Hiç mi düzgün işimiz olmayacak?!
Hiç mi düzgün bir kervan ile yola çıkmayacağız?!
Ülkemizde o kadar büyük sorunlar varken bir haftadır santrası yapılmayan futbolu konuşuyoruz. İşsizlik, ekonomi, virüs belası başımızda varken futbolu hangi şartlarda nasıl oynayacağımızı tartışıyoruz. Ülkenin ciddi güven sorunu olduğunu daha önce yazmıştım. Güvensizliğin nelere mal olduğunu bu kez uygulamalı gördük. 
UEFA liglerin tamamlanmasını istiyor. TFF mevcut durumu spor bakanı ile birlikte bilim kuruluna taşıdı. Oradan bir tarih çıktı. 12 Haziran’da santra yapılması için karar verildi. Ekran karşısında ise “mahkemede doğru söyler, karakolda şaşar” durumu ortaya çıktı. 

TFF Başkanı Nihat Özdemir” Şimdilik 12 Haziran’da maçların oynanması için karar verdik. Sağlık bakanlığı ve bilim kurulunun görüşleri doğrultusunda ligimizi başlatacağız” açıklamasını yaptı.

Sağlıklı Bakanı Fahrettin Koca,TFF Başkanı Nihat Özdemir’in sözleri daha soğumadan suyu bulandıran cümleyi kullanıp topu taca attı. Şimdiye kadar sağlıkta verdiği güveni biranda sildi attı. Bakan Koca” Liglerin devamı konusu Futbol Federasyonu'muzun kendi iradesi ile alacağı bir karardır." ifadelerini kullandı.

Bilim kurulundan Bakan Fahrettin Koca’yı destekleyen açıklamalar geldi. Onlar da bu ortamda futbolun başlamasını büyük risk olarak gördüklerini seslendirdiler.

Peki sizler toplantıda, kapalı kapılar arkasında ne konuştunuz? Orada bir karara varıp, ekran karşısına fikirbirliği içinde çıkıp, milletin kafasını karıştırmasanız daha doğru olmaz mıydı? Sakın TFF özerk kurumdur bahanesine sığınmayın. Bu ülkede özerk ve bağımsız kurumlara neler yapıldığını gördük. Kimse topu TFF’nin üzerine atmasın. Yasa açık ve net..Sağlık Bakanlığı ‘nın  görevleri bölümünün 352.madde (a) bendinde “halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi, hastalık risklerinin azaltılması ve önlenmesi için çalışmalar yapmak” yazar.
Sağlıkla ilgili tek yetkili sağlık bakanlığı ve sağlıkla ilgili bilim kuruludur. 

Her kafadan farklı ses çıkınca futbol başlamadan öldü. Azıcık aklı selim düşünüp, ortak akılla hareket edilseydi bunlar yaşanmazdı. Bizim ligimizden önce, Mayıs ayında liglerini başlatacak ülkeler var. Bunların başında Almanya geliyor. Uygulamaları bir görüp, olan biteni bir gözlemleyip sonra karar vermek en doğru iş olacaktı.Liglerin başlamasına bir ay var. Futbolun içinde olanlardan çok olmayanların yangını söz konusu . Şeytan futbola pabucunu ters giydirmeye çalışıyor. Bilim adamı gibi akıl veriyor. İddiası olmayan takımlar, ezeli rakiplerine çelme takmak için suyu bulandırma, futbolu oynatmama gayreti içinde.

Farkındaysanız futbolun içindekiler üç maymunu oynuyor. Susuyor, konuşmuyor, görmüyor, duymuyor. Başına gelecekleri biliyor! İşin ekonomik boyutu hepsinin belini bükmüş. Boyunlarını eğmiş. Borç içindeki kulüplerin teslim olmasını sağlamış. Normalde kulüplerin ortak bir görüş bildirip oynanıp, oynanmasına karar vermesi gerekmez mi? Futbolun hiç bir paydaşı görüş bildirmiyor. Hakemler ortada yok. Futbolcular suskun.. Teknik adamlar bir kaçı hariç kulübeye gömülmüş! Kulüp başkanları gelecek akçenin peşinde!!
Hepsinin ortak derdi yayıncı kuruluştan parayı almak. Yayıncı kuruluş Mart ayından bu yana ödeme yapmıyor. Haklı olarak” gelirim yoksa, size ne vereyim” diyor.  Futbolun paydaşları yayıncı kuruluştan gelecek 500 milyonun peşinde. Kimse bu tarafını seslendirmiyor. Para virüsün önünde koşuyor. Bilim kurulu, AVM’ler daha sonra açılmalı derken sermayenin önceliği aldığını gördük. Futbolda da tablo aynı.

Alt liglerin başkanları işin kurnazlığının farkına vardı. Liglerin oynanma fikrinin süper lig takımlarına para kazandırmak olduğunu anladılar. Yüksek sesle de dillendirmeye başladılar. Hekimoğlu Trabzon kulüp başkanı Celil Hekimoğlu sosyal medya hesabından ” TESCİL veya ERTELEME istiyoruz.
2 ve 3. Lig kulüp başkanları olarak yaptığımız ankette   % 91 hiç oynamamak veya ertelemek % 5 oynamak ve % 4 çekimser kararı çıkmıştır. Liderler şampiyon ilan edilip diğer çıkacak takımlar tek maç play off ile en az hasarla bu pandemiyi geçelim” diyor. 

Haksız da değil. Keşke Süper Lig takımlarının başkanları da bu kadar açık ve net konuşabilseydi. 

Görünen o ki; futbolun kaderi maske gibi olacak. Hiç olmazsa gelinen noktada maskeleri para ile alabileceğiz. Peki ya ; yüzlerdeki maskeleri nasıl düşüreceğiz?!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber