banner240
banner237
banner238

     Abdullah GÜLAY

gulayabdul@hotmail.com  

                                         

         Bu yazımız Siyonizm, Evangelizm, İsa’nın tekrar yeryüzüne geleceğine olan inanç, Ortadoğu’daki savaşların nedenlerini üzerine olacaktır. Ve 104 emekli Amiral’in bilerek bilmeyerek nereye hizmet ettiklerine yer vereceğiz. Bu konuları önemli görüyoruz çünkü şimdi olduğu gibi önümüzdeki on yıllar, elli, belki yüz yıllar boyunca dünyada ve bölgede yaşanacak sıkıntıları bu inanış ve felsefe yönlendirecektir. Bu nedenle toplumun bilgi ve bilinç sahibi olması gerektiğine inanıyoruz.

         Bir doktrine inanalar yeterli güce eriştiği zaman diğerleri için tehlike oluşturmaya başlamaktadır. Çünkü bu doktrinleri kurgulayanlar ve yazanlar, yeni hedeflere ulaşmak için toplumu şekillendirmek ve insanlığa yön vermek amacını taşımaktadırlar.

     Yahudiliğin Sebatayizmi, Evangelizmi, Siyonizmi, Hristiyanlığın rönesansı/reformu, sermayenin kapitalizmi gibi… Bunların hepsini reddeden komünizm gibi… Şiddeti çıkış yolu olarak gören faşizm gibi…

      Hedeflerini ve umutlarını kaybetmiş insanların yaşama arzusunu yitirmesine engel olmak, onları hayata bağlamak, benliklerinde yaşama sevincini canlandırmak için onlara yeni umutları, yeni hedefleri benimsetmek gerekir. Kitleler, toplumlar, milletler de birlikteliğini, gücünü, heyecanını kaybettiği dönemlerde onlar için de yeni hamleler, atılımlar, ortak umutlar ve hedefler gerekmektedir. Yeni mefküreler, ülküler, idealler… Bu ihtiyacı zamanında fark edenler ve kitlelere önderlik edenler o toplumun unutulmaz liderleri olurlar.

        Sonu“ izm” le biten çoğu felsefe ve doktrinler bitmişliği, tükenmişliği sonlandırmak ve topluma yeni istikametler vererek onları yeniden canlandırmak istediklerini söylemektedirler. Aslında normal gibi görünen bu süreç, içinde kan, göz yaşı, katliam ve zulüm de barındırmaktadır!

      Sebatayizmin gizlilik ve sızma yöntemini esas alarak yapılandırdığı örgütünün, içinde bulunduğu toplumun devlet yapısı, ekonomisi, siyaseti içine kanser hücreleri gibi yerleşerek o ülkeyi içeriden tökezletme, engelleme, zayıf düşürme ve yıkıma götürmesi gibi. 103 Emekli amiral bildirisi gibi!

      Siyonizmin benzer yollarla, yeri geldiğinde açıktan risk alarak yeryüzüne hükmetme, seçkin ve efendi olarak gördükleri kendilerinin, köle ve hizmetçi olarak kabul ettikleri diğerlerine üstünlüğünü sağlama, bu yolda her türlü zulmü ve  kan akıtmayı ibadet sayması gibi.

       Evangelizmin Yahudilerle işbirliği yaparak onların hakimiyetine yardımcı olmak, bunun için ortak savaşa girmek, karşılığında Yahudilere dünyalık hayatı sağlamak, kendileri de Cennet’i elde etmek inancı gibi. İşte bugün Amerika’nın Siyonist mücadelenin aracı haline gelmesinin sebebi, Protestanlık içine yerleştirilmiş bu Siyonizm’in oyunudur.

       Yani Amerikan ordusunu ve Pentagon’u Ortadoğu’da güç kullanmaya iten sebep bu inanıştır. Sıra hangi ülkededir diye bilmem sormaya gerek var mı? Türkiye çok dikkatli olmalıdır. İç barış bu açıdan çok önemlidir. Birçok cephede bileği bükülemeyen Türkiye’nin iç karışıklığa ve kaosa itilmek istendiği açıktır. 104 amiralin sözde muhtırasının bu amaca dönük olduğu gayet açıktır.

        Komünizmin bütün din ve inanışları reddederek maddeyi esas alan felsefi bakışı ile kapitalin belli kişi ve yapıların elinde ve kontrolünde toplanmasına karşı çıkması ve “adalet” kavramını “eşitlik” ilkesiyle açıklayan komünü önceleyen, bireysel yetenek ve girişimi engelleyen ancak  bütün dünyada  başarısız olduğu artık kesinleşen yapısı gibi…

         Bu  ”  -izm ” ler içinde bugün aktif olan ve Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Siyonizm ve onun yan kuruluşu olan Evangelizm’dir. Bu uydurma teori ve inanış uğruna yapılanlar gerçekten çok anlamsızdır ama bu yalan sayesinde Büyük İsrail’in kurulması ve birçok devletin ve milletin tarihten silinmesi, kalanlarının da köleleştirilmesi hedeflenmektedir.

       Bu inancın en önemli ritüeli İsa’nın Mehdi/Mesih olarak tekrar yeryüzüne gelmesi beklentisidir. Asılsız, mesnetsiz uydurma inançlarına göre İsa’nın yeryüzüne dönebilmesi için de şu yedi aşamanın gerçekleşmesi gerekmektedir:

      1.Yahudilerin Filistin’e geri dönmeleri

2. Büyük İsrail’in kurulması

3. Yahudiler de dahil olmak üzere tüm dünya uluslarına İncil’in “müjde” olarak vaaz edilmesi

4. Yedi yıl sürecek olan felaket dönemi. İsrail Yecüc Mecüc Orduları tarafından işgal edilecek ve ABD ile İngiltere İsrail’in yardımına geleceklerdir. ABD ve İngiltere’nin, İsrail’in yardımına kolayca koşabilmeleri için Kıbrıs’ı üs olarak kullanmayı planlıyor olmaları mümkündür. Bu da Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün sebebini açıklamaya yetmektedir. Şimdilik Girit üzerinde üs kurmayı sürdürmektedirler. Bunda daha büyük olan üssü Kuzeydoğu Suriye’de kurmaktadırlar.

5. Hz.İsa’nın ikinci kez dünyaya gelişi.

6. Armageddon Savaşı

7. Kıyametin kopması ve İncil’e ve İsa Mesih’e iman edenlerin Cennet’e yükseltilmeleri.

          Evanjelistlere göre, insanlığın kaderi ilahi bir senaryo ile önceden belirlenmiştir.  Yahudiler  bu kozmik ortamda kendilerine biçilmiş rolü oynamaktadırlar. Bu kozmik ilâhi görev,  Büyük İsrail Devletini kurmaktır.

         Bize acı veren her şey onlara haz vermektedir. Bu inanış ortadan kalkmadan bu korkunç gidişatı kim durdurabilir? Kıbrıs ve Ege de dahil olmak üzere önümüzdeki süreçte bizi zor günler beklemektedir. Bu zor günlerin üstesinden gelmek için, iç barışı sağlamak, birlik ve beraberlik içinde olmak gerekir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Temel Taflan 3 yıl önce

Sayın hocam size katılıyorum. Herşey herkesin gözü önünde gerçekleşiyor. Ancak aynı şeyi görmemize rağmen, herkes gördüğünden başka manalar çıkartabiliyor ülkemizde. 200 yıl önce kan akıtılarak kurulan ABD'li Amerikan halkını oluşturdu ama 1000 yıldır aynı toprakta yaşayan bizler Türk halkı olamadık. İçimizdeki birçok etnik ve dini grup kendi düdüğünü çalmaya çalışıyor.
İşi kanun ve kurallara bağlayamadık. Adam Utanmadan, sıkılmadan, korkmadan, çekinmeden çıkıp istediğini söylüyor. Sinrada demokrariden bahsediyor. Allah aşkına dünyada bizim kadar siyasetle iç içe halkının tanamıyla yaşayan var mıdır? Bence yoktur. Çünkü başka hiç bir ülkede günlük çıkarları uğruna ülkesini satan, peşkeş çeken, çekenlere inanan, onların uğruna canını veren başka bir milletye yoktur.
Bazen çok umutsuzluğa düşüyorum. Biz ne zaman Millet Olacağız? Ne zaman ülkemize dıştan gelen tehtitlere karşı tek yumruk olavağız? Rabbim bize tek yumruk olmayı nasip eylesin. Rabbim bize Millet olmayı nasıp eylesin. Rabbim bizi düşmanın her tüelü tuzağından korusun. Rabbim bize tuzak kuranların tuzağını kendi başlarına geçirsin. Amin

banner1

banner220



Günebakış Trabzon Haber