KTÜ 
Rektörü hoca,
Rektör olmadan önceki dönemde,
Bir sendikanın
Kurucu başkanlığını yapmış,
Atanması için
Onun bu başkanlığı 
Önemli bir etken olmuştu…
Ama
Önceki başka bir rektör zamanında
Bilimselliği,
Yetersiz bulunduğu için
Üniversiteden 
Kovulan şimdiki rektörün
Atanması için,
Tek etken bu başkanlığı değildi…
Devreye
Bazı önemli kişiler girince,
Atanması
Çok daha fazla olan rektör adaylarının
Önüne geçmişti…
İşte
Araya girip şimdiki rektörün
Atanmasını sağlayanlardan biri de,
Çok önemli 
Ve
Çok etkin
Bir kurumun başında olan, kişidir…
Bu kişi
Devreye girince,
Şimdiki rektörden
Bilimsel olarak çok önde olan
Bir hocamızın ataması yapılırken
Olmayacak olmuş,
Bir anda iş tersine dönerek,
Şimdiki rektör,
Rektör olarak atanmıştı…

Biliyorsunuz,
Daha önce
KTÜ Rektörünün,
Ağır cezada yargılandığını anlatmıştım…
Asliye Hukuk Mahkemesinde
Görülen,
Bu önemli dava
Ağır Ceza Mahkemesine atılarak,
Rektörün de içinde olduğu
4 kişinin yargılanması,
Burada görülmeye başlanılmıştı…
Fakat
En alt birimde çalışan
Hiçbir yetkisi olmayan sıradan bir memura
Bütün suçu atıp,
Piri pak olmaya çalışanlar var…
Yüce Türk Adaletinin
Doğruyu bulmasını
Yanıltmaya uğraşıyorlar…
Elbette
Bu davayı gören
Yüce Türk Milletinden yetkiyi alan,
Savcı
Ve
Hâkimlerimiz yanılmazlar…
İşte
Yukarda söylediğim
Çok önemli kişinin başında olduğu kurum,
Mahkemeye 
Bu olay için bilirkişi
Raporu sunmuşlar…
Bu olayda
Yüce mahkeme makamına
Rektörün 
Masum olduğunu ispatlamak için
Rapor düzenlemişler…
Bazıları
Telaşla kamuoyuna,
Rektörün suçsuz olduğunu
Kanıtlamaya çalışmakta…
Biz rektörün
İstifa etmesi gerektiğini dillendirirken,
Başkaları,
Onu masum göstermek için
Bütün yetkilerini kullanmak istemekte…
Hiçbir yetkisi
Ve
Sıfatı olmayan kişiyi
Suçlu gösterip,
Bütün evrakların altında kapı gibi
İmzası olan,
İTA Amiri suçsuz öyle mi?
Çocuklar bile
Bu hesaba kahkaha ile güler…
Bütün sorumluluk,
Evrakın altında
İmzası olan 
Kişinin olduğunu bilmiyorlar mı?
Hâkim,
Mahkeme sonucunu
“Yaz kızım” dediğinde yazan,
Sekreter kızın yazdıklarını
Okuyup imzalar…
Eğer
Yanlış bir karar verilmişse
Sorumluluk,
Sekreter kızın mı?
Yoksa
Hâkimin mi olur?
En alt memur makamı olan
Hizmetli bile,
Attığı imzanın sorumluluğunu,
Bilmek zorundadır…
Sonra
Memurluktan atılan birini
Yine
Aynı işlere vermek,
Ona güvendiğinizin veya
Yapılacak çetrefilli işleri yaptıktan sonra
“Nasılsa
Daha öncede 
Aynı işi yapmıştı” diyerek,
Onu suçlamak için verildiğinin
Bir kanıtı değil mi?
Madem
Herkes masum,
Bu memur arkadaş suçlu idi,
Olaylar patlak verdiğinde,
Duyulmasın diye,
Bu memur arkadaşı kampüsteki
Kendi bölümünüze aldınız mı?
Suçlu birini
Kendi yanında kim ister ki?
Olaylar duyulunca,
Bu memur arkadaşı,
Kampüs dışındaki bir MYO’ na
Sürgün ettiniz mi?
Bu ve
Bunun gibi sorular,
Beynimi kemiriyor…
Sayın rektör,
Kamuoyunu bilgilendirirse,
Bizde bilgilenip,
Okuyucularımıza duyururuz…
Yoksa
Hiçbir imza yetkisi olmayan birine,
Bütün suçu yıkıp,
İşin içinden sıyrılamazsınız…

“Alma
Mazlumun ahını,
Çıkar aheste, aheste…”

03.07.2022
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber