Uzun zamandır Türk futbolunda yaşanan sıkıntılar herkesin malumu. Bu sıkıntılar çözüme kavuşturulamadığı için, akabinde bu durum kaos üstüne kaos doğurmaktadır.

Futbolumuzdaki sıkıntıları doğuran etkenler aşikardır. 
Bu sıkıntıları giderecek kişiye ya da kişiler görevdeki yetkili kişilerdir. Neden futbolumuzdaki sıkıntılar giderilemiyor? çünkü futbolumuzu yönetmekle yetkili olan kişilerin etkisiz olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, bunu anlamak çokta zor olmasa gerek.

Kulüp başkanları, yöneticileri, teknik heyet ve kulübün profesyonel çalışanları Sorumlu oldukları kulübün başarısı, çıkarları ve işinin gereğiymiş gibi hırsla bir sürü doğru yada yanlış, söylem ve eylemlerde bulunabiliyorlar. 

Bu davranışlarının yanlış mı? doğru mu? olduğuna bakmadan, başarı için her yol mübahtır düsturuyla bundan hiç kaçınmıyorlar. 

Peki Türk futbolunu yöneten, yönlendiren insanlara ne demeli? Asıl başarısızlık ve kaos başlangıcı bu güruhdan gelmektedir. Nasıl? Nasıl mı? Futbolun öz nesnesine, barış ve kardeşlik, dostluk ve rekabet ilkesine aykırı davranıyor ve davrananlara da açıkça müsaade ediyorlar. 

Aslında, ülkemizin kurtarıcısı ve cumhuriyetimizin kurucusu ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bu konuda çok veciz bir sözü var! “Ben sporcunun zeki çevik ve ahlaklılısını severim” diye. Başka mecralarda söz konusu ATATÜRK olduğunda, sahiplenmenin âlâsını sergileyen bu güruh, ne hikmetse spor, Türk futbolu söz konusu olduğunda, ATATÜRK’ün söylediğinin tam tersi davranış içinde oluyorlar. Kısaca ATATÜRK’e muhalefet ediyorlar. 

Bütün çirkin işleri futbolumuza karıştırarak futbolumuzu bitirdiniz beyler. Şike, teşvik, yasa dışı bahis ve daha başka aklınıza hangi ali cengiz oyunları geliyorsa, hepsinden futbolumuza karıştırdınız ve mahvettiniz. 

UEFA’nın Şike yaptığı gerekçesiyle şampiyonlar ligine almadığı takıma sen ceza veremezsen, üzerine birde o sezonun şampiyonluğunu şike cezalısı takıma takdim edersen, mağdur takımın haklarını koruyamazsan, haksızlığa dur demek için bu adaletsizliği adilane bir kararla kamuoyu vicdanını rahatlamak üzere sonuçladıramazsan, geleceğin nokta budur.

Hakemlerinin her zaman tartışıldığı, kimine göre hakemlerin satıldığı iddiası, buna mukabil hakem hatalarının ayyuka çıktığı, hakemlerinizin ülkemizde en çok tartışılan konu olduğu, zaman zaman futbol sahalarında saldırıya uğradıkları, takımların müsabakalardan çekildiği bu ve buna benzer kaosların olduğu ortamda sadece hakem kurumunuzu bile adilane bir zemine oturtamaz hale geldiğiniz aşikardır. 

Futbolumuzu çizgisinden çıkaran, futbolumuzun dengesini bozan yasa dışı bahis ve benzeri unsurların temizlenememesi meselesi ortadayken, sırf para için Türkiye Süper Kupa müsabakasını yabancı bir ülkede oynatma kararı almanız abesle iştigalden başka bişi değildir. 

Üstelik, bahse konu kupa mücadelesini oynayacak olan kulüplerin bile, yurt dışında oynama kararınızı istememesine rağmen buna mecbur bırakılmaları, yediğiniz her haltın apaçık delilidir.  

Sen para için ülkenin büyük kulüplerini bile istemediği bir işe mecbur bırakırsan, kulüp yöneticileri, profesyonelleri, hakemler, bahis siteleri ve futbolumuzun bütün unsurları her daim çirkin işlerle ve ali cengiz oyunlarıyla başarma yada kazanma adına baş vuracaktır. Ve sen hiç bir zaman bunun önüne geçemeyeceksin. 

Belliki, bylock ithamıyla adınızı karıştırdıkları, fetö terör örgütü ile ilişkilendirilme meselesini bile ortadan kaldıracak, kendinizi aklayacak bir açıklama, bir delil, bir belge ortaya koymazken, Türk futbolunda adaleti nasıl sağlayacaksınız? 

Bundan sonra size kim niye inansın. Bütün futbol paydaşları sizi eleştiriyor, dalga geçiyor ve hakaret ediyor. Siz bütün bu koşullara rağmen nasıl, neden ve neye göre o koltukta oynuyorsunuz? Halen hangi yanlışı düzeltmeyi umut ediyorsunuz? 

Bu aşamadan sonra Türk futbolunun gelişmesi için, marka değerinin artırılması için, huzurlu ve kaliteli bir lig için, bugüne kadar yapamadığınız ama, bundan başka  daha ne yapabileceğinizi düşünüyor sunuz? 

Bence boşuna düşünmeyin! Hem kendinizi hemde Türk futbolunu daha fazla bitirmeden istifa edin! Çünkü başarmanız artık çok zor. 

Bütün bu olumsuzlukları bir kenara bırakın, sadece yaptığınız kötü yönetim, verdiğiniz tavizler, ortada olan kaoslar ve adaletsizlikler ile  ATATÜRK’ün veciz sözüne  muhalefet etmeniz bile tek başına bir istifa sebebidir. 

Bir insan istenmediği yerde neden ısrarla durmak ister? 

Ya birilerinin adamıdır! 
Ya kendi iradesiyle orada değildir! Ya emrinde oldukları istifa etmesine müsade etmiyorlardır? 
Yada;
Kimsenin bilmediği, hesap bile edemediği çıkarı vardır!
Maalesef aklıma başka bişi gelmiyor. 

(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber