Hani
TV’lerde
Her izlediğimizde gülmekteyiz…
Ağa,
Marabalarından
Kendi partisine oy vermelerini ister…
Fakat
Gizli oy,
Açık tasnif olduğu için
Oy verme işlemi bittiğinde
Açılan sandıklarda,
Ağanın partisine yalnızca 1 oy çıkar…
Kızıp köpüren
Ağanın karşısına çıkan herkes
O bir oyu,
Kendisinin verdiğini söyler…
Marabalara
Tekme tokat girişen Ağa,
“Ulan!
O bir oyu siz vermişseniz,
Benim oyum
Nereye gitti?” diye, bağırır…
Memurlara
Sendika hakkı yeni verilmiş,
Türk Eğitim Sen
KTÜ’de
Teşkilatlanmaya başlamıştı…
Yeni teşkilatlanan sendikaya
Delege seçimi yapılacak,
Benimle beraber
43 kişi delege adayı olmuştu…
Teşkilatlanmayı bildiğimizden
Ve
Gazeteciliğin,
Getirmiş olduğu tecrübe ile
KTÜ’de,
En fazla oyu alarak,
Sendika delegesi seçilmiştim…
Çok başarılı
Bir başkanlık döneminden sonra
Daha önceki sendika başkanı
Turgay Çakır’ın
Ankara’ya tayini çıkmış,
Yeni başkan adayları ortaya çıkmıştı…
Delege seçimlerinde aldığım
En yüksek oya güvenerek,
Bu başkan adaylarından
Biri de ben olmuştum…
Fakat
KTÜ genelinde yapılan delege seçimleri
Artık
Fakülte bazında yapılıyordu…
Her fakülte
Kendi delegelerini belirliyor,
Onlarda başkanı seçiyordu…
Başkan adayı olarak vaatlerimi sıralıyor,
Seçildikten sonra
Birçok hedefim vardı…
KTÜ
Sağlık MYO’ da yapılan seçimlere
Sabah erkenden gitmiş,
Oy verecek memurlar
Yavaş yavaş seçim alanına gelerek,
Oy vermeye başlamıştı…
Diğer
Başkan adayları ve
Oy vermeye gelen memurlar,
Daha önceki seçimde
Aldığımız oya nispeten bana,
“Başkanım” diye, hitap ediyorlardı…
Başkan adayı olarak
Vaatlerimizi sıralayıp,
Yaptıklarımızı
Yapacaklarımıza teminat göstermiştik…
Tabi
Diğer delege ve
Başkan adayları da,
Aynı şekilde çalışıyorlardı…
Bir ara
Fatih’in elinde
Benim için yazdığı pankartı görmüştüm…
Pankartta,
“Rahman Ayhan adayımız,
O bizim babamız, dayımız…
Talibiz, bir tane oyunuza,
Kurban oluruz sizin boyunuza…”
Bu şekilde
Yoğun tempoda
Öğlen saatleri geçmiş, karnımız acıkmıştı…
Aynı fakülteden arkadaşlarım
Yaşar ve
Fatih yanıma gelmiş,
“Başkanım,
Karnımız acıktı…
Artık
Başkan olarak yemek ısmarlarsın” demişlerdi…
Tabi
Başkan dediğin,
Cömert ve
Eli açık olması gerekiyordu…
Hep beraber
Yakındaki pideciye gitmiş,
Hesap uygun olsun diye
Diğerlerinin de benim gibi yapacağını umarak,
Hiç sevmediğim halde,
Kendime peynirli ısmarlamıştım…
Fakat
Yaşar, yumurtalı kıymalı ısmarlarken
Fatih,
Çift yumurtalı 1,5 kıymalı ısmarlıyordu…
İçimden
Fatih’e diş biliyor,
“ulan hıyar!
Ben başkan olayım,
Sana yapacağımı bilirim” diye,
İçimden söylüyordum…
Gelen
Sıcak peynirliyi aceleyle yerken,
Ağzımın tavanı yanmış,
Ben istersem
Onlarda isteyecek,
Hesap şişmesin diye,
Soğuk içecek ısmarlamıyordum…
Fatih,
“Bana bir kola”
Yaşar,
“Bana da” diye bağırınca,
Ağzımın tavanı yanmasıyla
Gözlerimden gelen yaşlarla,
“Bana da bir ayran” diye, bağırmışım…
Neyse
Fatih ve Yaşar
Japon kürdanı ile dişlerini karıştırırken
Ben,
Tuzlu hesabı ödüyordum…
Tekrar seçim bölgesine gitmiş,
Çalışmaya devam etmiştik…
Seçim süreci
Bittikten sonra sandıklar açılmış,
Oylar sayılmaya başlanılmıştı…
İlk zarflar açıldığında
Bana oy çıkmamıştı…
Tabi
Bu çok normaldi,
Benim seçmenlerim erkenden gelip
Oylarını kullanmışlardı…
Ancak
Bütün oylar sayılmış,
Bana
Yalnızca 1 oy çıkmıştı…
Meğer
Fakültede gruplaşmalar olmuş,
Başkan adayı olarak
Bunun dışında kalmıştım…
1 oy almanın şaşkınlığı
Ve
Kızgınlığı ile donmuş, kalmıştım…
Beni gören herkes
O bir oyu,
Kendisinin bana verdiğini, anlatmak istiyordu…
Tabi
Kızgınlığımı fark edenler,
Hemen yanımdan uzaklaşıyordu…
Şimdi
Türk Eğitim Sen’in
Yönetim kurulunda olan
Fatih Gökgöz,
1,5 kıymalı pideyi hazmedememenin
Şişkinliği ve pişkinliği ile
Karnını ovuştururken,
Bir taraftan Japon kürdanı ile
Dişlerini karıştırıyor,
Sesli bir şekilde bağırıyordu
“Başkanımmmmmm,
O oyu ben sana verdim” deyince,
Artık
Zıvanadan çıkmıştım…
“Ulan yavşak puşt!
O bir oy senin ise
Hani benim oyum?” diye, bağırıyordum…
23.06.2021
Rahman AYHAN
Araştırmacı Yazar