Dün
Gürcistan’ın başkenti
Tiflis’e geldiğimi söylemiştim…
Gezimin ilk gününde
Kanuni Orta Okulundan
Arkadaşım,
27 yıldır Tiflis’te yaşayan
Gürcü bir bayanla evlenip
Burada kalan
Ve
Çifte vatandaş olan,
Burak Memiş Kibar arkadaşım
Beni karşıladı…
İlk gün
Yol yorgunluğu ile
Çok yorulunca,
Sabah 11.00’e kadar otelde dinlendim…
Ertesi gün
Burak beni otelimden alarak,
Tiflis’i keşfetmeye çıktık…
Bana göre Tiflis’e
Kiliseler ve
Köprüler şehri diyebiliriz…
Çünkü
Kars’tan doğup,
Hazar Denizine dökülen Kura Nehri
Tiflis’in her şeyi…
Hayvan heykelleri yapıp
Köprülerin başlarına koymuşlar
Ve
Köprüleri o isimle anıyorlar…
Aslan Köprü,
Kaplan Köprü,
Fil Köprü gibi…
İşte
Gezimize yine bir köprü
Ve
Kilise ile başlayalım dedim…
Metekhi Köprüsü’nden geçerek ulaştığımız 
Kilisenin hemen yanında 
Tiflis’in kurucusu olan kralın da 
Heykelini görebilirsiniz...
Tarihi kaynaklara göre 5. yüzyılda 
Kral Vakhtang Gorgasali, 
Mevcut kilisenin yerinde ilk kiliseyi ve 
Aynı zamanda 
Kraliyet ailesinin ikametgâhı olması amacıyla 
Tiflis Kalesi’ni inşa etti... 
İlk kilise 13. yüzyıldaki Moğol istilasında yıkılmış ve 
O zamandan sonra da 
Pek çok defa yıkılmış ve 
Yeniden restore edilerek, ibadete açılmıştır… 
19. yüzyılda 
Rus kontrolü altında olan Metekhi Kilisesi
Dini amacından uzaklaşmış,
Ruslar tarafından 
Kışla olarak değerlendirilmiştir… 
Kilisenin 
Yeniden ibadet yeri olarak 
Kullanılmaya başlaması,
1988 senesinde gerçekleşmiştir...
Video ile çekim yaparken
Kilisenin içinde ibadet yapılıyordu…
Ayrıca
Bu tarihi kiliseye
Nişanlanan,
Evlenen çiftler gelerek fotoğraf çekiliyorlar…
Ben çekim yaparken
Belaruslu iki çift gelerek,
Erkek bir anda yere çömelerek kıza,
Yüzük uzatarak,
Evlenme teklif etti…
Kız,
Teklifi kabul edince mutluluktan
Birbirlerine sarıldıklarını 
Bizde gözlemledik…
Bu kilisenin tam karşısına denk gelen 
Dağın yamacında,
“Gürcülerin Anası” diye
Bizim dilimize çevrilen 
Bir kadın heykeli size bakmakta…
20 metre boyundaki
Bir elinde kılıç,
Diğer elinde şarap kâsesi tutan
Kadın heykeli,
“Eğer,
Düşmanca gelirseniz sizi kılıçla,
Şayet
Dostça gelirseniz,
Sizi şarapla karşılarız” demektedir…
Havanın
Çok sıcak olması sebebiyle
Dışarda çok duramıyoruz…
Bu kiliseden çıkıp
Türk girişimcilerin işlettiği
“ Bir Cafede ” adlı bir pastaneye geldik…
Bu cafede,
Tatlımızı ve dondurmamızı yerken
Birisini gördüm…
“Dağ,
Dağa kavuşmaz,
İnsan, insana kavuşur” derler ya,
Pastaneye gelince
Orada oturan KTÜ Fen Fakültesi
Kimya Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Ömer Dalman’la karşılaştık…
Bir konferans için
Tiflis’e gelen Ömer Hoca,
Bizim gibi
Tiflis’i keşfetmeye çıkmış…
Prof. Dr. Ömer Dalman Hoca da 
Bize katılıp,
Beraber gezmeye başladık…
Oradan
Tiflis’in mesire yerlerinden biri olan
Bizim Uzungöl’ e benzeyen
“Kuğu Gölü” denilen yere gittik…
Bir dağın üstünde olan 
Burasının sıcaklığı
Şehir merkezinden 3-4 derece daha düşük…
Yüzen,
Piknik ve
Yürüyüş yolunda
Yürüyüş yapan insanlara rast geliyorsunuz…
Bizde
Yürüyüş yolunda yürüyüp,
Gölün çevresini dolaştık…

Türk Büyükelçisinin
Türkiye’de olması nedeniyle,
Aradığımda
Beni büyükelçiliğe davet eden
Büyükelçinin yerine vekâlet eden
Müsteşar
Onur Sevim’le 
Türkiye,
Gürcistan ilişkileri hakkında
Ve
Güncel olayları konuştuk…
Bizi
Çok güzel ağırlayan
Sayın Müsteşar ve ekibine
Buradan
Teşekkürlerimi sunarım…
Yarın
Başka bir yeri tanıtmak üzere
Hoş kalın,
Hoşça kalın…

04.08.2022
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber