Yaşlı dünyanın, gelip geçen yaşlı insanların dilinde düşmeyen bir söz var, Yalan Dünya!

Candan Erçetin’inin dediği gibi;

‘’Yalan, yalan, yalan

Dünyada ölümden başkası yalan’’

Güneşin etrafında milyonlarca yıldır bir dünya, gecesi ile gündüzü ile bir dünya ancak yalan!!!

Beki bunun neresi yalan? Yalan nereden kaynaklanıyor?

Albenisiyle, ışıltısıyla, bizi içine alan dünya! Varlığı da, yokluğu da imtihan olan dünya, yalan dünya!

Öleceğini bilen tek canlı insanın, ölmeyecek gibi sımsıkı sarıldığı, dinleyeni az, konuşanı çok olan dünya, yalan dünya!

Denizini, kumunu, ormanını, havasını, suyunu parsel parsel pazarladığımız, sattığımız dünya, yalan dünya!

Her kaybettiğimizde daha çok hırslandığımız, olmayanların hayallerini kurduğumuz dünya, yalan dünya!

Tüm cimriliğimizle, israfımızla, iflah olmaz öfkemizle, kinimizle hepsi topu topu 70-80 yıllık ömrümüz için bizi insanlıktan çıkaran hırsımızla yakalamaya çalıştığımız yalan dünya!

Gelip göçenlerin, sofrada yemeğini, dolapta ceketini, uğruna savaşlar açtığı, çaldığı, çırptığı arabasını, evini, malını mülkünü bırakıp gittiği bir dünya, yalan dünya!

Yunus Emre’ye kulak verelim;

‘’Mal sahibi mülk sahibi

Hani bunun ilk sahibi

Mal da yalan mülk de yalan

Var biraz da sen oyalan’’

Platonik aşımız, kara sevdamız YALAN DÜNYA!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber