Yıllardır bu ülkede seçimler yapılıyor, seçimleri kaybeden ve kazananlar hep aynı partiler. Burada bir gariplik aramayanlara birkaç söz söylemek isterim. 

Herkes çok iyi bilir ki, bütün başarısızlıkların değişmeyen bir gerekçesi mazerettir. Tabii yerseniz. Bizim ülkemizde yiyen çok var da başka ülkeleri bilemiyorum. 

Temel soru şu; neden hep aynı parti veya partiler seçimleri kaybediyor? 

1-Kazanan parti veya partiler oyları kazanamayanların gözleri önünde çalıyorlar fakat kimse göremiyor sadece seziyorlar veya tahmin ediyorlar. Tıpkı bir illüzyonist gibi. 

2-Millet çok aşırı cahil kendi hak ve menfaatlerinin hesabını yapamıyor ve hatta bu hesabı yaparak önüne koyanları da ciddiye almıyor. 

3-Bir profesör ile bir cahilin oyunu sistem aynı ağırlıkta kabul ediyor. Oysa bu iki şahsın olup bitenleri anlama ve yorumlama kapasiteleri aynı değildir. 

4-Seçim sistemi bozuk her zaman güçlüden yana avantaj sunuyor. 

5-Seçimleri kaybeden tarafın halkın haklı talep ve istekleri ile ters düşen söylem ve eylemleri var. Halk bunları biliyor ve sürekli kendilerini uyarıyor. 

6-Dış güçler Tayyip Erdoğan’ı tutuyor ve onun iktidarda kamasını istiyor. 

7-Asıl neden hiç kimse tarafından bilinmiyor yani asıl nedeni Allah bilir kul bilmez. 

Bütün bu mazeretleri istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz. Ama bunları çoğaltmak veya azaltmak ya da bunlara inanarak hiçbir makul sonuç elde etmek mümkün değildir.  

Bir meşhur söz vardır, her başarısızın sığınacağı bir mazereti her zaman vardır. 

Şimdi bir an için bütün bunları geçelim. 

Şu oy sayım döküm sırasında televizyonlarda gösterilen bir harita vardı. Herkes hatırlar. Muhalefetin kazandığı iller ve iktidarın kazandığı illeri gösteriyordu ya işte ondan söz ediyorum. 

Ak deniz sahilleri, Ege bölgesi sahilleri Trakya ve doğu ve güneydoğu illerindeki vilayetlerin bir kısmı.  

Bu saydığım yerlerde kimlerin yaşadığına bakalım şimdi. Ak deniz ve Ege sahilleri Türkiye’deki mutlu azınlığın yaşadığı yerlerdir. Doğu ve güneydoğudaki kimi illerde ise PKK terör örgütünün halk üzerindeki baskısının güçlü olduğu illerdir. 

Şimdi siz cahilin, yobaz, göbeğini kaşıyanın, aptalın artık ne ve hangi sözcükle aşağılarsanız aşağılayın aşağılanması gereken insanların gerçekte kim ve kimler olduğuna rahatlıkla karar verebilirsiniz. 

Bu ülkede yirmi bir yılda taş üstüne taş konmamış gibi tutum takınıp propaganda yapanlara inanmayan halk sizce nasıl cahil olabilir? 

Saymakla bitiremeyeceğimiz kadar icraat yapan iktidarın bu icraatlarına at gözlükleri ile bakan onları görmeyen veya göremeyen muhalefete inanmak sizce ne anlama gelir.  

PKK terör örgütü yöneticileri kandilden bağırıyorlar Erdoğan yeniden seçilirse biz yandık. Bizimkiler de sen korkma biz senin siyasi uzantın ve hatta atadığın adam olan S.Demirtaş’ı da hapisten çıkaracağız, terör elebaşınız Apo’yu da hapisten çıkaracağız yetmez heykelini de dikeceğiz çok kalmadı geliyoruz. 

Bunlar şaka gibi sanki, bu bir tiyatro olsa insanlar buna isyan eder ve etmelidir de. Hiç böyle bir şey olur mu? 

Henüz on yaşındaki bir çocuğun dahi rahatlıkla görüp anlayabileceği bu gerçekleri görüp anlayamayanların iktidar olmaya da hakları olmaz. 

Milleti Ak Parti bölüyormuş, kardeşim bölünmeyin siz ayrıştırıyorsunuz. Ak Parti sayesinde partiler de birleşmedi mi? Nasıl bölüyor diyebilirsiniz. Kendi suçunuzu başkalarına yüklemede mahirsiniz ama kimse yemez. 

Lütfedin de şu milletimizin karşısında biraz tutarlı olun. 

Devletin en önemli makam ve mevkilerini seçim propagandası olarak yandaşlara dağıtmadınız mı? O makamlar babanızın malı mı idi. Bunu yaparken hiç utanmıyor musunuz? 

Kimine bakanlık kimine Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı vadederek yanınıza çekmeye çalıştınız. Çocukça taktikler bunlar. 

Ağlama bak sana da bir tane bakanlık vereceğim öyle mi? 

Son söz olarak şunu söylemek gerekir ki, cahil ve aptal olan millet değil, milleti öyle sananlarmış.  

11.06.2023 M.Sadullah SAĞLAM 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber