KTÜ öncülüğünde 3 ülkede iklim değişikliği farkındalığı oluşturulacak

‘NIDA’ (Nature of Aquatic Environment: Inclusion and Rising Awareness in Diverse Sociıeties ) isimli projeyle, iklim değişikliğinin deniz, göl, nehir gibi su ekosistemlerindeki olumsuz etkileri incelenerek dijital atlas (e-atlas) oluşturulacak. 30 ay sürecek proje boyunca ayrıca üniversite öğrencilerine farkındalık eğitimi verilerek bilinçli çevre gönüllülerinin kazanılması amaçlanıyor.

Küresel iklim değişikliğinden etkilenen ülkelerden Türkiye, Romanya ve Kuzey Makedonya’daki su kaynaklarının durumunu araştırmak ve genç nesli bilinçlendirmek amacıyla Erasmus Plus (+)  projesi hazırlandı.

KTÜ’den bilim insanlarınca hazırlanan Avrupa Birliği (AB) destekli ‘NIDA’ projesinin açılış toplantısı, paydaş ülke ve üniversitelerden gelen proje ortaklarının katılımıyla KTÜ Teknoloji Transfer Merkezi’nde (TTM) gerçekleşti.

Toplantıda, proje paydaşı olan Trabzon Üniversitesi, Kuzey Makedonya’dan St. Kliment Ohridski Bitola Üniversitesi ve Romanya’da faaliyet gösteren ‘Mare Nostrum’ çevre örgütünden gelen bilim insanlarıyla çalışmanın yol haritası ve çalışma takvimi belirlendi.

2027 yılında tamamlanacak proje boyunca, üniversite öğrencilerine iklim değişikliğinin sucul ekosistemlere etkileri anlatılacak, özel günlerde doğayı korumaya yönelik  atölye çalışmaları yapılarak bilinçli çevre gönüllüleri yetiştirilecek. 

Proje sürecinde ayrıca, Türkiye ve Avrupa’da hedef bölge olarak deniz, göl, nehir gibi su habitatlarının fauna ve florası incelenerek 2 ve 3 boyutlu e-atlas oluşturularak hizmete sunulacak.

‘SU KAYNAKLARI YOK OLMA TEHLİKESİ ALTINDA’

Projenin yürütücülüğünü yapan KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Deniz Ekolojisi Anabilim Dalı Başkanı Doç Dr. Şebnem Atasaral, sucul ortamların kırılgan habitatlar olduğunu ve iklim değişikliğinden ciddi boyutta etkilendiğini söyledi. Kirliliğin de etkisiyle dünya genelinde su kaynaklarının yokolma tehlikesi altında olduğunu belirten Doç. Dr. Şebnem Atasaral, “Küresel ısınmaya bağlı olarak artan kuraklık, küçük derelerdeki suyun azalmasına ya da bazı mevsimlerde tamamen kurumasına neden olmaktadır. Ayrıca dar bir alanda yayılım gösteren endemik sucul canlı türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Nüfus artışı, kentleşme, sanayileşme, tarım, avcılık gibi antropojenik diğer unsurlar da bu yokoluş sürecini maalesef hızlandırmaktadır. O nedenle suyumuzu korumak ve sahip çıkmak zorundayız” dedi.

‘ÖĞRENCİLERİ EĞİTEREK BİLİNÇLİ ÇEVRE GÖNÜLLÜSÜ KAZANMAK İSTİYORUZ’

AB Su Çerçeve Direktifi’ne göre suyun, ticari bir ürün değil korunması gereken doğal bir kaynak olduğunu ve doğal kaynakların sürdürülebilir olarak korunması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Atasaral, “30 ay sürecek ‘NIDA’ projesiyle 18- 30 yaş arası üniversite öğrencilerini bu konuda eğiterek gelecekte bizleri bekleyen büyük tehlikeye karşı farkındalık oluşturmak ve onların bilinçli birer çevre gönüllüsü ve aktif birer vatandaş olmalarına katkı sunmak istiyoruz. Bu tür farkındalık çalışmaları zincirleme reaksiyonla geniş çevrelere yayılabilir. Suyumuzu koruyabilmek adına ne kadar çok gencimize farkındalık kazandırabilirsek, gelecek adına o kadar ümitli olabiliriz” diye konuştu.

‘E-ATLAS İLE SU KAYNAKLARININ DURUMU İNCELENEBİLECEK’

Proje ekibinden KTÜ Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Peyzaj Teknikleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertan Düzgüneş de, proje partnerleri olan Romanya ve Kuzey Makedonya’dan bilim insanlarıyla birlikte, hedef kitle olarak belirlenen lisans ve lisansüstü öğrencileri için özel eğitim modülü hazırladıklarını söyledi. ‘NIDA’ projesinin diğer projelerden en önemli farkının oluşturacakları e-atlas olduğunu belirten Prof. Dr. Düzgüneş, “Çalışma alanı olarak belirlediğimiz sucul ekosistemlerin fauna ve florasını inceleyip, bölgenin iklim değişikliğinden nasıl etkilendiğini tespit edecek ve bunu dijital ortama aktaracağız. Elde ettiğimiz verileri interaktif bir harita formunda, 2 ve 3 boyutlu hazırlayacağımız e-atlas çalışmasına dönüştüreceğiz. Bu dijital atlas sayesinde öğrenciler, yerel yönetimler, iklim değişikliği üzerine çalışma yapan bilim insanları risk altındaki su kaynaklarındaki değişimler hakkında nitelikli ve güncel bilgilere ulaşabilecek” ifadelerini kullandı.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber