AK PARTİ TRABZON MİLLETVEKİLİ  ADİL KARAİSMAİLOĞLU ULUSLAR ARASI SÖZLEŞMELERİ MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI

AK PARTİ GRUBU ADINA ADİL KARAİSMAİLOĞLU (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, bir terör devleti hâline gelen İsrail'in 7 Ekimden bu yana Filistin'de uygulamakta olduğu soykırımı lanetliyor, hayatını kaybeden Filistinli kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Bu soykırımın durması için adalet ilkesini yitirmemiş olan tüm ülkeleri de İsrail'e karşı hareket etmeye davet ediyorum. Bu duygular eşliğinde sizleri saygıyla selamlıyorum.


Konumuz, uluslararası sözleşmeler. Tabii, uluslararası sözleşmeler özellikle yeni pazarların ve lojistik koridorların verimli çalışması açısından oldukça önemli. Jeopolitik konumu itibarıyla asırlar boyunca kıtalararası ticaretin rağbet noktası olan ülkemiz Türkiye gelişen ve dönüşen dünyada her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Dört saatlik bir uçuşla 1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı 40 trilyon dolar gayrisafi hasılaya sahip ve 8 trilyon dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkeye dört saatlik bir uçuşla ulaşabiliyoruz.


Özellikle son yıllarda meydana gelen savaşlar, iç karışıklıklar, pandemi, küresel ölçekli doğal afetler ve tedarik krizleri lojistik sektöründeki sıkışıklığa sebebiyet vermiş ve alternatif olabilecek güvenli taşımacılık güzergâhları öncelikli ihtiyaç hâline gelmiştir.


Uzun yıllar boyunca coğrafyamızın imkânlarını lehimize çevirmek üzere ortaya koyduğumuz yatırımlar ve hamleler bugün meyvesini vermektedir. Bu yatırımların başında ise ulaştırma altyapısı gelmektedir. Ulaştırma altyapısı ekonomik gelişmenin lokomotifidir. Bu bilinçle ülkemiz ve bölgemiz için öncelikli projelerimizi büyük bir kararlılıkla hayata geçirmeye devam ediyoruz. Ulaştırma alanında yapmış olduğumuz devasa yatırımlarla modern dünyanın en kapsamlı ticaret yolu olan Orta Koridorun Avrupa'ya açılan kapısı ve Avrupa'nın Asya'ya açılan kapısı olmak adına attığımız adımlar pozitif sonuçlar vermeye devam etmektedir. Yalnızca ülkemizin değil Türk dünyasının menfaatlerini de önceleyen politikalarımızla uluslararası iş birliği düzeyini de artırmaktayız. Bunun en büyük örneği Orta Koridor ve Zengezur Koridorudur.


Elde etmiş olduğumuz büyük kazanımları koruyabilmek ve ticaret hacmimizi üst seviyelere çıkarabilmek adına ticari taşımacılığın bütün enstrümanlarını en iyi ve en güvenli şekilde kullanıyoruz. Bilindiği üzere 2021 yılında Süveyş Kanalı'nın altı gün kapanması, küresel ticarette onarılması zor hasarlara yol açmıştır; yüzlerce gıda, petrol ve LNG gemisi beklemek zorunda kalmış, dünya ekonomisinde günlük 10 milyar dolara varan zarara mal olmuştur.


Rusya-Ukrayna savaşı, kuzey hattının güvenliğini sorgular hâle getirdi; güneyde ise İsrail'in Filistin'e uygulamakta olduğu soykırım süreci, yıllar sonra deniz terörünü yeniden tetiklemiştir. Tüm hesaplamalar Orta Koridor'un rakipsizliğini, büyük avantajlarını ortaya koymuştur. Çin'den Avrupa'ya giden bir yük treni -Rusya- kuzey ticaret yolunu tercih ettiğinde, 10 bin kilometreyi en az yirmi günde katedebilmektedir; gemiyle Süveyş Kanalı üzerinden Güney Koridoru'nu kullandığı takdirde ise 20 bin kilometre seyrederek ancak kırk ila altmış günde Avrupa'ya ulaşabilmektedir; ancak Orta Koridor ve Türkiye üzerinden 7 bin kilometreyi ise sadece on iki günde katedebilmektedir.


Süveyş Kanalı, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nden yıllık ortalama 20 bin ticari gemi geçiş yapmakta. Bu geçişler dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 12'sine, yıllık yaklaşık 1 trilyon dolara ve dünya petrol ihracatının da yüzde 10'una karşılık gelmektedir. Amerika ve Avrupa'ya gelen toplam petrol ve petrol ürünlerinin ise yüzde 12'si bu bölgeden geçmektedir. İçinde bulunduğumuz süreç itibarıyla, saldırılara bağlı olarak, Süveyş Kanalı rotasını değiştiren gemilerin seyahatlerine eklenen gün sayısı ise yirmi günü bulabilmektedir. Süveyş Kanalı'ndaki gemi hacmindeki yüzdesel düşüş de yüzde 59'lara varmıştır. Gerek Rusya ticaret yolu olsun gerekse Süveyş Kanalı, her iki ticaret yolu için de ortak bir endişe hâkimdir; o endişe, harp riski yüksek yerlere gitmesi söz konusu olan yüklerin sigorta maliyetindeki en büyük kalemin harp riski primi olduğu gerçeğidir. Bölgemiz için kilit önemdeki bu gelişmeler, bizlere Orta Koridor güzergâhının daha da etkin hâle getirilerek diğer yolları tercih eden yük akışını buraya çekmemiz için büyük fırsatlar sunmaktadır.


Son yirmi yılda planlı bir şekilde 200 milyar dolar ulaştırma ve altyapı yatırımını hayata geçirdik. Bu yatırımlarımızda Bakü-Tiflis-Kars demiryolu, İstanbul Boğazı'yla birlikte Marmaray ve Londra'dan Pekin'e kadar kesintisiz bir demir yolu hattını faaliyete geçirdik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, İstanbul Havalimanı gibi yüzlerce yatırımlarımızla bölgemizdeki insan ve yük hareketinin merkezine yerleştik.


Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı'mız kapsamında 2035 ve 2053 yıllarına kadar tamamlayacağımız ve bölgemizi destekleyecek altyapı projelerimiz bulunmaktadır. 2053 planlamamız çerçevesinde Türkiye'nin lojistik kabiliyetini çevreci, sürdürülebilir, verimli ve düşük maliyetli, yeni yani her alanda avantajlı konuma getirmeye devam edeceğiz. Bunun için ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartlar ışığında daima güncel tutmaya gayret ediyoruz. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı'mız çerçevesinde 2053 yılına kadar demir yolu ağımızı toplam 28.500 kilometreye çıkartacağız. Bu çerçevede, önümüzdeki otuz yılda yapmayı planladığımız 200 milyar dolarlık yatırımda en büyük payı da demir yolu sektörüne ayırdık. Yük taşımalarında demir yollarında yüzde 5 olan demir yolu payını da böylece yüzde 22'ye çıkaracağız. Böylelikle yurt dışına yük taşımacılığında da demir yolunun payını 10 kat daha yükseltmiş olacağız. Öte yandan Orta Asya'ya açılan Zengezur Koridoru'yla bölge ülkeleri arasındaki iletişimi en sağlıklı seviyelere taşıyarak Azerbaycan'la aramızdaki kara yolu mesafesini de 400 kilometreye kadar azaltıyoruz. Kars-Aralık-Dilucu Demir Yolu'nun yapım çalışmalarına başladık. Nahcivan-Zengezur Koridoru'yla Bakü'ye kadar kesintisiz demir yolu ve kara yolu bağlantımızı yakın bir zamanda faaliyete geçireceğiz ve bu güzergâhtaki kargo taşıma kapasitesini de on üç yıl içerisinde 10 milyon tona ulaşmasını hedeflemekteyiz.

Bunun yanında 1.200 kilometrelik demir yolu ve 1.200 kilometrelik otoyoluyla Türkiye'yi Basra Körfezi'ndeki Faw Limanı'na bağlayacak olan "yeni İpekyolu" olarak tanımlayabileceğimiz Kalkınma Yolu Projesi'yle birlikte de Avrupa'dan Kafkaslara, Karadeniz'den Akdeniz'e, körfez ülkelerine ve Hint Okyanusu'na kadar geniş bir bölgeyi etkileyecek ve ortak fayda üretecek projemizin çalışmalarına da ağırlık verdik. Büyük ve güçlü Türkiye yolunda kıtalararası kesintisiz ulaşım altyapısı tesis edilerek ülkemizin üretim, ihracat ve istihdam odaklı büyüme stratejisinin hayata geçmesi için hazırladığımız 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı bugün önemini bir kez daha ispatlamıştır. Yarının stratejisine hazırlanırken odak noktamız olan insan, veri ve yük hareketliliği lojistik, mobilite, dijitalleşme ekseninde yeni ulaşım, yaklaşım ve uygulamalarla ele alınmaktadır. Çevreci, akıllı ulaşım sistemlerinin öne çıktığı, dijital ithalat ve ihracat odağında yük taşımacılığı dikkate alındığında ihracat ve hareketlilik odaklı senaryoların başında da demir yolu yatırımlarımız gelmektedir.

Değerli arkadaşlar, yurt içi ulaşım yatırımlarımızda izlediğimiz modern, çevreye duyarlı ve yüksek standartlı projelendirme politikalarımız sayesinde güvenirliliğini ve ekonomik olma opsiyonunu yitiren Kuzey ve Güney Koridoru'ndan eksilen rağbet Türkiye merkezinde şekillenecektir.

Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla yalnızca bölgenin değil gelişmiş dünyanın öncü ülkesi olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Önümüzdeki sürecin milletimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber