Ayaz çıkmış, kar yağıyor,
Hava 
Buz gibiydi…
Her insan gibi, 
Onlarda, üşümüştü…
Sanki
Kardan adam olmuş,
İliklerine kadar donmuşlardı…
Soğuktan,
Elleri ve ayakları,
Tir tir, titriyorlardı…
Yürümeye çalışıyor,
Ancak
Çıplak ayaklarını,
Daha hissetmiyorlardı…
Gecenin en uzun olduğu bu günde,
Gece gibi,
Gündüz de uzun geliyordu…
Elleri,
Tutmuş oldukları
Silahın,
Soğuk demirine yapışmış,
Zorladıklarında,
Deriyle beraber kopuyordu…
Yazlık üniforma ile
Ayaz, 
İçlerine kadar işlemişti…
Bıyıkları,
Sakalları,
Buz tutmuş, katılaşmıştı…
Soğuk havada nefes aldıklarında,
Ciğerleri acıyordu…
Her yer buz olduğu için
Yiyecekleri de
İçecekleri de buzdu…
Hatta
Onları öyle gören
Kar bile kendinden utanarak, üşümüştü…
Ama 
Soğuk onların,
Umurunda bile değildi…
Onlar,
Vatanına kem gözle 
Bakan,
Düşmana karşı, 
Ölümüne savaşacaklardı…
Ölmek var
Ancak
Dönmek kesinlikle yoktu…
Şehitlerimizin 
Kanı ile boyanan,
Al Bayrağı,
Gönderden indirmemek için
Mücadele ediyorlardı…
Eğer soğuğu bahane edip
Geriye çekilseler,
Mahşer gününde nasıl hesap verirlerdi…
Şehitlerimizin kanı ile sulanan
Bu topraklara 
Düşmanlar,
Kirli ayakları ile basacaklardı…
Allahu Ekber,
Allahu Ekber, diye 
Ezan okunan minarelerimizi
Yıkacaklardı…
Kızlarımızı kirletip,
Çocukları keseceklerdi…
“Vatan Söz Konusu olduğunda
Gerisi teferruattır” diyen
Bir milletin evlatları idi, onlar…
Ölüm
Onlar için,
Sevgiliye kavuşmanın bir yolu idi…
Onlardan öncede
Bu vatan için
Göz kırpmadan ölüme
Koşanlar çoktu,
Ebediyete kadar da olacaktı…
Hatta
Onlardan yıllar, yıllar sonra
Öleceğini bile bile
Astsubay, Ömer Halisdemir,
Polis Memuru
Fethi Sekin gibi kahramanlar çıkaran
Bu millet,
Tarih yazacaktı…

+ 45 derece sıcaklıktaki,
Hicaz bölgesinden,
-30 derece olan
Sarıkamış’a yazlık elbiselerle
Yollanmışlardı…
Kar,
Tipi,
Fırtına bastırınca
150.000 kişilik ordunun
90.000’i
Tifo,
Dizanteri,
Gibi hastalıklarla
Ve
Donarak şehit olmuşlardı…

Onlar,
Namuslarını çiğnetmedi…
Onlar,
Ezanlarını susturtmadı…
Onlar,
Al Bayrağı, 
Gönderden indirtmedi…
Onlar,
Kirli ayakları, 
Vatan toprağına bastırtmadı…
Onlar,
Sevgililer,
Sevgilisine kavuştular…
Onlar;
Şeref, namus
Ve 
Haysiyet timsaliydiler…

22 Aralık 2021 tarihinde
Sarıkamış harekâtının
107. yıldönümünde
Vatanı,
Milleti,
Bayrağı uğruna
Toprağa düşen canlar,
Sizin hakkınız ödenmez…
Bu vatan için toprağa düşmüş
Bütün 
Şehitlerimize
Ve 
Vatanı, bayrağı, ezanı için
Seve seve ölüme gidip,
Şehadet nasip olmayan
Gazilerimize,
Allah(cc)’tan, rahmet dilerim…

Daha önceki bir yazımda
Bir okulda çalışan
Bulgar kökenli bayanın 
Bana,
Anlattıklarını yazmıştım,
Bu yazıda,
“Tamamen Türk düşmanı olarak yetişmiş
Bu Bulgar bayan,
Ülkesi Bulgaristan’da 
Üniversitede okuyan bir öğrenciydi…
Turizm şirketinde çalışan
Bir rehber işe gelmeyince,
Tur şirketi kafileyi İstanbul’a getirecek
Bir rehber arayışına çıkmıştı…
Para ihtiyacı
Türk düşmanlığının önüne geçince
O,
Bu teklifi kabul ediyordu…
Ve
İstanbul’a geliş, o geliş…
Yine orada çalışan bir gence âşık olup,
Onunla evleniyor…
Tamamen kendi isteği ile
Hıristiyan olan dinini değişip,
Müslüman oluyor…
Artık
Türkçeyi çok iyi konuşup,
Çocuklarını 
Türk olarak yetiştirmekten 
Gurur duyuyor” diye yazmıştım…
Bu yazım yanlış anlaşılmış,
Türk düşmanı değil de,
Türklere karşı
Önyargılı diye, yazmam gerekiyordu…
İlgili olan kişi
Ve
Kişilerden,
Yanlış anlaşılmamdan dolayı,
Özür dilerim…

22.12.2021
Rahman AYHAN
Araştırmacı Yazar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber