banner240
banner237
banner238

Hayatımızın kolaylaşması, daha az kas gücü ile daha çok üretim gerçekleştirmek için insanlık çok önemli keşif ve icatlara imza attı.

Çok geçmişi bir yana bırakırsak, 17-18-19-20 ve 21. Yüzyıllarda elelektriğin, bulunması, buharlı makinelerin ve motorların icat edilmesi ile başlayıp gelişen sanayi devrimi, dijital elektroniğin yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanması ile de bu gün çok büyük bir zirveye ulaşmış bir bilişim çağını yaşamaktayız.

Son derece doğurgan olan teknolojinin bundan sonra insanlığı hangi zirvelere taşıyacağını önceden keşfetmenin imkânı yok. Bu konularda pek çok senaryoların yazıldığını hepimiz yakından izlemekteyiz.

Bu gün kimsenin aklından bile geçmeyen daha nice teknolojik gelişmelere gebe bir dünyanın bugünkü yaşayanlarıyız.

Asıl üzerinde durulması gereken konu, bu gelişmelerin insanlığı nereye veya nerelere taşıyacağıdır.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bugün geldiğimiz noktada teknolojik gelişmelerden gördüğümüz fayda kadar da zarar görmüş durumdayız

Bir uçak ile çok uzun mesafeleri saatler içinde gidebiliyoruz. Ancak o uçak düşerse yüzlerce kişi ve onun yanında milyarlarca para kaybederek büyük bir felaket yaşayabiliyoruz. Kara ve deniz taşıtları için de benzer durumlar geçerlidir.

İnsan bu teknoloji afetlerini görünce acaba bunlar hiç olmasaydı insanlık daha mı huzurlu olurdu diye aklından geçmiyor değil.

Hepimiz insan olarak rahat ve huzurlu yaşamak isteriz. Bu bizlerin öncelikli tercihimizdir.

Ancak, ne yazık ki, dünyanın pek çok ülkesinde inanılmaz sefaletler yaşanmaktadır. Bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Açlıktan ölenler, kemikleri sayılan çocuklar, kadınlar erişkinler.

Sağlık hizmeti alamayan insanlar. Nihayet ortalama insan ömrünün 30-40 yaşları arasında seyreden insanlar.

Peki tabiri caizse “Bir eli yağda bir eli balda” yaşayan çoğu sömürgeci ruhlu insanlara ne diyelim. Nitekim onların çöplere attıkları atıklara dahi ulaşamayan bu bahsettiğim sefaleti yaşayanları neden görmezden geliyorlar.

Dünyada mevcut imkânlar, birazcık adil dağıtılsa neler değişir hiç düşündünüz mü?

Söyleyeyim, öncelikle güvenlik için harcanan paralar cepte kalır. Tüm dünya daha büyük bir refah ve huzur içinde yaşar.

İnsanlık daha rahat yaşamak için daha çok maddi imkan arama peşine düşerken, daha rahat yaşamanın asıl unsuru olan insanlığı unutmuş görünmektedir.

Ne güzel olurdu, dünyada hiç kimsenin kimseyi öldürmediği, savaşların olmadığı, kimsenin kimseye kötü gözle bakmadığı birbirinin hakkına ve hukukuna riayet edip saygı gösterdiği bir dünyada yaşamak.

İnsanlık öncelikle ve ivedilikle bunu başarmadığı sürece asla mutlu olamaz.

Tüm teknolojik gelişmeler barış ve huzurun olmadığı bir dünyada hiçbir işe yaramaz.30.01.2021

M.Sadullah SAĞLAM

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1

banner220



Günebakış Trabzon Haber