Kıskançlığın tanımını yapacak olursak, kıskançlık, Bir nesneyi ya da bir kişiyi paylaşamama, sahiplenme duygusudur. Genelde diğer bir tarifi ise çevremizde gördüğümüz kişilere özenme veya onlar gibi olmak isteğidir.

Kıskançlık duygusunun altında yatan birçok sorunlar olabiliyor. Bunların en büyük nedeni Özgüven eksikliğidir. Özgüven eksikliği, karşı tarafa güvenmeme, , hep kaybetme korkusudur. Kıskanan kişi mutlaka geçmişte güvenini sarsacak veya sarsıcı birçok olaylar yaşamıştır. Örneğin çocukluk döneminde yaşadığımız bazı olaylar hepimizin ruhsal dengesi ni bozabiliyor. Bir çoğumuz Aile içinde olan şiddet kavgaları, geçimsizlik gibi tartışmalara maruz kalmış ve etkilenmiştir. Hatta psikolojimiz ve dengemiz tamamen bozulmuştur. İleriki yaşlarda bu olaylara maruz kalan çocuklar olarak, yaşadığımız beraberlikler de, terk edilme, aldatılma, gibi olaylarla, ilişkilerimizde karşı tarafa kıskançlık duygusunun yaşanmasına neden olabiliyoruz. Bu dünyada herkes kendi kalbinin ekmeğini yiyor Herkesin bir kaderi vardır nasıl ki 5 parmak birbirine benzemiyorsa herkesin hayatları da çok farklıdır kendimizi başkalarıyla kıyaslamak yerine özgüvenle kendi yolumuzu belirleyip ilerlememiz gerekiyor.

Kıskançlık duygusu genelde hepimizde var olan bir duygudur. Örneğin şu an hayatımızda olan bir insan, günü gelir bizi sevmeyebilir 20 yıl hatta 30 yıllık evli dahi olsak bosanabiliriz, her ilişki içerisinde mutlaka böyle ihtimaller ve riskler olabiliyor, bizler de bu riskleri göze almamız gerekiyor. Eğer bizler bu riski göze almıyorsak, ilişki içerisinde çok korku yaşıyorsak, hayatımıza kimseye almamız gerekiyor. Hayatımızın güzel olan her yanında mutlaka biraz olsun risk vardır, olmalıdır, bunu kabullenmemizde, kıskançlık konusuna farklı bir bakış açısı getirecektir. Bazı insanlar Yeri geliyor çok kıskanç olabiliyor, bazıları değildirler, bazıları da normal seviyede kıskançlık yaşıyorlar, bazıları da Yeri geliyor hem kendilerini hem karşı tarafı bunaltacak kadar yoğun kıskançlık duygusu yapabiliyor, genelde yoğun kıskançlık yaşayan insanların arka planında, çocukken yaşadıkları güvensizlik ve yetersizlik duygular vardır. Geçmişte yaşanılan bütün travmalar karşı tarafı olumsuz yönde etkileyebilir, gerçekte kıskançlık karşı taraftan mı kaynaklanıyor ya da geçmişte olan yaşadıklarımızdan mı kaynaklanabiliyor, ilk önce bu sorunu çözmemiz gerekiyor. Oysa karşımızdaki insan bizim le olan beraberliği bizi sevdiği içindir ne bir maddiyat ne başka bir şey den dolayı değildir. Ama bizim en büyük sorunumuz geçmişte yaşadığımız travmalardır. Bunların farkına vardığınız zaman bu korkuların gerçekçi olmadığını fark edeceğiz. Nedir bu sebepler, aldatılmış olabiliriz, kandırılmış, sevilmemiş olabiliriz, kıskanççığımızı haklı çıkarabilecek olaylarla karşılaşmış olabiliriz, bunların tek nedeni, insanların geçmişteki yaşadıkları travmaları, çözemedikleri için şu andaki ilişkilerini bozma derecesine gelebiliyorlar. Bunlar da kişinin hem kendisine yapılan bir haksızlık hem de karşı tarafta yapılan bir haksızlık olarak düşünebiliriz. Sizleri yaşadığım kısa örneği verebilirim. Çok yakın tanıdığım erkek arkadaş bana demişti ki, ben hiçbir şey yapmamama rağmen, Eşim beni devamlı kıskanıyor her gece dışarı çıkıp eve geldiğimde, hep aynı soruları soruyor, Neredesin, Nerede kaldın, ne yaptın, Kiminlesin, Ben de bu soruları karşında hiçbir şey yapmamama rağmen çok bunalmıştım ve kendimi suçlu durumda görüyordum. ve en sonunda ister istemez beni yanlış yapmaya zorunlu bıraktı. Ve eşimi aldattım. Şimdi sorsa bile biliyorum ki yaptım desem de yapmadım desem de sonuçta eşim bana inanmıyor du. Oysa kıskançlık yerine eşimize sevgi saygı vermiş olsak bu durumları yaşamamız olurduk.

Kıskanmak yerine, kendimize güvenmeyi seçmeliyiz arkadaşlar, Kendine güvenen insan hiçbir zaman kıskançlık yapmaz, kıskançlık yerine örnek almayı denersek içimizde büyüyen fesatlığımız bir gün gelir son bulur.
Kıskançlığımız, kıskandığımız kişilerin mutluluğundan daha uzun ömürlüdür. Dünyada en uzun huzursuz kişiler, gönlünde kıskançlık ve kin tutan insanlardır.

Kıskanç insan daima kendini başkalarıyla kıyaslar. Kıskançlık bir güvenin kumaş yemesi gibidir, insanı yer bitirir.
Kıskançlık insanı alçaltan ve küçülten bir duygudur.
Bu yüzden kıskançlık yerine mutlu olalım, kendimizi sevelim, kendimize güvenelim, ve karşı ilişkimize saygı duyalım.

Gülten Abacı-Berlin

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber