BTP Türkiye'nin en büyük partisi

Türkiye'nin tüm seçim bölgelerinde seçime giren tek parti olan Bağımsız Türkiye Partisi, tüm adaylarını Başkent Ankara'da tanıtarak büyük bir gövde gösterisi yaptı. Toplantıda konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, “Kader bizi öyle bir noktaya taşıdı ki en büyük parti biz olduk” dedi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) yerel seçim öncesi Başkent Ankara'da gövde gösterisi yaptı. Türkiye'nin tüm seçim bölgelerinde seçime giren tek parti olan BTP adaylarını Ankara'da topladı. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın da katıldığı aday tanıtım toplantısına BTP'nin Türkiye genelindeki tüm belde, ilçe, il ve büyükşehir belediye başkan adayları iştirak etti. Pursaklar'da gerçekleştirilen görkemli program, BTP Genel Sekreteri Nuri Kaplan'ın konuşmasıyla başladı. Programda önce Başkent Ankara'nın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Pak ve ilçe belediye başkan adayları tanıtıldı. Daha sonra BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Abdullah Terzi, il ve büyükşehir adaylarını tek tek sahneye çağırdı. Aday tanıtım toplantısında Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Pak, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Şevket Tamaç, Edirne Belediye Başkan Adayı Hamdi Sedefçi, Kahramanmaraş Belediye Başkan Adayı Dilek Erdoğanyılmaz ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selim Kotil birer konuşma yaptı. Son konuşma Prof. Dr. Baş'tan BTP'nin aday tanıtım programında kapanış ise Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşmasıyla yapıldı. Yoğun tezahüratlar eşliğinde kürsüye gelen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Ben en kötü dönemlerimde bile ne şahsım ne de arkadaşlarım devletime zerre kadar bir eleştiri getirmedik. Vatanımıza asla aleyhte bulunmadık. Hele milletimize her zaman gönlümüzü açtık, bir ve beraber olduk" dedi. 'Salonlar bize dar geliyor' Konuşmasında bir hatırasını da anlatan Prof. Dr. Haydar Baş, "Hiç unutmam, 1980 sonrası İstanbul Fındıkzade'de bir program yapmak istedik. Bir düğün salonu tuttuk. Hiç birimizin cebinde para yok. Salonun parasını birkaç kişi ancak verebildik. Buranın dörtte biri kadar bir salondu. Salonun parasını zar zor topladık ama insanları oraya nasıl getireceğiz o da ayrı bir problem. Gördük ki sadece İstanbul'daki arkadaşlarla bu düğün salonunu dolduramıyoruz. Tüm Türkiye'nin her tarafından arkadaşlara rica ettik. Onlar geldi de salonu doldurabildik. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın. Şu anda Türkiye'nin en büyük partisi olduk. Neden böyle biliyor musunuz? Biz her şeyi cebimizden koyduk. Kendi kendimizi ayakta tutmasını bildik. Kadromuz bütün çileleri çeken arkadaşlardır. Böyle çilekeş bir kadro belki de dünyaya gelmedi. Biz bir salonu dolduramazken şimdi salonlar bizi almıyor. Bugün buraya halk davet edilmedi. Niçin? Bu salon ancak bizim adaylarımıza kâfi gelir ve burası tıklım tıklım dolu. Bizim dışımızda bütün beldelerde, ilçelerde, illerde ve büyükşehirlerde aday gösteren parti de kalmamış. Kader bizi öyle bir noktaya taşıdı ki en büyük parti biz olduk" şeklinde konuştu. 'Milliyetçilerin yeri bizim yanımız' BTP lideri konuşmasında milliyetçilik ve Atatürkçülük üzerine de önemli değerlendirmeler yaptı. "Ben milliyetçiyim ama asla bugünkü milliyetçiler gibi değilim" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle devam etti: "Adam gitmiş AK Partili olmuş, gençlere de biz MHP'liyiz diyor. Sen kimi kandırıyorsun? Sen eğer milliyetçi olmak istiyorsan milliyetin temelini

atan Haydar Hoca ile olacaksın. Olmazlar ise kendileri kaybediyor. Hakikaten milliyetçi arkadaşlara sesleniyorum; sizin yeriniz Bağımsız Türkiye Partisi saflarıdır. Bunu iyi bilin. Benim köküm Hacı Bektaş'ın memleketinden geliyor. Yani ben Horasanlıyım. Hacı Bektaş kurt ile kuzuyu kardeş yaptı. Oradan geldiğim için Allah bu duyguyu gönlüme yerleştirdi. Şimdi ben, 'bu millet bir ve beraber olacak' diyorum. Bunun dışında hiçbir şey olamaz. Var mısınız bu birliği ortaya koymaya." 'Türkiye'nin meselelerini 6 ayda hallederiz' Konuşmasında Türkiye'nin sorunlarını çözecek kadronun da BTP kadroları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz siyasetin başına geçtiğimiz zaman Türkiye'nin meselelerini 6 ayda hallederiz. Herkesin cebine para koyacağız. Sen şimdi tüketiciyi canlandırmıyorsun, cebine para koymuyorsun. Cebinde para yoksa hayat ona göre bitmiş demektir. Bizim ilk defa harekete geçireceğimiz kesim, çiftçi, işçi, memur ve emekli kesimidir. Biz tüketiciyi güçlendireceğiz. Tüketici güçlendiği zaman, yani cebinde para olduğu zaman pazara gider istediğini alır. Ama şimdi pazara gittiği zaman hiçbir şey alamıyor, çünkü cebinde para yok. Rusya benim modelimi aldı, uyguladı. Putin üç defa dünyanın en güçlü lideri seçildi. Türk halkı ise bizi görmüyor. Ben Rusya'yı dünya devleti yaptım, sen bana sırtını çevirdin" dedi. Süleyman Soylu cevap veremedi Damadını asker ocağına teslim etmek için gittiği Balıkesir Susurluk'ta 7 Ocak tarihinde maruz kaldığı çirkin saldırıya da değinen Prof. Dr. Haydar Baş şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: "Susurluk'ta neredeyse bizi vuracaklardı. Takriben 30'a yakın emniyet mensubu vardı. Arabadan indim aşağıya, bir tanesinin yakasına yapıştım, 'sen kimsin, nesin sen, onu söyle bana' dedim. Onlara, 'ben bu devletim kendisiyim, kafanıza akıl koyun' dedim. Polislerin tamamı, 'hocam özür dileriz, biz bunu böyle olduğunu bilmiyorduk' dediler. Avukatım Lütfullah Bey suç duyurusunda bulundu. Orada İçişleri Bakanının ismi geçmesine rağmen, Süleyman Soylu bir tek cevap veremedi. Ben hukuku çok iyi bilen adamım. Hiç kimseye de hakkımı yedirmem. Sen hangi hakla benim üzerime geliyorsun, hangi fiilden dolayı onu söyle bana. Sana ağabeyin öyle emretmiş olabilir. Biz hiç kimseden çekinmeyiz. Biz asla kanun dışı bir adım atmayız, biz hukukun, milletin ve devletin adamıyız. Hukuk neyi icap ettiriyorsa bunu yerine getiririz." Kılıçdaroğlu'na Atatürk sorusu Ana muhalefet partisi CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Kılıçdaroğlu geçen seçimden yaklaşık 1 yıl önce bana geldi. O'na, 'Atatürk'e bu kadar hakaret ediliyor, aleyhinde konuşuluyor. Siz niye O'nu müdafaa etmiyorsunuz, O'nu tanıtmıyorsunuz' diye sordum. Bana, 'Hocam bundan sonra beraber olacağız, beraber tanıtacağız' dedi. Biz de tamam dedik. Ondan sonra Atatürk'ten bir nokta bile bahsetmedi. Seçim yaklaştı bize sırtını döndü. Arkadaşları gönderdim, cevap bile vermedi. Anladım ki Kılıçdaroğlu verilen oyları hak etmiyor. Ben kimsenin tahmin etmediği kadar güçlü bir Atatürkçüyüm. Kitabımı okuyan bunu anlar" dedi

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber