinde de tanımlanmış olan diyaliz hemşireliği, halk sağlığı hemşireliği, iş sağlığı hemşireliği vb. hemşireliğin özel alanlarının yok edilmesi,
  • Hemşireler için güvenli çalışma ortamlarının oluşturulmaması,
  • Hemşire hasta oranlarına yönelik yasal düzenlemelerin olmaması,
  • Liderlik pozisyonlarına hemşirelere yeterince yer verilmemesi ve yönetim pozisyonlarına (bakım hizmetleri müdürlüğü, sorumlu hemşire vb.) hemşirelik kanunu ve yönetmeliğine aykırı olarak liyakat aranmadan hemşirelik dışı atamaların yapılması,
  • Sendika ve hastane yöneticilerinin, karar mekanizmalarında sınırlarını aşması, hemşireler üzerinde güç kullanması ve baskı oluşturması, siyasi görüş ve yaşam tarzlarından dolayı ayrımcılığa ve etik dışı uygulamalara maruz kalınması,
  • Hemşirelik yasası ve yönetmeliğinin işler kılınmaması, mevzuatın hemşirelik yasa ve yönetmeliğine göre düzenlenmemesi,
  • Elli yılı aşkın bir süredir devam eden hemşirelikte lisansüstü eğitimine rağmen, kurumlarda halen uzman hemşirelik kadrosunun olmaması,
  • Hemşirelerin mesleki gelişimleri için yeterince desteklenmemesi,
  • İşyerlerimizde 7/24 hizmet veren kreşlerin ya hiç olmaması ya da var olan kreşlerin kapatılmasıdır.

Üstelik yukarıda saydığımız sorunlar dışında pek çok sorun yaşamaktayız. Tüm sorunlarımızın giderilmesi için aşağıdaki taleplerimizde ısrarcıyız. Taleplerimiz;

  • Hemşire insan gücü açığının kapatılması iş yükümüzün azaltılması için atama bekleyen on binlerce hemşire kadrolu istihdam edilmeli,
  • Hemşire sayısının yetersizliği ve pandemi de bu sorunun daha da derinleşmesi nedeniyle KHK’larla ihraç ettiğiniz deneyimli hemşireler işlerine iade edilmeli,
  • Çocuk bakımı ve ebeveyn hakları kapsamında çalışma koşulları göz önünde bulundurularak 24 saat açık, nitelikli, anadilinde eğitim ve bakım hizmeti veren, ücretsiz kreşler açılmalı. Kreşler 0-3 yaş çocuk grubunu da içerecek şekilde düzenlenmeli,
  • Çalışanlar arasında ücret adaletsizliğini derinleştiren teşvik ödemesi gibi performansa dayalı parça parça ücretler kaldırılmalıdır.  Ücretler, insanca yaşam koşullarına yetecek, emekliliğe de yansıyacak tek kalemde ödenmeli ve sabit ücret düzenlemesine geçilmeli,
  • Fiili hizmet zammı geçmişe yönelik çalışmaları da kapsamalı,
  • Fazla çalışma kapsamına giren gece nöbeti katsayısı 3 ile, hafta sonu mesai katsayısı 2 ile ve bayram günlerinde mesai katsayısı 4 ile çarpılarak ödenmeli,
  • Riskli birim, özellikli veya acil birim farkı alınması için fiilen yapılan işin dikkate alınması için gerekli düzenlemeler yapılmalı,
  • Hemşireler ve diğer sağlık emekçilerinin ruh sağlıklarını korumak ve motivasyonlarını arttırmak adına psikososyal destek sağlanmalı,
  • Mesleğe bağlı oluşan hastalıklara yönelik yasal düzenlemeler gözden geçirilmeli, meslek hastalıkları tabloları yeniden düzenlenmeli,
  • 5510 kapsamında olan hemşirelerin emeklilik maaşlarına 3600 ek gösterge karşılığında artışlar yapılmalı,
  • Hemşireleri doğrudan ilgilendiren kararlar alınırken hemşireler ya da sendika temsilcilerinin sürece dahil edilmesi sağlanmalıdır.

1995 yılında ilk 9 kişilik geçici yönetim kurulunda 3227 kurucu üyenin içinde 72’sinin hemşire olduğu bir sendikadır SES. Hemşirelerin mesleki, ekonomik ve özlük haklarına dair yıllardır söz kurmuş, iş yerinde boykotlarla, iş bırakmalarla fiili ve meşru mücadelenin en güzel örneklerini veren Songüllerin, Rabiaların, Arzuların, Raşidelerin, Ayşenurların bıraktığı yerden bayrağı alan ve hiç yere düşürmeyen hemşirelerin sendikasıdır SES. Hemşirelerin sorunlarını hemşirelerin örgütlü gücü ve dayanışması ile harekete geçen SES’ler çözebilecektir.

Dünya’da “Hemşireler geleceğimizdir” temasıyla insanlık değerlerindeki ve sağlık bakım sistemlerindeki rolünü bilerek harekete geçen tüm hemşirelere selam olsun.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)

Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber